Leman Dinçtürk, tezhip sanatına 40 yılını vermiş bir isim ve minyatür sanatçısı. “Geleneksel Türk sanatlarına aşığım” diyen Dinçtürk, sanat yolculuğunu, “Sanat bütünüyle araştırmaktır” diye özetliyor. Dinçtürk, eserleriyle İstanbul Ticaret Odası Yeni Cami Hünkar Kasrı’nın haziran ayı konuğu oluyor.



 

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL

 

Leman Dinçtürk, hem bir müzehhibe hem bir minyatür sanatçısı… Sanatla geçen 40 yılını, “Bazen eserlerimi gözyaşları içinde tamamlarım. Bir eser üretirken yaşadığım hissiyatı anlatmam mümkün değil” diye anlatan Dinçtürk, 1983 yılında tezhiple başladığı üretme yolculuğunda bir süre sonra minyatürü de heybesine eklemiş. “Sanat bütünüyle araştırmaktır” diyen Dinçtürk, İstanbul Ticaret Odası Yeni Cami Hünkar Kasrı’ndaki sergisi vesilesiyle İstanbul Ticaret’in sorularını yanıtladı. 

 

CEZERİ YOLCULUĞU 

 

* Araştırmak diyorsunuz açabilir misiniz? 

 

Sanat ve araştırmak zıt kavramlar gibi görünebilir. Sanat sadece ilham değildir, bilgidir aynı zamanda. Bilgi, araştırarak erişilir hale gelir. Hâlâ yeni şeyler öğreniyorum ve araştırdıkça yeniden besleniyor, üretiyorum. Benim için çok özel bir anlamı olan El-Cezeri’nin eserlerini yoğun araştırmalar sonucu resmetme imkanı yakaladım. 

 

* El-Cezeri’ye olan hayranlığınız nasıl başladı? 

 

Bir ders esnasında Mamure Öz Hocam, sınıfa Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu (TURİNG) tarafından çıkarılan bir dergi getirdi. Orada dergi sayfaları arasında El-Cezeri’nin buluşlarının anlatıldığı bir makale vardı. Bu makaleyi okur okumaz 12. yüzyılda yaşamış bu mühendise hayran oldum. 

 

O yıllarda nasıl bu kadar büyük buluşlara imza atmış; bu, bende El-Cezeri’ye karşı derin bir merak uyandırdı. 

 

AĞLAYARAK KAVUŞMA 

 

* Bu hayranlığı sanatınızla nasıl buluşturdunuz? 

 

Hocamızın getirdiği dergide büyük üstadın buluşlarına dair sadece 6 çizim vardı. Ben, bu dahi mühendisin tüm buluşlarını minyatür sanatı ile yeniden resmederek, gelecek nesillere aktarmak ve vefa borcumu ödemek istedim. Bundan sonra benim için yoğun bir araştırma süreci başladı. Cezeri’nin çizimlerine nasıl ulaşabilirim? Tüm mesaimi buna verdim. Sonunda bir kütüphanede onun çizimlerini içeren bir kitap bulabildim. İnanır mısınız, kitaba ağlayarak sarıldım. 46 eserini minyatür sanatı ile buluşturarak vefa borcumu ödemeye çalıştım. 

 

* Klasiğe tutku ile bağlıyım diyorsunuz…

 

Evet, her türlü geleneksel Türk motifine hayranım. Modern çizimlerimiz de oluyor elbette. Ancak klasikten ayrılamıyorum. Bunun nedenini sorarsanız, ‘Biraz vefa duygusu’ diyebilirim. Sanatımız için bu kadar emek vererek onu bugünlere ulaştıran üstatlarıma olan vefa borcu bu tutkuyu besliyor. Ne kadar farklı türlerde çalışırsam çalışayım benim için klasiğin yeri ayrıdır. 

 

YOLDAKİ TAŞ BİLE

 

* İlham kaynaklarınızı sorsam… 

 

Bunu tek bir cümleyle ifade etmek inanın çok zor. Bizler için bir ses, ağaçların yaprakları, gördüğümüz evler, insanlar, bazen yoldaki taşlar bile ilham kaynağı olabiliyor. Mesela Ankara’da annemin doğduğu, sonradan benim de doğduğum taş bir ev vardı. Bu benim için güzel bir ilham kaynağı olmuştu. Bunun gibi pek çok veri, bizler için bir tohum oluyor. 

 

* Sanatta 41. yılınız… Sanatçı “yoruldum” diyebiliyor mu? 

 

Önce seveceksin, sonra merak edeceksin, araştıracaksın ve sonra çalışacaksın. Renkler zaten büyülü bir dünya. Elime kalemimi, fırçamı aldığım anda zaten bambaşka bir dünyaya geçiyorum. Dolayısıyla biz sanatı icra ettikçe yenileniyoruz. 79 yaşımdayım, yapmak istediklerimi sorsanız ömrüm yetmez derim. 

 

HER DÖNEM FARKLI 

 

* Fatih Sultan Mehmet de sizin için çok önemli sanırım… 

 

Fatih Sultan Mehmet, tüm Osmanlı sultanları içinde benim için ayrı bir yere sahip. İstanbul’un fethinden sonra hemen nakkaşhane açıyor ve sanatçıları bir araya topluyor. Türk geleneksel sanatlarının bu kadar yükselmesinde onun çok büyük emeği olduğunu düşünüyorum. Onu daima minnetle anıyorum. Ona özgü bir sergi açmak üzere çalışmalarıma devam ediyorum. 

 

* Her dönemin tezhip anlayışı farklı değil mi? 

 

Evet, kullanılan renkler bile farklı. Desenler de yüzyıllara göre değişiklik gösteriyor. 

 

BİZE HAS OLAN 

 

“Sadece bize has olan, içinde hikayesi olan o kadar çok sanat var ki… Hepsini yapabilmek ister insan ama ömür yetmez. Ben bu deryadan sadece tezhip ve minyatürle yola devam edebildim.”

 

BİTMEYEN ÇALIŞMA 

 

“Bir sanatçı için hiçbir zaman projeler, çalışılacak konular bitmez. Bazen eserleri çerçevesine asıp sonra tekrar ek yapmak için duvardan indirdiğim olur.”

 

ESER HİSSETTİRİYOR 

 

“Bazen eserleri çalışırken bambaşka bir ruh haline bürünüyorum. Eserin kendisi size bir his bağışlıyor sanki. Mevlana Türbesi’ni çalışırken ağlayarak tamamladım ve o eserde damla damla gözyaşlarımın izi vardır.” 

 

EL-CEZERİ’NİN DOĞDUĞU TOPRAKLAR 

 

“El-Cezeri ile ilgili olan çalışmamda araştırmalarım neticesinde bir şeyler bana nasip oldu. Tabii ki pek çok arkadaş minyatürlerini çizmiş ama ben sonuna kadar giderek araştırmanın sanat üzerindeki etkisini kullanmış oldum. Çizimlerim, Cizre’de El-Cezeri’nin doğduğu topraklarda sergilendi.”

 

LEMAN DİNÇTÜRK KİMDİR? 

 

1945’te Ankara’da doğdu. Tezhip sanatına 1983’te bir bankanın kursunda Sıtkı Elçin Hoca ile başladı. 1984’te Kültür Bakanlığı Geleneksel Sanatları Topkapı Sarayı’ndaki kursunda Cahide Keskiner, Melek Antel, Birsen Gökçe, Semih İrteş, Mamure Öz, Nilgün Gencer hocalarından tezhip ve minyatür dersleri aldı. Sultanahmet İstanbul El Sanatları Çarşısı’nda Topkapı Sarayı grubunda çalıştı. Halen Büyükçekmece Belediyesi Halk Akademisi Güzel Sanatlar bölümünde tezhip ve minyatür dersleri veriyor. 

24 Haziran 2024 Pazartesi

2025 yılında üniversitelere ayrılan 487 milyar liralık bütçede en yüksek payı 14,6 milyar lira ile Ankara Üniversitesi alırken, İstanbul Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi de öne çıkanlar arasında yer aldı.



 

 

 2025-2027 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program'dan (OVP) derlediği verilere göre, ülkedeki üniversiteler için 487 milyar 298 milyon lira ödenek ayrılması öngörüldü.

 

Ankara Üniversitesi, 2025 yılı için öngörülen 14 milyar 680 milyon 940 bin liralık bütçe ödeneğiyle, Avrupa Birliği Başkanlığı (6 milyar 797 milyon lira), İletişim Başkanlığı (6 milyar 155 milyon lira), Yargıtay (4 milyar 10 milyon lira), Sayıştay (3 milyar 259 milyon lira), Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı (3 milyar 113 milyon lira) ve Danıştay (2 milyar 389 milyon lira) gibi kurumları geride bıraktı.

 

İKİNCİ SIRADA İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VAR

 

İstanbul Üniversitesi, 14 milyar 149 milyon 774 bin liralık bütçe ödeneğiyle Ankara Üniversitesinin ardından ikinci sırada yer aldı. Bu kurumu 13 milyar 938 milyon 766 bin lirayla Hacettepe Üniversitesi, 12 milyar 586 milyon 655 bin lirayla Ege Üniversitesi ve 12 milyar 314 milyon 502 bin lirayla Gazi Üniversitesi izledi.

 

Ödenek teklif tavanı en düşük üniversite ise 543 milyon 991 bin lirayla Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi oldu. Ödenek teklif tavanı düşük diğer üniversiteler ise 590 milyon 851 bin lirayla Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 604 milyon 926 bin lirayla Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi şeklinde sıralandı.

 

Öte yandan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) için 1 milyar 123 milyon 426 bin lira ve Yükseköğretim Kalite Kurulu için de 63 milyon 422 bin lira ödenek öngörüldü.

 

Ödenek teklif tavanları en yüksek 20 üniversite şöyle:

 

Üniversite        Ödenek Tavanları (TL)

ANKARA ÜNİVERSİTESİ           14.680.940.000

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ        14.149.774.000

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ      13.938.766.000

EGE ÜNİVERSİTESİ       12.586.655.000

GAZİ ÜNİVERSİTESİ     12.314.502.000

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ  10.243.805.000

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ - CERRAHPAŞA            9.769.318.000

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ         9.507.278.000

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ            9.127.841.000

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ          8.881.854.000

BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ            8.846.584.000

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ            8.301.814.000

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ      8.210.916.000

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ            7.859.052.000

MARMARA ÜNİVERSİTESİ       7.685.153.000

FIRAT ÜNİVERSİTESİ    7.567.213.000

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ            7.508.743.000

SİVAS CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ            7.503.198.000

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ 7.245.506.000

DİCLE ÜNİVERSİTESİ   6.985.460.000

07 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : üniversite ödenek bütçe

TÜİK verilerine göre, Türkiye'deki müze sayısı 2023'te yüzde 7.1 artışla 606'ya yükseldi. Müze ve ören yeri ziyaretçi sayısı ise 55 milyon 752 bin 208'e çıkarak yüzde 6.2'lik bir artış kaydetti.


 

 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılına ilişkin "Kültürel Miras İstatistikleri"ni açıkladı.

 

Milli Saraylara ait istatistikler, Cumhurbaşkanlığına bağlı Milli Saraylar Başkanlığından 2023 yılından itibaren derlenmeye ve yayımlanmaya başlandı.

 

Buna göre, Türkiye genelinde müze sayısı geçen yıl 2022'ye göre yüzde 7,1 artarak 606'ya çıktı. Bu müzelerin 212'si Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde, 376'sı ise özel müze kategorisinde yer alırken, Milli Saraylar Başkanlığına bağlı 18 müze faaliyet gösterdi. Ören yeri sayısı ise 144 oldu.

 

Müzelerdeki eser sayısı, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 2,9 azalarak 3 milyon 900 bin 331 olarak kayıtlara geçti.

 

Bakanlığa bağlı müzelerdeki eser sayısı da bu dönemde yüzde 0,5 artarak 3 milyon 341 bin 162 olurken, özel müzelerdeki eser sayısı ise yüzde 32,5 azalışla 286 bin 334'e geriledi. Aynı dönemde Milli Saraylar Başkanlığına bağlı müzelerdeki eser sayısı yüzde 2,2 artışla 272 bin 835 oldu.

 

Bakanlığa bağlı müzelerdeki eserlerin yüzde 60,1'i sikke, yüzde 27,6'sı arkeolojik materyal, yüzde 6,6'sı etnografik materyal, yüzde 3,6'sı tablet oldu.

 

SİT ALANI SAYISI ARTTI

 

Müze ve ören yeri ziyaretçi sayısı, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 6,2 artarak 55 milyon 752 bin 208'e yükseldi. Ziyaretçilerin yüzde 54,7'si Bakanlığa bağlı müze ve ören yerlerini ziyaret etti.

 

Bakanlığa bağlı ücretli müze ve ören yerlerini ziyaret edenlerin sayısı 17 milyon 673 bin 661 olurken, bunun toplam ziyaretçiler içindeki payı yüzde 31,7'yi buldu.

 

Özel müze ziyaretçi sayısı da yüzde 22,5 artarak 18 milyon 236 bin 130'a, Milli Saraylar Başkanlığına bağlı müze ziyaretçi sayısı ise yüzde 5 yükselerek 7 milyon 27 bin 103'e çıktı.

 

Bakanlığa bağlı ücretli müze ve ören yeri ziyaretlerinden 2 milyar 666 milyon 691 bin 663 lira gelir elde edildi. Bakanlık tarafından satılan müze kartı sayısı 4 milyon 214 bin 303 oldu.

 

Taşınmaz kültür varlıklarının sayısı 2023'te bir önceki yıla göre yüzde 2,1 artarak 124 bin 671'e çıktı. Bu kültür varlıklarının en çok bulunduğu il 33 bin 869 ile İstanbul olurken, bu ili 7 bin 976 ile İzmir ve 4 bin 948 ile Muğla takip etti.

 

Toplam sit alanı sayısı 2023'te bir önceki yıla göre yüzde 4,9 artarak 24 bin 786'ya ulaşırken, sit alanlarının yüzde 97'sini arkeolojik sit alanları oluşturdu.

 

Milli parkların sayısı 2023 yılında bir önceki yıla göre değişmeyerek 48 oldu. Milli park alanı yüzde 0,2 azalışla 909 bin 158 hektara geriledi. Tabiat parkı sayısı yüzde 1,9 artarak 266 olurken, tabiat parkı alanı yüzde 0,3 azalışla 108 bin 36 hektar olarak kayıtlara geçti.

 

Tabiatı koruma alanı sayısı ise önceki yıla göre değişim göstermeyerek 31 olurken, tabiat anıtı sayısı yüzde 2,7 azalarak 110'a düştü.

06 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : kültür sanat örenYeri müze