tatil-sepeti

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF), Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) "Dış Ticaret Verileri" temel alınarak hazırlanan TGDF Veri Paneli'nden derlediği bilgileri paylaştı.


 

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu’ndan (TGDF) yapılan açıklamaya göre, derlenen bilgilerle, tarım, gıda ve içecek sektöründe yılın ilk 6 aylık finansal bilançosu belli oldu. Buna göre, Türkiye tarım, gıda ve içecek sektörü, 2024 Ocak-Haziran döneminde 3,2 milyar dolar dış ticaret fazlası verdi.

 

Yılın ilk yarısında, geçen yılın aynı dönemine göre Türkiye'de bu sektörlerde ihracat yüzde 5,64 artarak 12,3 milyar dolardan 12,9 milyar dolara çıktı. Söz konusu dönemde yapılan ithalat ise yüzde 21,8 düşüşle 12,4 milyar dolardan, 9,7 milyar dolara geriledi.

 

EN ÇOK İHRACAT ŞEKER VE ŞEKERLİ MAMULLERDE GERÇEKLEŞTİ

 

Yılın ilk 6 ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre en çok ihracat gerçekleştiren sektör, şeker ve şekerli mamuller oldu. Sektörün ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,9 artarak 1,4 milyar doları aştı. İkinci sırada, ihracatını yüzde 36,9 artıran sert kabuklu meyveler sektörü yer aldı. Sektörün ihracatı, 1 milyar 220 milyon doları geçti.

 

Yaş meyve sebze sektörünün ihracatı ise yüzde 14'lük artışla 1 milyar 211 milyon dolar ile üçüncü sıraya yerleşti.

 

Yılın ilk yarısında en çok ithalat yapılan sektörler sıralamasında hayvan yeminin ithalatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14,1 azalsa da 2,8 milyar dolarla ilk sıranın sahibi oldu. İthalatı yüzde 28,5 azalarak 1,5 milyar dolara gerileyen bitkisel yağ sektörü ikinci, ihracatı yüzde 53,9 azalışla 1,4 milyar dolara düşen un sektörü üçüncü sırada yer aldı. Söz konusu dönemde kakao ve çikolata sektöründeki ithalat artışı ise dikkat çekti. Sektörün ithalatı yüzde 34,8 artışla 581 milyon dolara ulaştı.

 

2024'ün ilk 6 ayında ihracatta öne çıkan ürünler sıralamasında, yüzde 48,6 artışla 678 milyon dolarlık ihracat yapılan fındık içi, ilk sıranın sahibi oldu. İkinci sırada 675 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilen buğday unu bulunurken, söz konusu ürünün ihracatı geçen yıla göre yüzde 0,79 azaldı. En çok ihracat gerçekleştirilen ürünler sıralamasında rafine ayçiçeği yağı 440 milyon dolarla üçüncü oldu. Rafine ayçiçeği yağı ihracatında da yüzde 10,6'lık düşüş yaşandı. Yılın ilk yarısında en çok ithalatı gerçekleştirilen ürünlerde, 992 milyon dolar ile soya fasulyesi başı çekti. Soya fasulyesinde ithalat yüzde 8,4 azaldı. En çok ithalatı gerçekleştirilen ikinci ürün buğdayda da ithalat yüzde 57,4 azalarak 981 milyon dolara geriledi. Ham Ayçiçek yağı ithalatı ise ilk 6 ayda 609 milyon dolara geriledi.

 

Söz konusu ürünün ithalatı yüzde 33,2 azalmasına rağmen sıralamada üçüncü sıraya yerleşti.

 

Tarım, gıda ve içecek sektörünün en çok ihracat gerçekleştirdiği ülkeler sıralamasında ihracatın yüzde 20,6 arttığı Irak, 1,6 milyar dolarla ilk sırada yer aldı. İkinci sıradaki Almanya'ya yapılan ihracat yüzde 7,8 artışla 1 milyar dolara ulaştı. Üçüncü sıra, 830 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilen Rusya'nın oldu.

 

En çok ithalat yapılan ülkeler sıralamasında da ithalatın geçen yıla göre yüzde 45,9 azaldığı Rusya ilk sırada geldi. Rusya'dan yapılan ithalat 1,8 milyar dolar oldu. İkinci sırada ise 1 milyar dolarlık ithalatın gerçekleştirildiği Ukrayna yer aldı. Ukrayna'dan yapılan ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 50,7 azaldı. Yüzde 0,7 artışla 968 milyon dolar ithalatın yapıldığı Brezilya ise üçüncü sırada yer aldı.

 

İhracatta ilk sırada yer alan Irak'a, en çok şeker ve şekerli mamuller sektörü ihracat yaparken, ikinci sırada un sektörü yer aldı. İkinci sırada yer alan Almanya'ya yapılan ihracatta ise en çok sert kabuklu meyveler ile yaş meyve sektörü ön plana çıktı. İthalat yapılan ülkeler sıralamasında ilk 2 sırada yer alan Rusya ve Ukrayna'dan da en çok un sektörü, hayvan yemi sektörü ve bitkisel yağ sektörü ithalat gerçekleştirdi.

20 Ağustos 2024 Salı

Jandarma Genel Komutanlığı’na 300 lojistik, 10 bando alt branşlarında olmak üzere 310 uzman erbaş alınacak. Kimler başvurabilir? Başvuru şartları neler? Başvuru için son gün ne zaman? İşte detaylar…

Resmi Gazete'de Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’ndan yayımlanan ilana göre, başvurular 23 Ekim ile 6 Kasım tarihleri arasında internet üzerinden yapılacak.

 

KİMLER BAŞVURABİLİR?

Başvuru yapabilecek 1 Ocak 2024 itibarıyla 20 yaşından gün almış ve 27 yaşını bitirmemiş adaylardan, 2023-2024 KPSS'den 50 ve üzeri puana sahip olma şartı aranacak.

 

BAŞVURU İÇİN SON GÜN NE ZAMAN?

Başvuruların başlama ve bitiş saatleri, temini yapılacak uzman erbaş alt branşları, temin şartları ve diğer detaylar https://vatandas.jandarma.gov.tr, www.jsga.edu.tr ve https://kamuilan.sbb.gov.tr internet sitelerinde yayımlanacak.

23 Ekim 2024 Çarşamba

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), jeopolitik çatışmalar ve iklim değişikliğinden kaynaklanan aksamaların kritik deniz geçiş noktalarını tehdit ettiği ve küresel ekonomi, gıda güvenliği ve enerji arzının artan risk altında olduğu uyarısında bulundu.





UNCTAD, "Deniz Taşımacılığı 2024 Değerlendirmesi: Deniz Geçiş Noktalarının Seyri" başlıklı raporunu, basın toplantısında açıkladı.

Rapora göre, küresel deniz ticareti 2022'deki daralmanın ardından toparlanma eğilimine girdi ve 2023'te yüzde 2,4 büyüyerek yaklaşık 12,3 milyon tona ulaştı.

Bu yıl ise deniz ticaretinin demir cevheri, kömür ve tahıl gibi dökme yük emtialarının yanı sıra konteynerle taşınan mal talebinin artmasıyla yüzde 2'lik mütevazı bir büyüme göstermesi bekleniyor.

Geçen yıl yüzde 0,3 büyüyen konteyner ticaretinin bu yıl yüzde 3,5 artış göstereceği tahmin edilirken, UNCTAD'a göre bu rakamlar daha derin zorlukları maskeliyor. Bu nedenle, küresel deniz ticaretinde uzun vadeli büyüme, sektörün Ukrayna'daki savaş ve Orta Doğu'da artan jeopolitik gerginlikler gibi devam eden zorluklara nasıl uyum sağlayacağına bağlı olacak.

ROTALARIN UZAMASI YÜKSEK MALİYET VE EMİSYONLARA YOL AÇIYOR

Dünyadaki kritik deniz geçiş noktaları aksamalarla karşı karşıya kalarak gecikmelere, rota değişikliklerine ve daha yüksek maliyetlere neden oldu.

Küresel ticaretin kritik arterlerini oluşturan Panama ve Süveyş kanallarındaki trafik, 2024 ortasında, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50'nin üzerinde düşüş gösterdi.

Bu gerileme, Panama Kanalı'nda iklim değişikliği kaynaklı düşük su seviyeleri ve Süveyş Kanalı'nı etkileyen Kızıldeniz bölgesindeki çatışmaların patlak vermesinden kaynaklandı.

Aden Körfezi ve Süveyş Kanalı'ndan geçen gemilerin tonajı da sırasıyla yüzde 76 ve yüzde 70 azaldı.

Gemilerin rotalarını Kızıldeniz'den Ümit Burnu'na çevirmesiyle, bölgedeki gemi varışları yüzde 89 arttı. Bu durum mal akışının sürdürülmesine yardımcı olurken, maliyet artışları, gecikmeler ve karbon emisyonlarının yükselmesine yol açtı.

UNCTAD, Uzak Doğu-Avrupa rotasında 20-24 bin TEU konteyner gemisinin, Süveyş Kanalı yerine Afrika'yı dolaşarak seyahat ettiğinde, Avrupa Birliği'nin (AB) Emisyon Ticaret Sistemi kapsamında sefer başına 400 bin dolar ek emisyon maliyetine maruz kaldığını hesapladı.

Daha uzun süren rotalar, liman tıkanıklığının artmasına, daha yüksek yakıt tüketimi ve mürettebat ücretleri, sigorta primleri ve korsanlık riskine maruz kalma ihtimalinin artmasına da neden oldu.

Geçen yıl küresel ton-mil dengesi yüzde 4,2 artarak maliyet ve emisyonların yükselmesine yol açarken, rotaların uzaması küresel lojistik ve tedarik zincirleri üzerinde baskı oluşturdu.

 EN KÖTÜ ETKİLERİ AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER YAŞIYOR

Yaşanan aksaklıklar ve artan maliyetlerden tüm ülkeler eşit şekilde etkilenmiyor. Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletleri (SIDS) ve En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC), en kötü etkileri yaşıyor.

Hesaplamalara göre, Kızıldeniz ve Panama Kanalı'ndaki krizin devam etmesi durumunda küresel tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. SIDS için potansiyel etkinin daha şiddetli olma riski bulunuyor.

Denizcilik sektörünün iklim değişikliğinin artan etkileri ve diğer aksamalara karşı dayanıklılık ihtiyacının aciliyetini de vurgulayan UNCTAD'a göre, sektördeki bir diğer acil sorun da güvenliği,  kirlilik kontrolünü ve denizci refahını zayıflatan sahte gemi tescilleri ve bundaki artış.

UNCTAD, denizcilik sektörünün artan zorluklarla karşı karşıya kaldığı bu dönemde, kritik geçişlerdeki kesintilerin ele alınması, düşük karbonlu ve yeşil denizciliğe yatırım yapılması, liman verimliliği ve adaptasyonunun artırılması, iç bölge bağlantılarının geliştirilmesi ve sahte gemi tescillerine karşı mücadele edilmesi çağrısında bulundu.

"TÜKETİCİ KEMER SIKIYOR, YATIRIMCI BEKLE-GÖR MODUNDA"

UNCTAD Teknoloji ve Lojistik Direktörü Shamika Sirimanne, basın toplantısında, küresel deniz ticaretinin bu yıl yüzde 2 büyümesini beklediklerini belirterek, 2025-2029 döneminde yıllık bazda yüzde 2,4 artış öngördüklerini dile getirdi.

Orta vadedeki bu büyümenin teknolojik gelişmeler, yeşil dönüşüm ve deniz ticareti altyapısına yönelik yatırımlara ilginin yeniden canlanmasıyla destekleneceğini söyleyen Sirimanne, "Ancak küresel deniz ticaretinin büyümesi üzerinde aşağı yönlü riskler oldukça baskın. Jeopolitik gerginlikler, süregelen çatışmalar ve savaşlar, uluslararası ticareti oldukça olumsuz etkiliyor. Birçok düşük gelirli ülke borç yüküyle karşı karşıya kalıyor, yüksek borçlanma maliyetleriyle boğuşuyor ve dış şokları yönetmekte zorlanıyor. Gelecek belirsiz olduğunda, biz tüketiciler olarak kemer sıkıyoruz. Yatırımcılar ise bekle-gör moduna geçiyor ve ekonomi ve beraberinde uluslararası ticaret de zarar görüyor." diye konuştu.

UNCTAD Ticaret Lojistiği Birimi Başkanı Jan Hoffmann da kritik deniz geçiş noktalarını etkileyen sorunlar nedeniyle navlun fiyatlarının arttığını ve bu artışın tüketici fiyatlarına yansıyacağını belirterek, "Eğer bu geçiş noktalarındaki kriz devam eder ve navlun fiyatları yüksek kalmayı sürdürürse, tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. Bu oran SIDS ülkelerinde yüzde 0,9. Yani küresel ortalamanın neredeyse yüzde 50 daha fazlası." uyarısında bulundu.

22 Ekim 2024 Salı