tatil-sepeti

Çin'in önde gelen otomotiv üreticilerinden Shineray Group bünyesinde faaliyet gösteren İtalyan SWM Motor, Türkiye'de üretim yapmak için başvurularını tamamladı.


 

Şirketin Türkiye temsilcisi ATMO Group'tan yapılan açıklamaya göre, SWM Motor, 2023 yılı sonunda giriş yaptığı Türkiye pazarını, global büyüme stratejisinin merkezlerinden biri olarak belirledi.

 

Şirket, bu kapsamda Türkiye'de üretim yapmak için başvuruda bulundu. ATMO Group, üretim girişimiyle agresif büyümesini yeni bir seviyeye taşıdı.

 

SWM Motor, kısa süre önce giriş yaptığı Türkiye pazarında G01, G01F, G03F ve elektrikli hafif ticari X30L EV modelleriyle Türk tüketicisinin karşısına çıktı. SWM Motor Türkiye, haziran ayı itibarıyla G05 isimli yeni D-SUV modeliyle ürün gamını genişletti.

 

"YILLIK 50 BİNDEN FAZLA ÜRETİM KAPASİTESİNE SAHİP TESİS ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ"

 

Açıklamada, konuya ilişkin görüşleri yer alan ATMO Group Üst Yöneticisi (CEO) Anton Chernov, markaya Türkiye'de ilginin yoğun olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı: "ATMO Group olarak Türkiye'de yatırım yapmaya ve daha fazla proje geliştirmeye ilgi duyuyoruz. Türkiye'deki çalışan sayımız geçen yıla göre iki katına çıktı. Gelirimiz her yıl artıyor ve gelişim için uzun vadeli bir planımız var. Şu anda yıllık 50 binden fazla araç üretim kapasitesine sahip bir üretim tesisi üzerinde çalışıyoruz. Üretim tesisi, Türkiye pazarının ihtiyaçlarını karşılayacak ve aynı zamanda Balkan ülkeleri ve AB bölgesindeki diğer pazarlara da ihracata odaklanacak. Türkiye'de üretim için aylar öncesinden Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile görüşmelere başladık. Ayrıca Ticaret Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ile görüşmelerimiz devam ediyor. Yeni projelerimiz için güçlü yerel ortaklarla aktif olarak iletişim halindeyiz. Ancak yatırım projesi hakkındaki nihai karar, devletten sağlanan destek tedbirlerine bağlı olacaktır."

 

Chernov, Türkiye'de modern hibrit ve elektrikli araçların yanı sıra bir dizi ticari aracın üretimini gerçekleştirmeyi planladıklarını kaydederek, "Tüm detayları netleştirmek için aktif olarak çalışıyoruz ve bu konuda devletin desteğini ve aktif yardımını umuyoruz." açıklamasında bulundu.

 

"KALİTELİ SUV ARAÇLARI UYGUN FİYATLARLA SUNMAYA DEVAM ETMEYİ AMAÇLIYORUZ"

 

SWM Türkiye Ticari Direktörü Burak Azmanoğlu da Türkiye'de markaya yoğun ilgi olduğunu vurgulayarak, şu bilgileri paylaştı: "Son dönemdeki yasal düzenlemelerdeki değişikliklerle birlikte mevcut iş modelimizi, yerel üretim seçeneklerini de içerecek şekilde gözden geçirmeye başladık. Türkiye, uzun vadeli iş geliştirme açısından yüksek potansiyele sahip bir bölge. Profesyonel ve güçlü bir bayi ağı kurduk ve yeni ortaklar katılmaya devam ediyor. Satış sonrası hizmetler ve yedek parça tedarikinde genişleyen bayi ağımızla müşterilerimizi destekliyoruz. Türkiye genelinde ilk parti gelen araçlarımız yollarda. İlk müşterilerin yorumları çok olumlu oldu ve Türkiye'de markanın imajı için çok şey yaptık. Amacımız, Türk müşterilere yüksek kaliteli SUV modellerini uygun fiyatlarla sunmaya devam etmek ve istediğimiz konuma gelene kadar Türkiye'deki operasyonlarımızın gelişimine yatırım yapmaya devam edeceğiz."

08 Temmuz 2024 Pazartesi

TMB Başkanı Eren, müteahhitlik sektörünün, çalışanlarının özverisiyle "devler ligi"ndeki yerini korumayı başardığını belirterek, "2024’te iş yaptığımız ülkeler arasına Portekiz'i de dahil ederek, ülke sayısını 137'ye yükselttik. Bir kez daha anladık ki zorluklar başarımızın önünde engel değil" dedi.


 

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren, inşaat sektörü dergisi ENR tarafından hazırlanan "Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi Listesi"ne ilişkin değerlendirmede bulundu.

 

Müteahhitlerin Cumhuriyet'in 100'üncü yaşının kutlanıldığı 2023'te yurt dışında 136 ülkede, 12 bini aşkın projeyle 500 milyar dolar eşiğini aşarak gurur ve sevinç yaşattıklarını vurgulayan Eren, şunları kaydetti: "İnşaat, dünyada rekabetin en çetin yaşandığı sektörlerin başında yer almaktadır. Öte yandan pandemi sonrası yaşanan küresel ekonomik krizin etkileri, tedarik zincirindeki sorunlar, bölgesel gerginlikler ve savaşlar nedeniyle inşaat sektörü olarak zor zamanlar geçirdik ancak tüm bu sorunlara rağmen yılmadan çalışmaya devam eden değerli meslektaşlarım ve sektöre emek veren her bir çalışanımızın özverisiyle devler ligindeki yerimizi korumayı başardık."

 

İŞ YAPILAN ÜLKE SAYISI 137'YE YÜKSELDİ

 

Eren, savaşa karşın Rusya'nın 2023'te de Türkiye için en büyük pazar olmayı sürdürdüğünü bildirdi.

 

Ukrayna'nın savaş sonrasında inşasında yer almak için çalışmalarını sürdürdükleri belirten Eren, şu ifadeleri kullandı: "Suudi Arabistan, Irak, Cezayir, Polonya, Romanya, Sahra Altı Afrika ülkeleri gibi pazarlarda da faaliyetlerimizi her geçen gün artırıyoruz. 2024 yılında iş yaptığımız ülkeler arasına Portekiz'i de dahil ederek, ülke sayısını 137'ye yükselttik. Bugün bir kez daha anladık ki zorluklar başarımızın önünde bir engel değil. Her şartta, girişimci gücüyle ENR dergisinin 'Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi Listesi'ne girmeyi başaran 43 müteahhitlik firmamızı yürekten kutluyorum."

 

LİSTEDE 43 TÜRK FİRMASI YER ALIYOR

 

İnşaat sektörü dergisi ENR, her yıl "En Büyük 250 Uluslararası Müteahhitlik Firması Listesi"ni açıklıyor.

 

2023 yılındaki performanslarla oluşturulan bu yılki listede 1. sırada 81 firmayla Çin yer alırken Türkiye 43 firmayla 2. oldu. Geçen yıl olduğu gibi ilk 100 firma arasına 6 Türk firması girmeyi başarırken 1 Türk firması da ilk 50'de yer buldu.

16 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : inşaat gayrimenkul Portekiz

Kovid-19 salgınından en çok etkilenen havacılık sektörü, kredi derecelendirme kuruluşlarının uzun vadeli değerlendirme analizlerine göre toparlanma ivmesini sürdürerek, salgın öncesi dönemi yakalayabilir.


 

Havacılık sektörü Kovid-19 salgını sırasında yaşanan finansal türbülansın ardından kredi notlarını kademeli olarak artırarak, pazardaki toparlanma ivmesini devam ettiriyor.

 

Salgının doruk noktası olan Nisan 2020'de devletler sınırları kapatıp sıkı karantina kuralları uygularken, dünyadaki ticari hava taşımacılığı filosunun büyük çoğunluğu yerde beklemek durumunda kaldı.

 

Bazı hava yolu şirketleri iflas etmemek için kamu yardımı alırken, 1 milyondan fazla kişi havacılık sektöründe işini kaybetti.

 

2020'de taşınan hava yolcusu sayısında, ücretli yolcu kilometre (RPK) olarak ölçülen toplam hava trafiğinin 1950'lerde izlenmeye başlanmasından bu yana en büyük düşüş kaydedildi.

 

Sektörün toplam yolcu gelirleri 2020'de yüzde 69 düşüşle 159 milyar avroya gerilerken, net zarar 106 milyar avroya ulaşmıştı.

 

YATIRIM YAPILABİLİR NOTUNA SAHİP HAVA YOLLARININ PAYI YÜZDE 25'TEN YÜZDE 35'E YÜKSELDİ

 

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) verilerine göre, S&P, Moody's ve Fitch gibi önde gelen kredi derecelendirme kuruluşlarının uzun vadeli temerrüt derecelendirmelerinin analizi, takip edilen yaklaşık 40 hava yolundan oluşan bir örneklemde yatırım yapılabilir (A'dan BBB-'ye) notuna sahip hava yollarının payının 2021 sonunda yüzde 25'ten 2024 Haziran'da yüzde 35'e yükseldiğini gösteriyor.

 

Ancak bu değişim, 2019 sonunda gözlemlenen yüzde 41'in gerisinde kalıyor. Kredi notu ölçeğinin alt ucunda, yüksek derecede spekülatif (CCC-'den D'ye) olarak derecelendirilen hava yollarının sayısı 2021'e kıyasla düşüş gösterdi.

 

Sektör açısından iyi haber olarak nitelendirilen bu durum, 2019'a kıyasla daha fazla sayıda hava yolunun bu kadar düşük kredi notuna sahip olması gerçeğiyle de dengeleniyor.

 

Hava yolu şirketleri, salgın sırasında daha fazla borç almak zorunda kaldıkça, kredi notları düşürüldü ve bu da notu düşürülen şirketler için daha yüksek borçlanma maliyetlerine yol açtı.

 

Bu zorlu senaryo, 2022'den bu yana faiz oranlarındaki artışla daha da kötüleşirken, mevcut dönemde, sadece kredi notları iyileşmekle kalmıyor, aynı zamanda sektörün mali sağlığı da düzeliyor.

 

Ayrıca, bu yıl için yapılan ön mali değerlendirmeler, nominal borç seviyelerinde 2019'daki seviyelerin biraz üzerinde bir düşüş olduğunu ve tahmini düzeltilmiş net borç/FAVÖK oranının 3,8 olarak gerçekleştiğini, bunun da 2017-2019 ortalaması olan 4'ten biraz daha iyi olduğunu gösteriyor.

 

Buna karşın, azalan nominal borç seviyesinin, önemli ölçüde daha yüksek faiz oranları nedeniyle hava yollarını yine de yüksek bir borç servis maliyetiyle baş başa bırakacağı öngörülüyor.

16 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : havayolu türbülans Kovid salgın kredi