tatil-sepeti

Elektrik veya hidrojen gücüyle veya her ikisinin kombinasyonuyla çalışabilen sıfır CO2 üreten bir tren teknolojisi geliştirildi. İkincil rotalarda emisyonsuz çalışmayı mümkün kılan, hafif, hidrojen ya da pil gücüyle çalışabilen, ikisi arasında geçiş yapabilen bu tren dünyada bir ilk.


 


 

Avrupa’nın en ikonik trenlerinden biri olan Stadler RS1 Railbus, demiryollarında uzun yıllardır seyahat ediyor. Üretildiğinde ilk yeni nesil dizel trenlerden olan tasarım, ya doğrudan dizel ya da kolza tohumu yağından yapılan biyodizel ile çalışabiliyor ve şu an hizmette olan bu nitelikte yaklaşık 500 tren var. Onlar hâlâ rayları arşınlarken çevre dostu trenler üretme iddiasındaki Stadler şirketi kısa süre önce Flirt H2 adlı yeni nesil trenlerinin, tek bir hidrojen tankıyla 46 saat boyunca 2 bin 803 km yol kat ederek dünya rekoru kırdığını duyurdu.

 

RS ZERO PİYASAYA SÜRÜLDÜ

 

Şirket, şimdi ise elektrik veya hidrojen gücüyle veya her ikisinin kombinasyonuyla çalışabilen sıfır CO2 üreten bir tren olan RS Zero’yu piyasaya sürdü. Nispeten hafif tasarımı sayesinde RS Zero, özellikle yan hatları işleten ray operatörlerine yönelik bir tren. Stadler tarafından yeni duyurulan tren tek vagonlu bir hidrojen modeli, ancak çift vagonlu konfigürasyonları da mevcut. Hidrojenle çalışan tek bir araç 700 km yol kat edebilirken, çift kurulum bunu 1.000 km’ye ulaştırıyor. Pil enerjisi çok daha az menzile sahip. Tek bir araç tek bir şarjla 80-100 km yol gidebilirken, çift araç konfigürasyonu 90-180 km arasında yol kat ediyor. Her iki konfigürasyon da araçları 120 km/s azami hıza ulaştırabiliyor. Çift seçenek, demiryolu operatörlerinin rotalarının uzunluğuna ve rahat ettikleri yakıt türüne uygun aracı seçmelerine olanak tanıyor. Ayrıca, dünyanın ilk hidrojenle çalışan demiryoluna sahip Almanya, tamamen pille çalışan modellere geçtiğini duyurduğundan, RS Zero’da her iki seçeneğin bir arada sunulması, akıllıca bir iş hamlesi gibi görünüyor.

 

VERİMLİLİK VE KONFORDA İDDİALI

 

RS Zero, verimliliği maksimum konforla birleştiren ve tüm yolcular için mümkün olan en iyi erişilebilirliği sağlayan bir tren olma iddiasında. Erişilebilirlikten bahsetmişken, tren vagonlarının alçak bir giriş yüksekliği ve basamaksız alçak bir taban alanı var. Bu da onları hareket kabiliyeti sorunları olan kişiler için erişilebilir kılıyor. Trenler ayrıca bisikletler ve diğer hacimli seyahat ekipmanları için çok amaçlı bir alana sahip. Eko-etik anlayışına uygun olarak, iç döşeme yüzde 98 yenilenebilir kaynaklardan geliyor. Yan duvarlar da PET şişeler gibi geri dönüştürülmüş malzemelerden yapılmış ve iklim kontrol sistemi çevre dostu bir soğutucu ile gerçekleştiriliyor. Prototip, eylül ayı sonunda Berlin’de düzenlenecek InnoTrans 2024 kongresinde sergilenecek.

09 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : elektrik hidrojen CO2

2024 Nobel Tıp Ödülü'ne, mikroRNA üzerine yaptıkları araştırmalardan dolayı ABD'li biyologlar Victor Ambros ve Gary Ruvkun layık görüldü.


 

Nobel ödülü haftası bugün tıp ödülünün sahiplerini bulmasıyla başladı. Nobel Tıp Ödülü'nü bu yıl iki aday paylaştı.

 

Bu yıl öne çıkan isimlerden olan tüm kanserlerin üçte birine neden olan KRAS geninin nasıl izole edileceğini keşfeden Amerikalı biyolog Kevan Shokat umduğunu bulamadı.

 

ABD'Lİ VİCTOR AMBROS VE GARY RUVKUN KAZANDI

 

Ödülü "mikroRNA'nın keşfi ve gen düzenlemesi" çalışmalarından dolayı ABD'li Victor Ambros ve Gary Ruvkun kazandı.

 

Macaristan'dan biyokimyacı Katalin Kariko ve ABD'den immünoloji uzmanı Drew Weissman, COVID-19'a karşı aşıların geliştirilmesinde kullanılan mRNA teknolojisi için geçen yıl Nobel Tıp Ödülü'nü almıştı.

 

Öte yandan perşembe günü Edebiyat Ödülü, cuma günü ise Barış Ödülü adayları açıklanacak.

07 Ekim 2024 Pazartesi

Adana’da devam eden TEKNOFEST kapsamında, 9. Uluslararası Buluş Fuarı’na (ISIF'24) ev sahipliği yapan TÜRKPATENT’in Başkanı Durak, birçok ülkeden buluşçuların geldiğini ve en başarılıların ödül aldığını, bu buluşların ticarileşme sürecinde yatırımcıları buluşturarak katkı sağladıklarını vurgula.


 

 TEKNOFEST Adana, T3 Vakfı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ana yürütücülüğünde, kamu kuruluşları, teknoloji devleri, üniversiteler ve medya kuruluşlarının da aralarında olduğu 128 kurumun katılımıyla Adana Havalimanı'nda gerçekleştiriliyor.

 

TÜRKPATENT de etkinlik kapsamında 9. Uluslararası Buluş Fuarı (ISIF'24) yarışmacılarına ev sahipliği yapıyor. Fuara 16 ülkeden katılımcılar gelirken 298'i yerli, 56'sı yabancı olmak üzere 354 buluş alanda sergileniyor.

 

TÜRKPATENT Başkanı Durak, TÜRKPATENT standında gençlerle büyük heyecan yaşadıklarını söyledi.

 

Burada birçok teknoloji firmasının ürünlerinin katılımcılar tarafından yakından takip edilebildiğini belirten Durak, 2016'dan beri buluş fuarını paydaşlarla birlikte düzenlediklerini bildirdi.

 

Durak, birçok ülkeden buluşçuların Türkiye'ye geldiğini ve en başarılıların ödüllerini aldığını dile getirdi.

 

Bu buluşların ticarileşme sürecine yatırımcıları buluşturarak TÜRKPATENT'in de katkı sağladığını vurgulayan Durak, şöyle konuştu: “Biz buraya aynı zamanda yatırımcıları getirdik. Yatırımcılar buluşçuları dinledi. ABD, Çin, Fas, İran, Tunus, Katar buralardan çok ciddi ilgi vardı, buluşçular katılım sağladı. Şu anda ‘Demo Day’lerde buluşçuların yatırımcılara buluşlarını anlatmasını sağlıyoruz. Bu buluşların ticarileşmesi konusunda önümüzdeki süreçte görüşmeler olacak. Bizim odaklandığımız noktalardan bir tanesi de bu patentlerin ticarileşerek günlük hayatımızda kullanımının sık şekilde karşımıza çıkması. İlk defa bu kadar büyük ölçüde, bu kadar kapsamlı bir yatırımcı daveti yaptık. İlerleyen günlerde de görüşmelere devam edecekler.”

 

1639 COĞRAFİ İŞARET TESCİLLENDİ

 

Durak, üniversite öğrencilerine yönelik başlatılan "Patentle Türkiye" yarışmalarının devam ettiğini de hatırlattı. Yarışmalara başvuruların tamamen ücretsiz olduğuna dikkati çeken Durak, bu etkinliklerin üniversite öğrencileri arasında rekabeti güçlendirdiğini anlattı.

 

Zeki Durak, yıl sonuna kadar başvuruları devam eden yarışmaya katılım için tüm gençleri TÜRKPATENT'in internet sitesini incelemeye davet etti.

 

Coğrafi işaretli ürün başvurularına ilişkin de bilgi veren Durak, şu değerlendirmede bulundu: "Ülkemiz coğrafi işaretli ürün olarak zengin ülkelerden biri. Şu an 1639 tescil başvurumuz var. Bu, ülkemizin değerlerinin ortaya çıktığını göstermesi bakımında önemli bir rakam. Başvuru ve tescil bakımından dünyanın önde gelen ülkeleri arasındayız."

 

"MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİ'NİN SONUÇLARI GÖRÜLÜYOR"

 

Yapay zeka teknolojisinin kullanımının her geçen gün arttığına işaret eden Durak, patent başvuru süreçlerinde bu teknolojinin kullanılmaya başlandığını bildirdi. Durak, "Yapay zekayla üretilen patentler bütün dünyada tartışma konusu. Biz TÜRKPATENT olarak hem Avrupa ofisinin hem de dünya ofisinin üyesiyiz. Buradaki çalışmaları yakından takip ediyoruz. Yapay zekayla üretilen başvuruların patent almasına ilişkin tartışmalar devam ediyor. Bunlar bizim yakından takip ettiğimiz konular arasında." dedi.

 

Türkiye'nin patent ve marka süreçlerinde dünyadaki yerine ve hedeflerine de değinen Durak, şunları kaydetti: "Dünya Patent Ofisinin verdiği rakamlara göre, biz patent başvurusunda dünyada 12'nci sıradayız. Marka tescilinde Avrupa'da 1'inci, dünyada 4'üncü sıradayız. Tasarım tescilinde ise dünyada Çin'den sonra 2'nciyiz. Milli Teknoloji Hamlesi'nin sonuçları olarak teknoloji konusuna ciddi bir merak var. Bunun yansımalarını patent rakamlarında görüyoruz. Patent konusunda hedefimiz dünyada ilk 10'a girmek. Marka ve tasarımdaki başarımızı patentte de elde etmek istiyoruz. Bunun için de ciddi çalışmalar yürütüyoruz."

06 Ekim 2024 Pazar