İstanbul’da yaklaşık 90 bin kişiyi istihdam eden matbaa sektörü, dijitalleşme ve nitelikli eleman sorununa çözüm arıyor.

Matbaacılık sektörüne nitelikli beyaz ve mavi yakalı çalışanların kazandırılması gerektiğini vurgulayan sektör temsilcileri, bunun için mesleki eğitimin materyal, müfredat ve bilişim açısından güçlendirilmesini zorunlu görüyor.  

 


 

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL 

 

İstanbul Ticaret Odası verilerine göre, İstanbul’da yaklaşık 3 bin matbaa faaliyet gösteriyor. Sektör 90 bin kişiye istihdam sağlarken, gelişen teknoloji değişimi zorunlu kılıyor. Bu evrimde nitelikli eleman ihtiyacı öne çıkıyor. Sektörde yaşanan bu değişimi, İstanbul Ticaret Odası hazırladığı bir raporla değerlendirdi. İTO Basım-Yayın Meslek Komitesi öncülüğünde, İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Torlak yönetiminde hazırlanan ‘Matbaacılık Sektör Raporu’, sektörün kapsamını, ihtiyaçlarını ve geleceğe yönelik planlarını ortaya koydu.  

 

NİTELİKLİ ELEMAN İHTİYACI 

 

Yaklaşık üç yıllık bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıkan Matbaa Sektör Raporu, İstanbul Ticaret Odası’nda gerçekleşen bir toplantı ile kamuoyuna duyuruldu. Toplantıda, rapor sunumunun yanı sıra sektör sorunları da ele alındı. Sektörde yaşanan en büyük problemin nitelikli eleman sorunu olduğunu dile getiren konunun uzmanları, “Mesleki eğitim, acil olarak özendirici bir müfredatla sunulmaya başlamalı. Tüm sektörler için mesleki eğitime daha ciddi özen gösterilmeli” çağrısında bulundu. 

 

DEĞİŞİMİN MERKEZİ

 

Raporun değerlendirildiği toplantının açılışında konuşan İTO Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün, yayıncılık ve matbaacılığın teknolojik dönüşümle birlikte gelen değişimin merkezinde olduğunu kaydetti. Matbaacılık Sektör Raporu’nun sektörün mikrodan makroya uzanan geniş bir manzarasını gösterdiğini belirten Üstün, “İstanbul’daki matbaacılık sektörü, büyümeye ve gelişmeye devam ediyor. Bu büyük gücün şimdi teknoloji, nitelikli istihdam, finansman kaynakları, yeni şartlara uyum ve yeni uygulamaların ışığında geleceğe hazırlanması gerekiyor” dedi.

 

REHBER OLACAK

 

İTO Basım-Yayın Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Bülent Küçük ise hazırlanan raporun ölçümlenmesinin yayıncılık sektörü kadar kolay olmayan matbaa sektörü için çok önemli olduğunu ifade etti. Küçük, “Sektörde son dönemlerde dijitalleşmeyle ilgili kapsamlı bir rapor olmayışını büyük bir eksiklik olarak görerek 2021’de harekete geçtik. Bu rapor, matbaacılık sektörünün bugünkü durumunu ortaya koyacak, hangi alanlarda yatırıma ihtiyaç duyulduğuna fikir verecek, sektördeki işletmelere yol gösterebilecek bir rehber olma niteliğinde” diye konuştu. 

 

DÖNÜŞEREK DEVAM ETMEK 

 

İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdulhamit Avşar da matbaa sektörünün dönüştüğünü ifade etti. Avşar, “Değişerek devam etmek, devam ettikçe değişmek, sosyal hayatın en önemli dinamiklerinden biri. Bugün dijitalleşme çağındayız. Matbaa çok önemli bir değişimle karşı karşıya. Bu anlamda en önemli şey, var olan tabloyu net olarak görebilmektir. Bu raporun bu açıdan çok önemli olduğuna inanıyorum” dedi.  

 

SEKTÖRÜN PROJEKSİYONU 

 

Raporda proje yürütücüsü olarak görev alan İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Torlak da bu raporun sektörün projeksiyonunu ortaya koyduğunu söyledi. Torlak, “Veriye dayalı bilgi çok önemli. Veri analitiğinin, veri madenciliğinin, veri yönetiminin olmazsa olmaz olduğu bir dönemde doğru veriyle doğru rapor yazmanın güçlüğünü de biliyoruz. Bu raporun serencamı üç yıl sürdü. Bu rapordaki rakamlar büyük ölçüde sektörün bir projeksiyonunu ifade ediyor. Öyle bir sektörden bahsediyoruz ki, bu sektörde çok sayıda farklı ölçek ve içerikte işletme var. Genel bir tanımlama ve çerçeve çizmeye çalıştık ve bunu gerçekleştirdiğimizi düşünüyorum” diye konuştu. 

 

96 MİLYON EURO’LUK HACİM

 

 Raporda yer alan bilgilere göre, İstanbul’da matbaa sektörü 80 ile 96 milyon Euro arasında bir iş hacmi oluşturuyor. Çalışan sayısı ise 90 bin, ayrıca istihdamda artış trendi gözleniyor. Sektörün 3 milyar Euro’yu bulan makina parkuru mevcut. Ancak bu parkurun verimli kullanılabilmesi için çeşitli çalışmalar yapılması gerekiyor. Yatırım sermayesinden elde edilecek tasarrufla işletme sermayelerinin daha güçlü hale getirilebileceği de raporda yer alan tespitler arasında.

 

Rapor için QR kodu okutun


RAPORDAN SATIR BAŞLARI 

 

* Sektörün en önemli ihtiyaçlarından biri, beyaz ve mavi yakalı olmak üzere nitelikli insan kaynağı.

 

* Dijitalleşmenin getirdiği fırsatlar ve tehditler zamanında ve doğru okunmalı. Donanım ve yazılımla ilgili eksiklikler giderilmeli.

 

* Bireysel müşterilere yapılan satışlar, ajans aracılığı ile yapılan satışlara oranla daha yüksek. Bu nedenle müşterilere yönelik pazarlama, satış faaliyetleri ve reklam yatırımları artırılmalı.

 

* Ürün tasarımı, ürün geliştirme ve Ar-Ge için sektördeki farkındalık artırılmalı.

 

* İmal edilen ürünlerin kalitesinin artırılması için Ar-Ge çalışmalarına hız verilmeli.

 

* Rekabet, kırıcı fiyatlama ile değil kaliteli ürün ile olmalı.

10 Haziran 2024 Pazartesi

2025 yılında üniversitelere ayrılan 487 milyar liralık bütçede en yüksek payı 14,6 milyar lira ile Ankara Üniversitesi alırken, İstanbul Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi de öne çıkanlar arasında yer aldı.



 

 

 2025-2027 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program'dan (OVP) derlediği verilere göre, ülkedeki üniversiteler için 487 milyar 298 milyon lira ödenek ayrılması öngörüldü.

 

Ankara Üniversitesi, 2025 yılı için öngörülen 14 milyar 680 milyon 940 bin liralık bütçe ödeneğiyle, Avrupa Birliği Başkanlığı (6 milyar 797 milyon lira), İletişim Başkanlığı (6 milyar 155 milyon lira), Yargıtay (4 milyar 10 milyon lira), Sayıştay (3 milyar 259 milyon lira), Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı (3 milyar 113 milyon lira) ve Danıştay (2 milyar 389 milyon lira) gibi kurumları geride bıraktı.

 

İKİNCİ SIRADA İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VAR

 

İstanbul Üniversitesi, 14 milyar 149 milyon 774 bin liralık bütçe ödeneğiyle Ankara Üniversitesinin ardından ikinci sırada yer aldı. Bu kurumu 13 milyar 938 milyon 766 bin lirayla Hacettepe Üniversitesi, 12 milyar 586 milyon 655 bin lirayla Ege Üniversitesi ve 12 milyar 314 milyon 502 bin lirayla Gazi Üniversitesi izledi.

 

Ödenek teklif tavanı en düşük üniversite ise 543 milyon 991 bin lirayla Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi oldu. Ödenek teklif tavanı düşük diğer üniversiteler ise 590 milyon 851 bin lirayla Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 604 milyon 926 bin lirayla Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi şeklinde sıralandı.

 

Öte yandan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) için 1 milyar 123 milyon 426 bin lira ve Yükseköğretim Kalite Kurulu için de 63 milyon 422 bin lira ödenek öngörüldü.

 

Ödenek teklif tavanları en yüksek 20 üniversite şöyle:

 

Üniversite        Ödenek Tavanları (TL)

ANKARA ÜNİVERSİTESİ           14.680.940.000

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ        14.149.774.000

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ      13.938.766.000

EGE ÜNİVERSİTESİ       12.586.655.000

GAZİ ÜNİVERSİTESİ     12.314.502.000

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ  10.243.805.000

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ - CERRAHPAŞA            9.769.318.000

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ         9.507.278.000

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ            9.127.841.000

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ          8.881.854.000

BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ            8.846.584.000

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ            8.301.814.000

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ      8.210.916.000

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ            7.859.052.000

MARMARA ÜNİVERSİTESİ       7.685.153.000

FIRAT ÜNİVERSİTESİ    7.567.213.000

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ            7.508.743.000

SİVAS CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ            7.503.198.000

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ 7.245.506.000

DİCLE ÜNİVERSİTESİ   6.985.460.000

07 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : üniversite ödenek bütçe

TÜİK verilerine göre, Türkiye'deki müze sayısı 2023'te yüzde 7.1 artışla 606'ya yükseldi. Müze ve ören yeri ziyaretçi sayısı ise 55 milyon 752 bin 208'e çıkarak yüzde 6.2'lik bir artış kaydetti.


 

 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılına ilişkin "Kültürel Miras İstatistikleri"ni açıkladı.

 

Milli Saraylara ait istatistikler, Cumhurbaşkanlığına bağlı Milli Saraylar Başkanlığından 2023 yılından itibaren derlenmeye ve yayımlanmaya başlandı.

 

Buna göre, Türkiye genelinde müze sayısı geçen yıl 2022'ye göre yüzde 7,1 artarak 606'ya çıktı. Bu müzelerin 212'si Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde, 376'sı ise özel müze kategorisinde yer alırken, Milli Saraylar Başkanlığına bağlı 18 müze faaliyet gösterdi. Ören yeri sayısı ise 144 oldu.

 

Müzelerdeki eser sayısı, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 2,9 azalarak 3 milyon 900 bin 331 olarak kayıtlara geçti.

 

Bakanlığa bağlı müzelerdeki eser sayısı da bu dönemde yüzde 0,5 artarak 3 milyon 341 bin 162 olurken, özel müzelerdeki eser sayısı ise yüzde 32,5 azalışla 286 bin 334'e geriledi. Aynı dönemde Milli Saraylar Başkanlığına bağlı müzelerdeki eser sayısı yüzde 2,2 artışla 272 bin 835 oldu.

 

Bakanlığa bağlı müzelerdeki eserlerin yüzde 60,1'i sikke, yüzde 27,6'sı arkeolojik materyal, yüzde 6,6'sı etnografik materyal, yüzde 3,6'sı tablet oldu.

 

SİT ALANI SAYISI ARTTI

 

Müze ve ören yeri ziyaretçi sayısı, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 6,2 artarak 55 milyon 752 bin 208'e yükseldi. Ziyaretçilerin yüzde 54,7'si Bakanlığa bağlı müze ve ören yerlerini ziyaret etti.

 

Bakanlığa bağlı ücretli müze ve ören yerlerini ziyaret edenlerin sayısı 17 milyon 673 bin 661 olurken, bunun toplam ziyaretçiler içindeki payı yüzde 31,7'yi buldu.

 

Özel müze ziyaretçi sayısı da yüzde 22,5 artarak 18 milyon 236 bin 130'a, Milli Saraylar Başkanlığına bağlı müze ziyaretçi sayısı ise yüzde 5 yükselerek 7 milyon 27 bin 103'e çıktı.

 

Bakanlığa bağlı ücretli müze ve ören yeri ziyaretlerinden 2 milyar 666 milyon 691 bin 663 lira gelir elde edildi. Bakanlık tarafından satılan müze kartı sayısı 4 milyon 214 bin 303 oldu.

 

Taşınmaz kültür varlıklarının sayısı 2023'te bir önceki yıla göre yüzde 2,1 artarak 124 bin 671'e çıktı. Bu kültür varlıklarının en çok bulunduğu il 33 bin 869 ile İstanbul olurken, bu ili 7 bin 976 ile İzmir ve 4 bin 948 ile Muğla takip etti.

 

Toplam sit alanı sayısı 2023'te bir önceki yıla göre yüzde 4,9 artarak 24 bin 786'ya ulaşırken, sit alanlarının yüzde 97'sini arkeolojik sit alanları oluşturdu.

 

Milli parkların sayısı 2023 yılında bir önceki yıla göre değişmeyerek 48 oldu. Milli park alanı yüzde 0,2 azalışla 909 bin 158 hektara geriledi. Tabiat parkı sayısı yüzde 1,9 artarak 266 olurken, tabiat parkı alanı yüzde 0,3 azalışla 108 bin 36 hektar olarak kayıtlara geçti.

 

Tabiatı koruma alanı sayısı ise önceki yıla göre değişim göstermeyerek 31 olurken, tabiat anıtı sayısı yüzde 2,7 azalarak 110'a düştü.

06 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : kültür sanat örenYeri müze