tatil-sepeti

Temmuzda konut satışlarında yılın en yüksek rakamı görülürken, sektör temsilcileri, peşinatı olanların konut fiyatlarındaki reel düşüşü değerlendirdiğini bildirdi.


 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan temmuz ayına ilişkin konut satış istatistiklerine göre, ülke genelinde konut satış sayısı, temmuzda, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16 artarak 127 bin 88 oldu.

 

Ocak-temmuz döneminde ise satışlar yüzde 0,5 azalarak 672 bin 162'ye düştü.

 

Ülke genelinde ipotekli konut satışları, temmuzda, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 20,9 azalarak 11 bin 496'ya indi. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 9 olarak gerçekleşti.

 

Sektör temsilcileri, temmuz ayına ilişkin konut satış rakamlarını değerlendirdi.

 

"PEŞİNATI OLAN EV ALMAK İÇİN ARTIK HAREKETE GEÇMEYE BAŞLADI"

 

Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Başkanı Neşecan Çekici, Türkiye genelinde konut satışlarının temmuzda yıllık bazda yüzde 16 arttığını belirterek, bu artışla ilk 7 ay toplamındaki konut satış adedinin geçen yılı yakaladığını ve 672 bin 162 olarak gerçekleştiğini söyledi.

 

İpotekli satışlardaki düşüşün devam ettiğini dile getiren Çekici, temmuzda ilk el satışların yüzde 28,9, ikinci ellerin ise yüzde 10,8 arttığını anlattı.

 

Çekici, “Bu tablo bize, şirketlerin kendi kampanyalarının işe yaradığını, daha da önemlisi peşinatı olanların yakın gelecekte fiyat artışı olabileceği endişesiyle artık harekete geçmeye başladığını gösteriyor.” Dedi.

 

Alternatif yatırım araçlarından beklentilerin sınırlı hale geldiğini ifade eden Çekici, “Kısa vadede faizlerin düşeceği, konut fiyatlarında da yukarı yönlü bir hareket olacağı ihtimali gündemde. Ayrıca konut fiyatları reelde 7 aydır geriliyor. Hem döviz hem mevduat ve politika faizi hem de maliyetlerin gerisinde kaldı ilk kez 7 aydır.” Diye konuştu.

 

“FİYATLARDAKİ REEL DÜŞÜŞ KONUT ALIMINI HIZLANDIRDI”

 

Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER) Başkanı Hakan Şişik de temmuzdaki yüzde 16'lık artıştan önce bir düşüş yaşandığını anımsatarak, önceki aylarda yaşanan düşüşte fiyatların artmasının ve yüksek faiz oranlarının etkili olduğunu söyledi.

 

Mevduat faizlerindeki artışın da alıcıyı konuttan uzaklaştırdığını dile getiren Şişik, "Konut satışlarındaki durağanlıkla birlikte fiyat artışlarındaki durgunluk, hatta fiyatlarda reel olarak düşüş yaşanması alıcıları harekete geçirdi. Burada bir etken de uzun vadeli bakabilmek. Faizler aşağı yönlü oldukça konut fiyatları da artacaktır. Bu da konut alımı için doğru zaman olduğunu gösteriyor." ifadelerini kullandı.

 

Fuzul Topraktan Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Akbal da temmuzda yılın en yüksek aylık rakamına ulaşıldığını ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Banka kredili satışlarda düşüş devam ederken, ilk el satışlarda yüzde 28,9, ikinci el satışlarda ise yüzde 10,8 artış yaşandı. Bu tablo bize, konuta erişimi kolaylaştıran Fuzul Topraktan gibi alternatif ürünlerin de etkisiyle bekleyen talebin harekete geçmeye başladığını gösteriyor. Peşinatı olanlar, bankaları beklemeden şirketlerle ödeme planı üzerinde anlaşıyor ve karlı bir alım yapmış oluyor. Dolayısıyla bu pozitif etkinin kalan aylarda da yayılımını göreceğiz.”

 

“BEKLEYEN TALEP, FİYAT ARTIŞLARINDAN ETKİLENMEMEK İÇİN HAREKETE GEÇTİ”

 

Helmann Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün de bir süredir beklemede olan talebin harekete geçtiğini belirterek, bu sayede yılın en yüksek konut satış rakamını gördüklerini söyledi.

 

Yaz ayları, tatil dönemi ve yüksek faiz oranlarına rağmen güzel bir rakam yakalandığını dile getiren Özgün, "3-4 aylık düşüş döneminden sonra tekrar çift haneli artış yakalanması konuta talebin hala ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Öte yandan fiyatlarda reel anlamda düşüşler söz konusu. Tüketicilerimiz bu fırsatları değerlendirmek ve muhtemel fiyat artışlarından etkilenmemek adına harekete geçti." açıklamasında bulundu.

 

Özyurtlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt da konut satış rakamlarının yukarı yönlü hareketinin başladığını dile getirerek, bunun sektör temsilcileri için sevindirici bir gelişme olduğunu vurguladı.

 

Özyurt, "Konut fiyatlarının, inşaat girdi maliyetlerindeki artış ve enflasyonist ortam nedeniyle zirve yaptığı bir süreçteyiz. Mevcut rakamlarla ev sahibi olmak için kredi kullanmak şart. Ancak burada da vatandaşın karşısına çıkan yüksek konut kredi faizleri çıkıyor. Ancak son dönemde konut fiyatlarındaki yüksek artışın stabil hale gelmesi, elinde parası olan kesimi harekete geçirdi." ifadelerini kullandı.

 

Bahaş Holding Üst Yöneticisi (CEO) Abdüssamet Bahadır da artan maliyetlere, ekonomik dalgalanmalara ve arzın talebi karşılayamama durumuna rağmen satış rakamlarının temmuzda artış trendine girmesinin umut verici bir gelişme olduğunu söyledi.

 

Yerliye satışta artış yaşanırken yabancıya satışta hem yıllık hem de aylık bazda düşüşün sürdüğünü anlatan Bahadır, sektörün daha canlı olabilmesi ve yabancıya satışın da artması için çeşitli teşvik modellerinin geliştirilmesi gerektiğini belirtti.

13 Ağustos 2024 Salı

Jandarma Genel Komutanlığı’na 300 lojistik, 10 bando alt branşlarında olmak üzere 310 uzman erbaş alınacak. Kimler başvurabilir? Başvuru şartları neler? Başvuru için son gün ne zaman? İşte detaylar…

Resmi Gazete'de Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’ndan yayımlanan ilana göre, başvurular 23 Ekim ile 6 Kasım tarihleri arasında internet üzerinden yapılacak.

 

KİMLER BAŞVURABİLİR?

Başvuru yapabilecek 1 Ocak 2024 itibarıyla 20 yaşından gün almış ve 27 yaşını bitirmemiş adaylardan, 2023-2024 KPSS'den 50 ve üzeri puana sahip olma şartı aranacak.

 

BAŞVURU İÇİN SON GÜN NE ZAMAN?

Başvuruların başlama ve bitiş saatleri, temini yapılacak uzman erbaş alt branşları, temin şartları ve diğer detaylar https://vatandas.jandarma.gov.tr, www.jsga.edu.tr ve https://kamuilan.sbb.gov.tr internet sitelerinde yayımlanacak.

23 Ekim 2024 Çarşamba

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), jeopolitik çatışmalar ve iklim değişikliğinden kaynaklanan aksamaların kritik deniz geçiş noktalarını tehdit ettiği ve küresel ekonomi, gıda güvenliği ve enerji arzının artan risk altında olduğu uyarısında bulundu.





UNCTAD, "Deniz Taşımacılığı 2024 Değerlendirmesi: Deniz Geçiş Noktalarının Seyri" başlıklı raporunu, basın toplantısında açıkladı.

Rapora göre, küresel deniz ticareti 2022'deki daralmanın ardından toparlanma eğilimine girdi ve 2023'te yüzde 2,4 büyüyerek yaklaşık 12,3 milyon tona ulaştı.

Bu yıl ise deniz ticaretinin demir cevheri, kömür ve tahıl gibi dökme yük emtialarının yanı sıra konteynerle taşınan mal talebinin artmasıyla yüzde 2'lik mütevazı bir büyüme göstermesi bekleniyor.

Geçen yıl yüzde 0,3 büyüyen konteyner ticaretinin bu yıl yüzde 3,5 artış göstereceği tahmin edilirken, UNCTAD'a göre bu rakamlar daha derin zorlukları maskeliyor. Bu nedenle, küresel deniz ticaretinde uzun vadeli büyüme, sektörün Ukrayna'daki savaş ve Orta Doğu'da artan jeopolitik gerginlikler gibi devam eden zorluklara nasıl uyum sağlayacağına bağlı olacak.

ROTALARIN UZAMASI YÜKSEK MALİYET VE EMİSYONLARA YOL AÇIYOR

Dünyadaki kritik deniz geçiş noktaları aksamalarla karşı karşıya kalarak gecikmelere, rota değişikliklerine ve daha yüksek maliyetlere neden oldu.

Küresel ticaretin kritik arterlerini oluşturan Panama ve Süveyş kanallarındaki trafik, 2024 ortasında, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50'nin üzerinde düşüş gösterdi.

Bu gerileme, Panama Kanalı'nda iklim değişikliği kaynaklı düşük su seviyeleri ve Süveyş Kanalı'nı etkileyen Kızıldeniz bölgesindeki çatışmaların patlak vermesinden kaynaklandı.

Aden Körfezi ve Süveyş Kanalı'ndan geçen gemilerin tonajı da sırasıyla yüzde 76 ve yüzde 70 azaldı.

Gemilerin rotalarını Kızıldeniz'den Ümit Burnu'na çevirmesiyle, bölgedeki gemi varışları yüzde 89 arttı. Bu durum mal akışının sürdürülmesine yardımcı olurken, maliyet artışları, gecikmeler ve karbon emisyonlarının yükselmesine yol açtı.

UNCTAD, Uzak Doğu-Avrupa rotasında 20-24 bin TEU konteyner gemisinin, Süveyş Kanalı yerine Afrika'yı dolaşarak seyahat ettiğinde, Avrupa Birliği'nin (AB) Emisyon Ticaret Sistemi kapsamında sefer başına 400 bin dolar ek emisyon maliyetine maruz kaldığını hesapladı.

Daha uzun süren rotalar, liman tıkanıklığının artmasına, daha yüksek yakıt tüketimi ve mürettebat ücretleri, sigorta primleri ve korsanlık riskine maruz kalma ihtimalinin artmasına da neden oldu.

Geçen yıl küresel ton-mil dengesi yüzde 4,2 artarak maliyet ve emisyonların yükselmesine yol açarken, rotaların uzaması küresel lojistik ve tedarik zincirleri üzerinde baskı oluşturdu.

 EN KÖTÜ ETKİLERİ AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER YAŞIYOR

Yaşanan aksaklıklar ve artan maliyetlerden tüm ülkeler eşit şekilde etkilenmiyor. Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletleri (SIDS) ve En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC), en kötü etkileri yaşıyor.

Hesaplamalara göre, Kızıldeniz ve Panama Kanalı'ndaki krizin devam etmesi durumunda küresel tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. SIDS için potansiyel etkinin daha şiddetli olma riski bulunuyor.

Denizcilik sektörünün iklim değişikliğinin artan etkileri ve diğer aksamalara karşı dayanıklılık ihtiyacının aciliyetini de vurgulayan UNCTAD'a göre, sektördeki bir diğer acil sorun da güvenliği,  kirlilik kontrolünü ve denizci refahını zayıflatan sahte gemi tescilleri ve bundaki artış.

UNCTAD, denizcilik sektörünün artan zorluklarla karşı karşıya kaldığı bu dönemde, kritik geçişlerdeki kesintilerin ele alınması, düşük karbonlu ve yeşil denizciliğe yatırım yapılması, liman verimliliği ve adaptasyonunun artırılması, iç bölge bağlantılarının geliştirilmesi ve sahte gemi tescillerine karşı mücadele edilmesi çağrısında bulundu.

"TÜKETİCİ KEMER SIKIYOR, YATIRIMCI BEKLE-GÖR MODUNDA"

UNCTAD Teknoloji ve Lojistik Direktörü Shamika Sirimanne, basın toplantısında, küresel deniz ticaretinin bu yıl yüzde 2 büyümesini beklediklerini belirterek, 2025-2029 döneminde yıllık bazda yüzde 2,4 artış öngördüklerini dile getirdi.

Orta vadedeki bu büyümenin teknolojik gelişmeler, yeşil dönüşüm ve deniz ticareti altyapısına yönelik yatırımlara ilginin yeniden canlanmasıyla destekleneceğini söyleyen Sirimanne, "Ancak küresel deniz ticaretinin büyümesi üzerinde aşağı yönlü riskler oldukça baskın. Jeopolitik gerginlikler, süregelen çatışmalar ve savaşlar, uluslararası ticareti oldukça olumsuz etkiliyor. Birçok düşük gelirli ülke borç yüküyle karşı karşıya kalıyor, yüksek borçlanma maliyetleriyle boğuşuyor ve dış şokları yönetmekte zorlanıyor. Gelecek belirsiz olduğunda, biz tüketiciler olarak kemer sıkıyoruz. Yatırımcılar ise bekle-gör moduna geçiyor ve ekonomi ve beraberinde uluslararası ticaret de zarar görüyor." diye konuştu.

UNCTAD Ticaret Lojistiği Birimi Başkanı Jan Hoffmann da kritik deniz geçiş noktalarını etkileyen sorunlar nedeniyle navlun fiyatlarının arttığını ve bu artışın tüketici fiyatlarına yansıyacağını belirterek, "Eğer bu geçiş noktalarındaki kriz devam eder ve navlun fiyatları yüksek kalmayı sürdürürse, tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. Bu oran SIDS ülkelerinde yüzde 0,9. Yani küresel ortalamanın neredeyse yüzde 50 daha fazlası." uyarısında bulundu.

22 Ekim 2024 Salı