tatil-sepeti

Ramazan Bayramı tatili ve güneşli havanın etkisiyle tarihi yarımada, yerli ve yabancı turistlerin yanı sıra İstanbulluların akınına uğradı.


 

Bayramın ikinci gününü İstanbul'un tarihi ve turistik yerlerini gezip değerlendirmek isteyen vatandaşlar Sultanahmet Meydanı, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi ile Yerebatan Sarnıcı'nın bulunduğu alanda yoğunluk oluşturdu.

 

İstanbul'un ünlü lezzetleri mısır, simit ve kestane satın alanlar, banklarda ve çimlerde oturarak güzel havanın tadını çıkardı.

 

Bazı ziyaretçiler cep telefonlarıyla özçekim yaptı, bazıları ise Ayasofya'nın önünde fotoğraf çektirdi.

 

Yabancı turistler, bireysel olarak veya kafilelerdeki rehberler eşliğinde tarihi mekanları dolaştı.

 

Tarihi yarımadaya kent içinden ve il dışından gelen vatandaşlar müze ve camileri ziyaret etti.

 

Ailesiyle gezen Harun Sevinç, bayram harçlıklarını topladıktan sonra ailecek gezmeye çıktıklarını söyledi.

 

Buradan sonra parka gitmek istediğini dile getiren Sevinç, meydanın çok kalabalık olduğunu ifade etti.

 

Annesi Halime Sevinç, şehir dışından gelen kardeşini İstanbul gezisine çıkardıklarını belirtti.

 

Ayasofya'nın önünde eşinin fotoğraflarını çeken Nurcan Kandeğer, Şile'den geldiklerini söyledi.

 

Kandeğer, "Yerebatan Sarnıcı'nı gezdik, şimdi Ayasofya'yı gezeceğiz. Çocuklar tatile, başka yerlere gitti. Biz de buralarda vakit geçiriyoruz." dedi.

 

Eşiyle tarihi ve turistik kenti gezen Ahmet Özcan, "Bayram dolayısıyla Ordu'dan geldim. Fındık zamanı hep oradayım. İstanbul çok güzel, her şeye değer. İnsanların güzelliğine bakın. Ayasofya'ya giriyorlar, çıkıyorlar." diye konuştu.

 

"AYASOFYA'YI, KÖPRÜLERİ GÖRMEYE GELDİK, GÜZEL OLDU"

 

Emre Işık ise ailesiyle gezdiğini, bayramın çok güzel geçtiğini anlattı.

 

Tarihi yarımadanın çok kalabalık olduğuna dikkati çeken Işık, "Ayasofya'yı, köprüleri görmeye geldik, güzel oldu. Dün akrabalarımızı ziyarete gittik, büyüklerimizin ellerini öptük, harçlık aldık. Beğendim buraları. Ayasofya'ya giremedik, çok kalabalık. Sıra gelirse gireceğiz." ifadelerini kullandı.

 

Bayramda Erzurum'dan İstanbul'a gelen Ferhat Şengel, çevresi hoş olmasına rağmen kenti kalabalık bulduğunu söyledi.

 

Şengel, yaklaşık 6 gün burada kalacaklarını aktararak, "Gezmeyi, tozmayı düşünüyoruz. Allah nasip ederse, o kalabalık bitsin, Ayasofya-i Kebir Camii'ne de girmeyi düşünüyoruz." dedi.

 

"BU GÜZEL MANEVİYATI ÇOCUĞUMUZA DA GÖSTERİP DÖNECEĞİZ"

 

Ahmet Şekeral ise eşi ve kızıyla birlikte Manisa'dan hem aile ziyareti hem de bayram tatili için geldiklerini anlattı.

 

Buradan Gülhane Parkı'na ineceklerini, oradan da Boğaz turu yapacaklarını dile getiren Şekeral, "Marmaray'a binip, geldiğimiz yere geri döneceğiz. Çok kalabalık olmuş ama yapacak bir şey yok." diye konuştu.

 

Nurcan Şekeral da İstanbul'da çok güzel bir manevi atmosfer olduğunu vurgulayarak, "Seviyoruz İstanbul'u ama çok kalabalık. Bu güzel maneviyatı çocuğumuza da gösterip döneceğiz." ifadelerini kullandı.

 

11 Nisan 2024 Perşembe

Milli futbolcular Arda Güler ile Kenan Yıldız, Avrupa'da top koşturan 21 yaş altı en iyi genç oyuncuya verilen "Altın Çocuk" (Golden Boy) ödülünde finale kaldı.

İtalyan spor gazetesi Tuttusport tarafından verilen Altın Çocuk ödülünde İspanya'nın Real Madrid takımında oynayan Arda ile İtalya temsilcisi Juventus'un formasını terleten Kenan, 20 kişilik finalist listesinde yer aldı.

 

Altın Çocuk ödülünde finale yükselen futbolcular şöyle: Arda Güler (Real Madrid), Kenan Yıldız (Juventus), Lamine Yamal, Pau Cubarsi (Barcelona), Joao Neves, Warren Zaire-Emery, Desire Doue (PSG), Alejandro Garnacho, Kobbie Mainoo, Leny Yoro (Manchester United), Savio (Manchester City), Aleksandar Pavlovic, Mathys Tel (Bayern Münih), Jorrel Hato (Ajax), Jamie Bynoe-Gittens (Borussia Dortmund), Christhian Mosquera (Valencia), Adam Wharton (Crystal Palace), Oscar Gloukh (Salzburg), Samuel Omorodion (Porto).

 

Ayrıca Tottenham'dan Wilson Odobert, Benfica'dan Andreas Schjelderup, Real Madrid'den Endrick, Monaco'dan Eliesse Ben Seghir ve Juventus'tan Samuel Mbangula "Wild Card" ile finale yükseltildi.

18 Ekim 2024 Cuma

MEB tarafından gönderilen genelgede, il bazlı ders saati başlangıç saatlerini belirlemekte valiliklerin yetkili olduğunu, saatleri planlarken gün doğumu ve batımı saati ile toplumsal şartların göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulandı.

Genelgede, derslerin başlangıç ve bitiş saatlerinin eğitim ve öğretimi aksatmayacak şekilde düzenlenmesi ve öğrencilerin herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmamaları istendi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in imzasıyla tüm il valiliklerine "okul ve ders saati uygulaması" konulu genelge gönderildi.

 

MEVCUT İLERİ SAAT UYGULAMASINA DEVAM

Mevzuatlarla gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla bütün yurtta uygulanan mevcut ileri saat uygulamasının sürdürülmesinin kararlaştırıldığı hatırlatılan genelgede, Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nde de ders yılının 180 iş gününden az olmamasının esas olarak belirlendiği aktarıldı.

İlk ve ortaöğretim okullarındaki derslerin başlama ve bitiş saatleri ile ilgili olarak Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği ile Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nde yer alan ilgili hükümlere yer verilen genelgede, ayrıca 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda da bölgelerin ve hizmetin özelliklerine göre günlük çalışma saatlerini belirleme yetkisinin illerde valiliklere verildiği anlatıldı.

 

VALİLİK YETKİLİ OLACAK

Genelgede, mevzuat hükümleri uyarınca yaz saati uygulamasının devam ettirilmesi nedeniyle "kış saati" şeklinde düzenleme talebine ilişkin olarak, il bazlı mesai ve ders saati başlangıç saatlerini belirlemeye valiliklerin yetkili olduğu hatırlatıldı.

Gün doğumu ve batımı ile toplumsal şartlar göz önünde bulundurularak okullardaki ders saatlerinin planlanmasının derslerin başlangıç ve bitiş saatlerinin eğitim ve öğretimi aksatmayacak şekilde düzenlenerek öğrencilerin herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmamaları için gerekli tüm tedbirlerin alınması istendi.

18 Ekim 2024 Cuma