tatil-sepeti

Bitkisel üretimde yeni destekleme modeli hayata geçirildi. Bitkisel üretim yapan Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) kayıtlı tüm üreticiler destek alacak.


 

2025-2027 Yıllarında Yapılacak Bitkisel Üretime Yönelik Desteklemeler ile Diğer Bazı Tarımsal Desteklemelere İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı.

 

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, düzenlemeyle tarımda yeni bir dönemin başladığını bildirdi. Birçok ilki barındıran bitkisel üretimde yeni destekleme modelinin hayata geçirildiğini vurgulayan Yumaklı, Cumhurbaşkanı Kararı ile hayvancılık ve su ürünlerinde olduğu gibi bitkisel üretimde de artık üretim planlamasının en önemli ayağını uygulamaya aldıklarını kaydetti.

 

Yeni destekleme modeline ilişkin detayları paylaşan Yumaklı, şu değerlendirmede bulundu: "İlk defa bitkisel üretim destekleri 3 yıllık açıklandı. İlk defa destek ödemeleri üretim döneminden önce açıklandı. Destek kalemlerinde sadeleştirmeye gidildi. Bitkisel üretim yapan ÇKS'ye kayıtlı tüm üreticiler destek alacak. Üretim planlaması kapsamındaki stratejik ürünlere ilave destek verilecek. Su kısıtı olan havzalarda münavebeye uygun üretime ilave destek sağlanacak. Kamu kuruluşları tarafından ıslah edilen milli tohumla üretim yapan ilave destek alacak. Destek tutarları girdi maliyetlerindeki değişikliklere göre her yıl güncellenecek. Yine bu kararla birlikte çiftçilerimiz üretime karar vermeden önce, hangi havzada, hangi ürüne, ne kadar destek alacağını bilmiş olacak. Böylece çiftçilerimizi, planlı üretime yönlendirecek ve plansız üretimin getirdiği bir takım olumsuzlukların da önüne geçmiş olacağız."

 

VERİM VE KALİTENİN ARTIRILMASI AMAÇLANIYOR

 

Tarım ve Orman Bakanlığından edinilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Kararı ile tarımsal üretimin ve gıda arz güvencesinin sürdürülebilirliğinin sağlanması, üretim planlamasına katkı sağlaması, verim ve kalitenin artırılması, tarımsal üretimde çevreci yaklaşımların benimsenmesi ve uygulanan politikaların etkinliğinin artırılması amaçlanıyor.

 

Bu kapsamda, ülke ihtiyacının yurt içi üretimle karşılanabilmesi için verim ve kalitenin artırılması, kayıtların güncel tutulması ile üretim sürecinde yaşanan maliyet artışları ve fiyat istikrarsızlıkları gibi olumsuz koşullardan üreticilerin korunması hedefleniyor.

Bu amaç ve hedefler doğrultusunda geçmiş yıllarda uygulanan destekleme programları daha etkin bir yapıya kavuşturularak, ilk defa 2025-2027 yıllarını kapsayacak şekilde 3 yıllık yeni bir destekleme programı oluşturuldu.

 

Tarımsal destekler ilk defa üretim döneminden önce açıklandı. Destekler daha sade ve etkin hale getirildi. Üreticiler için gelecek yılların öngörülebilir olması için destek kararı, ilk defa 3 yıllık olarak hazırlandı, birim destek katsayı değeri ve destekleme tutarı her yıl yeniden belirlenecek.

 

Bitkisel üretimin desteklenmesi programıyla çiftçilere temel destek, planlı üretim desteği ve üretimi geliştirme destekleri verilecek.

 

TEMEL DESTEKLER

 

Üretim maliyetine göre ürünler kategorilere ayrıldı. Her kategori için destek katsayısı belirlendi. 2025 üretim yılı için destek katsayı değeri dekarda 244 lira oldu. Temel, planlı üretim ve üretimi geliştirme destekleme tutarı, destek katsayı değeriyle destek katsayısının çarpımı sonucu elde ediliyor.

 

Temel destekle tüm ürünler için mazot maliyetinin yüzde 50'si ve gübre maliyetinin yüzde 25'i karşılanacak.

 

İkinci kategoride yer alan arpa, buğday üreten çiftçiler dekara 317,2 lira, üçüncü kategoride yer alan ayçiçeği, fındık, soya, kuru fasulye, çay üreten çiftçiler dekara 366 lira, dördüncü kategoride yer alan pamuk ve çeltik üreten çiftçiler dekara 549 lira temel destek alacak.

 

PLANLI ÜRETİM DESTEĞİ

 

Tarımsal Üretimin Planlanması Kurulu tarafından arpa, aspir, ayçiçeği (yağlık), buğday, kolza (kanola), fasulye (kuru), mercimek, mısır (dane), nohut, pamuk (kütlü), patates, soğan (kuru), soya ve yem bitkileri planlı üretim kapsamında yer alan ürünler listesine alındı.

 

Planlama kapsamındaki ürünleri havzasında üreten çiftçilere temel desteğe ilave destek ödemesi yapılacak. Planlı üretim kapsamında üretim yapan üreticilere temel desteğe ilave destek verilecek. Bu üreticilerin mazot maliyetinin yüzde 100'ü ve gübre maliyetinin yüzde 50'si karşılanacak.

 

Tarımsal Üretimin Planlanması Kurulu tarafından süt havzası olarak belirlenen illerde (Amasya, Bingöl, Bitlis, Çorum, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Muş, Tokat ve Tunceli) yem bitkisi üreten çiftçilere destek katsayısının yüzde 50'si kadar ilave planlı üretim desteği verilecek.

 

Yer altı sularının yetersiz seviyede ve su kısıtı olduğunun bakanlıkça tespit edildiği havzalarda yer alan sulu tarım arazilerinde ilgili üretim yılında arpa, buğday, aspir, fiğ, mercimek, nohut, yem bezelyesi, ayçiçeği (yağlık) üreten çiftçilere ürünün bulunduğu kategoriye göre hesaplanan tutar üzerinden ilave yer altı su kısıtı desteği ödenecek.

Yer altı su kısıtının bulunduğu yerlerde planlı üretime uygun üretim yapan üreticilerin mazot ve gübre maliyetinin yüzde 100'ü karşılanacak.

 

ÜRETİMİ GELİŞTİRME DESTEĞİ

 

Verim ve kaliteyi artırmak için sertifikalı tohum kullanım, sertifikalı/standart fidan kullanım, organik tarım, iyi tarım uygulamaları, katı organik-organomineral gübre destekleri verilmeye devam edilecek.

 

Karar kapsamındaki diğer destekler de belli oldu. Biyolojik ve biyoteknik mücadele desteği kapsamında 2025 yılında örtü altı paket destek tutarı dekarda 2 bin 550 liradan yüzde 50 artırılarak 3 bin 825 liraya, açıkta paket destek tutarı dekara 870 liradan 1305 liraya çıkarıldı.

 

Lisanslı depolarda muhafaza edilen ürünler için kira desteği, Ticaret Bakanlığı tarafından belirlenen kira ücret tarifesinin yüzde 75'i olarak ödenecek.

 

Çiftlik Muhasebe Veri Ağı (ÇMVA) sistemine katılım primi desteği, bu sisteme dahil işletmeler için yüzde 50 artırılarak 1500 liraya yükseltildi.

 

Tarımsal yayım ve danışmanlık desteği yüzde 104 artırılarak 294 bin liraya çıkarıldı.

 

2025-2027 dönemi bitkisel üretim planlaması havza ürün deseni listesinin de yer aldığı Cumhurbaşkanı Kararı'nın bazı maddeleri 1 Ocak 2025'ten, bazıları da 1 Mayıs 2025'ten itibaren yürürlüğe girecek.

29 Ağustos 2024 Perşembe

Etiketler : üretim tarım çiftçi destek ödeme

Jandarma Genel Komutanlığı’na 300 lojistik, 10 bando alt branşlarında olmak üzere 310 uzman erbaş alınacak. Kimler başvurabilir? Başvuru şartları neler? Başvuru için son gün ne zaman? İşte detaylar…

Resmi Gazete'de Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’ndan yayımlanan ilana göre, başvurular 23 Ekim ile 6 Kasım tarihleri arasında internet üzerinden yapılacak.

 

KİMLER BAŞVURABİLİR?

Başvuru yapabilecek 1 Ocak 2024 itibarıyla 20 yaşından gün almış ve 27 yaşını bitirmemiş adaylardan, 2023-2024 KPSS'den 50 ve üzeri puana sahip olma şartı aranacak.

 

BAŞVURU İÇİN SON GÜN NE ZAMAN?

Başvuruların başlama ve bitiş saatleri, temini yapılacak uzman erbaş alt branşları, temin şartları ve diğer detaylar https://vatandas.jandarma.gov.tr, www.jsga.edu.tr ve https://kamuilan.sbb.gov.tr internet sitelerinde yayımlanacak.

23 Ekim 2024 Çarşamba

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), jeopolitik çatışmalar ve iklim değişikliğinden kaynaklanan aksamaların kritik deniz geçiş noktalarını tehdit ettiği ve küresel ekonomi, gıda güvenliği ve enerji arzının artan risk altında olduğu uyarısında bulundu.





UNCTAD, "Deniz Taşımacılığı 2024 Değerlendirmesi: Deniz Geçiş Noktalarının Seyri" başlıklı raporunu, basın toplantısında açıkladı.

Rapora göre, küresel deniz ticareti 2022'deki daralmanın ardından toparlanma eğilimine girdi ve 2023'te yüzde 2,4 büyüyerek yaklaşık 12,3 milyon tona ulaştı.

Bu yıl ise deniz ticaretinin demir cevheri, kömür ve tahıl gibi dökme yük emtialarının yanı sıra konteynerle taşınan mal talebinin artmasıyla yüzde 2'lik mütevazı bir büyüme göstermesi bekleniyor.

Geçen yıl yüzde 0,3 büyüyen konteyner ticaretinin bu yıl yüzde 3,5 artış göstereceği tahmin edilirken, UNCTAD'a göre bu rakamlar daha derin zorlukları maskeliyor. Bu nedenle, küresel deniz ticaretinde uzun vadeli büyüme, sektörün Ukrayna'daki savaş ve Orta Doğu'da artan jeopolitik gerginlikler gibi devam eden zorluklara nasıl uyum sağlayacağına bağlı olacak.

ROTALARIN UZAMASI YÜKSEK MALİYET VE EMİSYONLARA YOL AÇIYOR

Dünyadaki kritik deniz geçiş noktaları aksamalarla karşı karşıya kalarak gecikmelere, rota değişikliklerine ve daha yüksek maliyetlere neden oldu.

Küresel ticaretin kritik arterlerini oluşturan Panama ve Süveyş kanallarındaki trafik, 2024 ortasında, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50'nin üzerinde düşüş gösterdi.

Bu gerileme, Panama Kanalı'nda iklim değişikliği kaynaklı düşük su seviyeleri ve Süveyş Kanalı'nı etkileyen Kızıldeniz bölgesindeki çatışmaların patlak vermesinden kaynaklandı.

Aden Körfezi ve Süveyş Kanalı'ndan geçen gemilerin tonajı da sırasıyla yüzde 76 ve yüzde 70 azaldı.

Gemilerin rotalarını Kızıldeniz'den Ümit Burnu'na çevirmesiyle, bölgedeki gemi varışları yüzde 89 arttı. Bu durum mal akışının sürdürülmesine yardımcı olurken, maliyet artışları, gecikmeler ve karbon emisyonlarının yükselmesine yol açtı.

UNCTAD, Uzak Doğu-Avrupa rotasında 20-24 bin TEU konteyner gemisinin, Süveyş Kanalı yerine Afrika'yı dolaşarak seyahat ettiğinde, Avrupa Birliği'nin (AB) Emisyon Ticaret Sistemi kapsamında sefer başına 400 bin dolar ek emisyon maliyetine maruz kaldığını hesapladı.

Daha uzun süren rotalar, liman tıkanıklığının artmasına, daha yüksek yakıt tüketimi ve mürettebat ücretleri, sigorta primleri ve korsanlık riskine maruz kalma ihtimalinin artmasına da neden oldu.

Geçen yıl küresel ton-mil dengesi yüzde 4,2 artarak maliyet ve emisyonların yükselmesine yol açarken, rotaların uzaması küresel lojistik ve tedarik zincirleri üzerinde baskı oluşturdu.

 EN KÖTÜ ETKİLERİ AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER YAŞIYOR

Yaşanan aksaklıklar ve artan maliyetlerden tüm ülkeler eşit şekilde etkilenmiyor. Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletleri (SIDS) ve En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC), en kötü etkileri yaşıyor.

Hesaplamalara göre, Kızıldeniz ve Panama Kanalı'ndaki krizin devam etmesi durumunda küresel tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. SIDS için potansiyel etkinin daha şiddetli olma riski bulunuyor.

Denizcilik sektörünün iklim değişikliğinin artan etkileri ve diğer aksamalara karşı dayanıklılık ihtiyacının aciliyetini de vurgulayan UNCTAD'a göre, sektördeki bir diğer acil sorun da güvenliği,  kirlilik kontrolünü ve denizci refahını zayıflatan sahte gemi tescilleri ve bundaki artış.

UNCTAD, denizcilik sektörünün artan zorluklarla karşı karşıya kaldığı bu dönemde, kritik geçişlerdeki kesintilerin ele alınması, düşük karbonlu ve yeşil denizciliğe yatırım yapılması, liman verimliliği ve adaptasyonunun artırılması, iç bölge bağlantılarının geliştirilmesi ve sahte gemi tescillerine karşı mücadele edilmesi çağrısında bulundu.

"TÜKETİCİ KEMER SIKIYOR, YATIRIMCI BEKLE-GÖR MODUNDA"

UNCTAD Teknoloji ve Lojistik Direktörü Shamika Sirimanne, basın toplantısında, küresel deniz ticaretinin bu yıl yüzde 2 büyümesini beklediklerini belirterek, 2025-2029 döneminde yıllık bazda yüzde 2,4 artış öngördüklerini dile getirdi.

Orta vadedeki bu büyümenin teknolojik gelişmeler, yeşil dönüşüm ve deniz ticareti altyapısına yönelik yatırımlara ilginin yeniden canlanmasıyla destekleneceğini söyleyen Sirimanne, "Ancak küresel deniz ticaretinin büyümesi üzerinde aşağı yönlü riskler oldukça baskın. Jeopolitik gerginlikler, süregelen çatışmalar ve savaşlar, uluslararası ticareti oldukça olumsuz etkiliyor. Birçok düşük gelirli ülke borç yüküyle karşı karşıya kalıyor, yüksek borçlanma maliyetleriyle boğuşuyor ve dış şokları yönetmekte zorlanıyor. Gelecek belirsiz olduğunda, biz tüketiciler olarak kemer sıkıyoruz. Yatırımcılar ise bekle-gör moduna geçiyor ve ekonomi ve beraberinde uluslararası ticaret de zarar görüyor." diye konuştu.

UNCTAD Ticaret Lojistiği Birimi Başkanı Jan Hoffmann da kritik deniz geçiş noktalarını etkileyen sorunlar nedeniyle navlun fiyatlarının arttığını ve bu artışın tüketici fiyatlarına yansıyacağını belirterek, "Eğer bu geçiş noktalarındaki kriz devam eder ve navlun fiyatları yüksek kalmayı sürdürürse, tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. Bu oran SIDS ülkelerinde yüzde 0,9. Yani küresel ortalamanın neredeyse yüzde 50 daha fazlası." uyarısında bulundu.

22 Ekim 2024 Salı