tatil-sepeti

İTO Başkanı Avdagiç, "Enflasyonla mücadele sürecinde alınacak hızlı mesafeyle, yıl içinde bile faiz indirimi konusunu konuşabiliriz. Son dönemde atılan adımların ve kararlılık vurgusunun, piyasa faizlerinde kayda değer bir geri çekilmeye yol açtığını görüyoruz" dedi.


 

İstanbul Ticaret Odası’ndan (İTO) yapılan açıklamada Oda'nın haziran ayı meclis toplantısındaki konuşmasına yer verilen İTO Başkanı Şekib Avdagiç, dezenflasyon sürecinin, son derece hassasiyetle ve tüm kesimlerin ortak çabası ve kararlılığıyla yürütülmesinin önem taşıdığını vurguladı.

 

"Dezenflasyon sürecini hızlandırmak elimizde. Bir an önce kalıcı düşük enflasyon hedefine ulaşmayı istiyoruz." ifadelerini kullanan Avdagiç, bunun için de enflasyonla mücadelede topyekün kararlılık ve yatırım ortamının süratle iyileştirilmesine ihtiyaç olduğunu belirtti.

 

Avdagiç, bu iki konuda atılacak kararlı ve güçlü adımların, yeni Türkiye hikayesinin de temellerini oluşturacağını bildirdi.

 

"SIKI PARA POLİTİKASININ BÜYÜME ÜZERİNDE BASKI OLUŞTURMASINA HAZIRLIKLI OLMALIYIZ"

 

Şekib Avdagiç, enflasyonla mücadele sürecinde alınacak hızlı mesafeyle, bu yıl içinde bile faiz indirimi konusunu konuşmanın mümkün olduğunu belirterek, son dönemde atılan adımların ve kararlılık vurgusunun, piyasa faizlerinde kayda değer bir geri çekilmeye yol açtığını vurguladı.

 

12 aylık ihracatın ilk kez 260 milyar doları aştığını ve Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) 250 baz puan civarına gerilediğini hatırlatan Avdagiç, şöyle devam etti: "Bu aşamada 2 noktaya dikkat çekmek isterim. Sıkı para politikasının ve dezenflasyon sürecinin devamının, önümüzdeki dönemde büyüme üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturmasına hazırlıklı olmalıyız. Yine yüksek faiz ve buna bağlı kısa vadeli dış kaynak girişiyle TL'deki değerlenmenin, ihracatı baskılamaya devam etmesi ve ithalatta artışa yol açmasına karşı tedbirli olmak gerekiyor. Aksi takdirde dış dengenin büyümeye katkısını ortadan kalkabilir."

 

Avdagiç, hem görüştükleri yabancı heyetlerden hem de uluslararası kuruluşlardan Türkiye ekonomisi hakkında güzel sözler duyduklarını belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı: "Özellikle son dönemde yurt dışından Türkiye ekonomisine bakışta ciddi bir iyileşme gözlüyoruz. Sözgelimi CDS'lerimiz 250 baz puan civarına geriledi. Artık daha ucuza kaynak bulabiliyoruz. İhracat pazarlarımızda görünümün daha da iyileşmesini bekliyoruz. Bunun da dış talep tarafında olumlu bir etki oluşturup firmalarımıza iç pazardaki sıkışıklığı aşma şansı sağlayacağına inanıyoruz."

 

"KOBİ'LERE YÖNELİK FİNANSMAN İMKANLARI İYİLEŞTİRİLMELİ"

 

İTO Başkanı Avdagiç, "carry trade" imkanının, uzun sürmesi halinde bazı risklere yol açabileceğini kaydederek, "Zira sıcak paranın çıkışı, kimi zaman girişte yarattığı olumlu etkinin şiddetinden daha yüksek şiddette olumsuz etkide bulunabilmektedir. Bu dönemde özellikle TL borçlanmak zorunda olan KOBİ'lere yönelik finansman imkanlarının iyileştirilmesinin ve KGF destekli kredilerin maliyetinin düşen enflasyon paralelinde yeniden gözden geçirilmesinin önemli ve gerekli olduğunu düşünüyoruz." açıklamasında bulundu.

 

Avdagiç, geçen yıl temmuz ve ağustos aylarındaki yüzde 9'u aşan enflasyon rakamlarının endeksten düşmesi ve baz etkisiyle yıllık enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme görüleceğini bildirdi.

 

Dezenflasyon sürecinin başladığını belirten Avdaiç, "Enflasyondaki belirgin azalışın, önemli bir sonucu da şu olacaktır: Fiyatlar genel seviyesindeki artışın sert gerilemesi, bozulan fiyatlama davranışlarının hızla düzelmesini sağlayacak. Böylece piyasanın geleceğe yönelik oluşturduğu abartılı fiyatlama davranışı da önemli ölçüde törpülenecek." değerlendirmesinde bulundu.

 

Yaz aylarıyla birlikte turizm sektörünün ekonomiye katkısının öne çıktığını vurgulayan Avdagiç, "Bu sene turizmde güçlü bir sezon bekliyoruz. 2024 yılının ilk aylarındaki eğilimler devam ederse, bu yıl için belirlenen 60 milyon ziyaretçi, 60 milyar dolar gelir hedefine zorlanmadan ulaşılacak gibi görünüyor. Turizm gelirleri, Türkiye'nin cari açığının azalmasına kritik bir katkı vereceğini gösteriyor." ifadelerini kullandı.

 

Avdagiç, turizm gelirlerinin ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,4 artarak 8,8 milyar dolar olduğunu, bu rakamın tüm zamanların en yüksek ilk çeyrek verisine işaret ettiğini vurguladı.

 

"TÜRKİYE TURİZMDE RAKİPLERİMİZE KIYASLA DAHA PAHALI BİR ÜLKEYE DÖNÜŞÜYOR”

 

İTO Başkanı Avdagiç, Dünya Turizm ve Seyahat Konseyi'nin projeksiyonlarına göre, Türkiye'nin 2033 yılında 135 milyar dolarla turizmde global lider olmasının beklendiğini, "Tüm dünya ülkelerinin büyük yatırımlar yaparak öne çıkmaya çalıştığı turizmde dünyada en fazla turist ağırlayan ülkeler sıralamasında 5'inciliğe yükseldik." açıklamasında bulundu.

 

Turizmde bu güçlü gelişmeyi gölgeleyebilecek önemli bir riske işaret eden Avdagiç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye, turizmde artan maliyetler nedeniyle rakiplerimiz olan ülkelere kıyasla yavaş yavaş daha pahalı bir ülkeye dönüşüyor. Tur operatörleri, potansiyel Türkiye turlarını, görece daha ucuz kalan Yunanistan, İspanya ve Mısır gibi ülkelere yönlendiriyor. Bu durum, turizm gelirlerimiz üzerinde baskı oluşturabilir. Nitekim ilk çeyrek verileri, Türkiye'nin ziyaretçi başına ortalama gelirinin geçen yılki 1.020 dolar seviyesinden bu yıl 975 dolara indiğini gösteriyor. Evet, sahip olduğumuz zengin turizm potansiyeli dikkate alındığında, Türkiye ucuz bir tatil destinasyonu olmayı hak etmiyor. Ancak, pahalı bir destinasyon olmak, maliyetten kaynaklanan bir pahalılığı değil, katma değer ve reel gelirdeki artışa dayalı yüksek fiyatlara dayanmayı gerektirir."

 

“KONGRE TURİZMİNDE 70 KARAR VERİCİ İLE STRATEJİ OLUŞTURACAĞIZ”

 

Şekib Avdagiç, Türkiye'nin turizm hedeflerine, İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) ve paydaşlarıyla birlikte de ciddi katkılar verdiklerini belirtti.

 

ICVB olarak iki büyük araştırma projesi başlattıklarını kaydeden Avdagiç, "Bunlardan ilki İstanbul Turizm Endeksi projemiz. Bu projemizle İstanbul'a gelen yabancı ziyaretçilerin iş, sağlık ve eğlence gibi çeşitli alt kategorilerdeki davranışlarını, tercihlerini ve harcama alanlarını incelemeyi hedefliyoruz. Dolayısıyla bu kategoriler hakkında doğru veri ve istatistikler elde edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

 

İkinci projelerinin ise doğrudan kongre turizmi odaklı Fikri Sermaye Araştırma Projesi olduğunu açıklayan Avdagiç, "Bu projeyle İstanbul'a uluslararası büyük çaplı toplantıları getirme potansiyeline sahip 70 en önemli 'fikri sermaye' liderini tanımlayacağız ve bir strateji oluşturacağız. Sonuç itibarıyla 70 karar vericinin tespiti ve onların oluşturacağı çarpan etkisiyle İstanbul'da her yıl daha çok uluslararası kongrenin yapılacağına inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

14 Haziran 2024 Cuma

Geçen yılı yaklaşık 197 milyar lirayla kapatan İşsizlik Sigortası Fonu, bu yılın ocak-eylül döneminde yüzde 55 artışla 307 milyar liralık büyüklüğe ulaştı.

İsteği dışında işsiz kalan sigortalıların uğradıkları gelir kaybını telafi etmeleri için 1999 yılında kurulan İşsizlik Sigortası Fonu, ilk işsizlik sigortası ödemesinin yapıldığı Mart 2002'den itibaren işsizlerin güvencesi olmaya devam ediyor.

Geçen yılı 196 milyar 950 milyon 756 bin lirayla kapatan fon, sigortalının prime esas aylık brüt kazancı üzerinden hesaplanan yüzde 2 işveren, yüzde 1 sigortalı kesintileri ve yüzde 1 devlet payı geliriyle büyümesini sürdürüyor.

Bu yılın ocak-eylül döneminde 115 milyar lirası işçi-işveren primi, 38 milyar lirası devlet katkısı, 66 milyar lirası faiz geliri ve 19 milyar lirası diğer gelirden oluşan fon, 2023 yılı sonuna göre yüzde 55 büyüyerek 307 milyar liralık varlığa ulaştı.

Söz konusu dönemde fondan işsizlere toplam 31 milyar 743 milyon lira ödenirken, teşvik ve desteklere 54 milyar lira aktarıldı.

Mart 2002'den 30 Eylül 2024'e kadar işsizlik ödeneğine toplam 20 milyon 290 bin 834 kişi başvurdu. Bu sürede, ödenek almaya hak kazanan 11 milyon 4 bin 755 kişiye, toplam 94 milyar 945 milyon lirayı aşkın ödeme yapıldı.

 

SON 4 AYLIK PRİME ESAS KAZANÇ ÖNEMLİ

İşsizlik ödeneği hesaplamasında sigortalının son 4 aylık prime esas kazançları dikkate alınıyor.

Ödenek miktarı işten ayrılmadan önceki son 4 aylık kazancın yüzde 40'ı olarak hesaplanıyor ancak hesaplanan tutar asgari ücretin yüzde 80'ini aşamıyor. Bu rakamdan, binde 7,59 oranında damga vergisi kesintisi yapılıyor.

Buna göre, 2024 yılında 4 ay çalışıp işsiz kalan bir kişi için işsizlik ödeneği en düşük 7 bin 940 lira, en yüksek 15 bin 880 lira olarak uygulanıyor.

 

SİGORTALIK SÜRESİNE GÖRE ÖDEME YAPILIYOR

İşsiz kalanların, işsizlik ödeneğinden yararlanabilmesi için belirli şartları sağlaması gerekiyor.

Kişi, kendi istek ve kusuru dışında işsiz kalması, hizmet akdinin sona ermesinden önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olması, hizmet akdinin feshinden önceki son 3 yılda en az 600 gün işsizlik sigortası primi ödemesi ve hizmet akdinin feshinden sonraki 30 gün içerisinde İŞKUR'a şahsen veya elektronik ortamda başvurması halinde bu ödenekten yararlanabiliyor.

Hizmet akdinin feshinden önceki son 3 yılda 600 gün sigortalı çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş sigortalı işsizlere 180 gün, 900 gün sigortalı çalışıp bu primi ödemiş sigortalı işsizlere 240 gün, 1080 gün sigortalı çalışıp prim ödemiş sigortalı işsizlere 300 gün işsizlik ödeneği veriliyor.

18 Ekim 2024 Cuma

Düzenleyici ve denetleyici kurumların 2025 yılı bütçesinden alacağı pay 68 milyar 362 milyon 485 bin lira olarak belirlendi.

2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nden derlediği bilgiye göre, düzenleyici ve denetleyici kurumlara gelecek yıl için ayrılan pay belli oldu.

Bu kapsamda söz konusu kuruluşlara toplam 68 milyar 362 milyon 485 bin lira ödenek tahsis edildi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), 47 milyar 729 milyon liralık ödenekle bütçeden en yüksek payı alacak kurum oldu.

Gelecek yıl bütçesinden Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuna (BDDK) 7 milyar 263 milyon 100 bin lira, Sermaye Piyasası Kuruluna (SPK) 2 milyar 500 milyon lira, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna (EPDK) 2 milyar 243 milyon 803 bin lira, Nükleer Düzenleme Kurumuna 1 milyar 965 milyon 515 bin lira, Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna (RTÜK) 1 milyar 919 milyon 952 bin lira, Kamu İhale Kurumuna (KİK) 1 milyar 800 milyon lira, Rekabet Kurumuna 1 milyar 278 milyon 253 bin lira, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumuna 625 milyon lira, Kişisel Verileri Koruma Kurumuna 536 milyon 250 bin lira, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumuna 501 milyon 612 bin lira kaynak sağlanacak.

 

2025 yılı için düzenleyici ve denetleyici kurumlara bütçeden ayrılan paylar şöyle:

 

KURUMLAR       TOPLAM (TL)

RTÜK     1.919.952.000

BTK        47.729.000.000

SPK        2.500.000.000

BDDK    7.263.100.000

EPDK     2.243.803.000

KİK         1.800.000.000

Rekabet Kurumu             1.278.253.000

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu      501.612.000

Kişisel Verileri Koruma Kurumu 536.250.000

Nükleer Düzenleme Kurumu      1.965.515.000

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu 625.000.000

Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar Toplamı      68.362.485.000

18 Ekim 2024 Cuma