Son dakika haberleri: TCMB Başkanı Fatih Karahan "Enflasyon Raporu 2025-III" sunumu gerçekleştirdi. Karahan para politikasının enflasyonu baskılama konusunda etkisini artırdığını ifade etti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yılın üçüncü enflasyon raporunda tahmin çerçevesinde değişikliğe giderek “ara hedef” uygulamasına başladı. Bankanın İstanbul’daki merkezinde düzenlenen toplantıda konuşan TCMB Başkanı Fatih Karahan, 2025 yılı yıl sonu enflasyon ara hedefinin yüzde 24 olarak korunacağını, tahmin aralığının ise yüzde 25-29 seviyesinde olduğunu söyledi.
Karahan, 2026 yılı için tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ara hedefinin yüzde 16’ya yükseltildiğini, tahmin aralığının ise yüzde 13-19 olarak belirlendiğini belirtti. Önceki raporda bu tahmin yüzde 12 düzeyindeydi. Ara hedeflerin taahhüt ve çıpa işlevi göreceğini vurgulayan Karahan, “Veri akışına bağlı olarak revize edilebilecek enflasyon tahminlerinden farklı olarak, olağanüstü gelişmeler olmadıkça ara hedefler değişmeyecek” dedi.
Karahan, bu hedeflerin orta vadede yüzde 5 enflasyon hedefine giden yolda kısa vadeli taahhütler olduğunu belirterek, para politikası kararlarının “kontrol ufku” içinde bu seviyelere yakınsamayı sağlayacağını ifade etti. Türkiye için bu kontrol ufkunun 12 ila 24 ay arasındaki dönem olduğunu söyledi.
Karahan'ın sunumunda öne çıkan ifadeler şunlar oldu:
Önümüzdeki dönemde tüm para politikası araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz.
Enerji emtia fiyatları geçtiğimiz rapor dönemine göre bir miktar arttı.
Endüstriyel metal fiyatlarında tarife etkileriyle artışlar gösterdi.
Faiz indirim süreçleri Nisan ayından sonra da ülkeler genelinde devam etti.
Yüksek borçluluk nedeniyle tahvillerle ilgili risk algısı göreli olarak arttı. Portföy tercihlerinin hisse senetlerine yöneldiğini görmekteyiz.
Türkiye'de talep kompozisyonundaki dengeli seyir devam ediyor. Özel tüketimin büyümeye katkısı geriledi. Kompozisyondaki normalleşme büyüme verileri çeyreklik bazda incelendiğinde de görülüyor.
İkinci çeyrekte üretim göstergeleri genel olarak ılımlı seyretti.
Manşet işsizlik oranı ikinci çeyrekte bir miktar artmakla birlikte tarihsel ortalamalarının altında.
İkinci çeyrekte yurt içi talepte ivme kaybı sürdü. Altın hariç bu görünüm daha belirgin. İkinci çeyrekte talep koşullarının enflasyonu düşürücü etkisi arttı.
Cari açık ikinci çeyrekte bir miktar artmakla birlikte iç taleple uyumlu olarak ılımlı seyretti. Cari açığın milli gelire oranının ikinci çeyrekte yüzde 1,3 olduğunu tahmin ediyoruz.
Dezenflasyon süreci kesintisiz bir şekilde devam ediyor. Hizmet sektöründeki atalet öngördüğümüzden yüksek seyrederek tahminler üzerinde risk oluşturmaya devam ediyor.
Temel mal enflasyonu ise, nisan sonrası dönemde kur gelişmelerinin etkisiyle bir miktar yükselse de bu durum geçici oldu.
Ağustos ayı öncü verileri de ana eğilimde kademeli yavaşlamanın devamına işaret ediyor.
Kuraklık gıda enflasyonunda riskleri artırıyor.
İlk 7 ayda eğitim ve kira kalemleri enflasyonda öne çıkıyor. Kira artış oranları ise aşağı yönlü görünümü teyit ediyor. Kira enflasyonu öngördüğümüzden daha dirençli bir seyir gösteriyor.
Enflasyon beklentileri tüm sektörlerde geriledi. Enflasyon beklentileri iyileşmesine rağmen hala tahminlerimizin üzerinde.
Sıkı para politikası duruşumuz dezenflasyon sürecinin devamını sağlayacak.
Politika faiz indiriminin mevduat ve kredi fiyatlamalarına beklentilerimizle uyumlu şekilde yansıdığını söyleyebilirim. Bireysel kredi büyümesi kredi kartları kaynaklı bir miktar hızlandı.
TL ticari kredi büyümesinin yarısı istisna tutulan alanlardan geliyor.
TL mevduata olan talep son dönemlerde güçlü. TL mevduatın payı yüzde 60 ile tarihsel ortamalarına yakın seyrediyor. Portföy tercihlerinde TL'ye yönelim eğilimi sürüyor.
Mayıs ayında ülkemize portföy girişleri tekrar başladı.
Kredi büyüme sınırlarını kaldırmak için erken. Son dönemde KOBİ kredi büyümesi bir miktar arttı.