Sensörlerle verimlilik yüzde 30 artıyor

Üretimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye kadar birçok alanda kullanılan sensör teknolojisinin küresel pazardaki büyüklüğü yaklaşık 22.5 milyar dolar. Türkiye’nin bu pazardaki payı ise 515 milyon dolar.

Giriş: 08.01.2024 - 10:45
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35


Sensörlerin verimliliği artırdığını belirten uzmanlar, sensörlerin kullanılmaması durumunda hanelerde yüzde 30, fabrikalarda ise yüzde 200 daha fazla enerji tüketileceğini söylüyor.  

 

HABER: BARIŞ CABACI

 

Günümüzde sağlıktan otomotive, savunmadan enerji sektörüne kadar geniş bir yelpazede kullanılan sensör teknolojisi, hayatımızı kolaylaştırmanın yanı sıra önemli ölçüde tasarruf sağlayıp güvenliğimizi artırıyor. Sensör teknolojisi, makinaların bağımsız olarak çalışmasını sağlayan ve bir dizi endüstriyel uygulamada devrim yaratan gelişmelerle ön plana çıkıyor. Sürücüsüz araçlar, endüstriyel otomasyon, robot teknolojisi ve akıllı altyapı, bu yenilikçi teknolojinin başarılı uygulama örnekleri arasında yer alıyor. Statista verilerine göre, sensör teknolojisinin küresel pazardaki büyüklüğü 22 milyar 450 milyon dolar. Türkiye’nin bu pazardan aldığı pay ise 515 milyon dolar. Pazar büyüklüğü her yıl ortalama yüzde 12 artıyor ve 2033 yılında 60 milyara yaklaşacağı öngörülüyor.

 

YÜZDE 47’Sİ ULAŞIMDA

 

Ulaşım, sensör teknolojisinin en yoğun kullanıldığı sektörlerin başında yer alıyor. Statista’ya göre, üretilen sensörlerin yüzde 47’si ulaşım alanında kullanılıyor. Gelişen sensör teknolojisi, sürücüsüz araçlar ve akıllı taşıma sistemleri gibi inovasyonları tetikliyor. Bu teknoloji, radarlar, kameralar, LİDAR’lar ve ultrasonik gibi çeşitli sensörlerin entegrasyonuyla araçların çevrelerini sürekli izlemesini ve değerlendirmesini sağlıyor. Bu sayede sürücüsüz araçlar, trafik koşullarına anında tepki vererek güvenli ve etkili bir şekilde hareket edebiliyor. Akıllı taşıma sistemleri ise sensör teknolojisinin toplu taşıma sektöründe nasıl bir dönüşüm yarattığını gösteriyor. Veri analitiği ve sensörler aracılığıyla toplanan bilgiler, şehirlerin trafik akışını optimize etmelerine ve toplu taşıma güzergahlarını daha verimli hale getirmelerine olanak tanıyor. Türkiye’de neredeyse tüm toplu taşıma araçlarında sensör teknolojisi kullanılıyor. Toplu taşıma araçlarının 12’si ise otonom sürüş özelliğine sahip yani tamamen sensörler kontrolüyle ilerliyor. Her araçta yaklaşık 200 sensör bulunuyor.

 

ENERJİ TASARRUFU 

 

Ulaşımın dışında sensör teknolojisinin en yoğun kullanıldığı sektör imalat sanayi. Üretilen sensörlerin yüzde 31’i imalat için kullanılıyor. İmalat sanayinin çeşitli alanında yer alan sensörler, birçok işi yaparken beşeri iş gücünün de daha faydalı alanlara yönlendirilmesini sağlıyor. Birçok firma otomasyon ve sensör teknolojisinden yararlanarak fabrikalarında manuel işleyen işleri daha da azaltıyor. Öte yandan, sensörler sayesinde imalat için kullanılan enerjiden de tasarruf ediliyor.

 

Sensörlerin duyu organları kadar önemli olduğunu vurgulayan İstanbul Ticaret Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammet Ceylan, şu bilgiyi verdi: “Gelecekte yapay zeka ve sensörleri daha da çok duyacağız. Duymak yerine teknolojisini üretmek için harekete geçmemiz gerekiyor. Sensörler olmasaydı günümüz dünyasında enerji kullanımı hanelerde yüzde 30, fabrikalarda yüzde 200 daha fazla olacaktı. Sensörler sayesinde ülkelerin enerji ithalatı azalıyor. Üniversitemizde öğrencilerimizin ürettiği otonom araçların da her evresinde sensörleri kullanıyoruz. Gençlerin bu alana yönelmesi ve bu alanı iyi yönetmesi gerekiyor. Çünkü, sensör teknolojisi 2027 yılına kadar yüzde 40’ın üzerinde büyüyecek. Öte yandan, sensör teknolojisi sektörleri yüzde 30 daha verimli hale getiriyor.”

 

30 MİLYAR CİHAZ

 

Son yıllarda, IoT’nin gelişimi ve endüstriyel uygulamaların desteğiyle mevcut sensör endüstrisi canlanarak pazarı etkileyici bir şekilde hareketlendirdi. IoT platformları, çeşitli sensörlerle donatılmış bağlı cihazlardan toplanan gerçek zamanlı verilere dayanıyor. Bu büyüyen bağlantılı cihazlar ağı, sensör endüstrisinin büyümesine katkıda bulunarak yeni uygulama alanları için artan fırsatlar oluşturdu. Statista’ya göre, 2023’te sensörlerle çalışan cihazların sayısı 30 milyarı buldu. Bu rakam, 2018’de 18 milyondu. Bağlı cihazların kullanımındaki bu hızlı artış, endüstrilerin de dinamik bir şekilde gelişmesine öncülük etti. Sensör endüstrisi, malzeme bilimindeki ilerlemelerle birlikte gelecekteki büyüme potansiyelini artırıyor. IoT ve yapay zeka gibi teknolojik gelişmeler, sensör teknolojisini güçlendiriyor.

 

50 BİN ACİL MÜDAHALE

 

Özellikle sağlık sektöründe kullanılan sensör teknolojisi, daha etkili önleyici tedbirler, kesin teşhis yöntemleri ve hastalık yönetimi stratejileri için yeni olanaklar sağlıyor. Sensörler, hasta takibi, teşhis ve tedavi süreçlerinde önemli bir rol oynuyor. Akıllı bileklikler ve giyilebilir cihazlar, kişisel sağlık verilerini takip ederek kullanıcılara sağlık durumları hakkında bilgi veriyor ve acil durumları tespit edebiliyor. Bu sayede, hastaların yaşamlarını daha etkin bir şekilde yönetmeleri mümkün oluyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) açıkladığı verilere göre, bugüne kadar sensörler sayesinde yapılan acil müdahale sayısı 50 bini geçti.

SENSÖR TÜRLERİ VE KULLANIM ALANLARI

 

Fotodetektör: Otomatik aydınlatma sistemlerinden kameralara kadar birçok uygulamada kullanılıyor.

 

Isı: Sıcaklık değişimlerini ölçüyor. Termistörler ve termokupl gibi farklı tipleri bulunuyor. En çok iklim kontrol sistemlerinden endüstriyel uygulamalarda kullanılıyor.

 

Hareket: Hareketi algılar ve aksiyona geçer. En yaygın olanları PIR (Passive Infrared) sensörler. Güvenlik sistemlerinde, aydınlatma kontrolünde ve sürücüsüz araçlarda kullanılır.

 

Basınç: Atmosferik basınç değişikliklerini ölçer. Havacılık, hava durumu tahminleri, denizaltı keşif araçları gibi birçok uygulamada kullanılır.

 

Manyetik: Manyetik alan değişikliklerini algılayabilen sensörlerdir. Pusula gibi temel uygulamalardan endüstriyel manyetik alan izleme sistemlerine kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir.

 

Seviye tespiti: Sıvı seviyelerini ölçen sensörlerdir. Sump pompaları, sulama sistemleri ve endüstriyel depolama tankları gibi uygulamalarda kullanılır.

 

Ultrasonik: Yüksek frekansta ses dalgalarını kullanarak mesafeyi ölçen sensörlerdir. Mesafe sensörleri, park asistanları ve engel algılama sistemlerinde sıkça kullanılır.

 

Gaz: Belirli gazları algılar. Karbonmonoksit algılayıcıları, yanıcı gaz dedektörleri ve hava kalitesi izleme sistemlerinde kullanılır.

 

Alan: Manyetik alan değişikliklerini ölçer. Endüstriyel uygulamalardan elektronik cihazlara kadar geniş bir yelpazede kullanılır.

 

Radar: Elektromanyetik dalgalar kullanarak nesnelerin uzaklık, hız ve konumlarını tespit eder. Hava trafik kontrolü, hız ölçümü ve uzak nesne tespiti gibi birçok alanda kullanılır. 

 

 

YERLİ ÜRETİMİ DESTEKLEYECEĞİZ

 

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, yerli sensör üretimini artırmak için özel teşvikler uyguluyor. Sensör teknolojisi ve yarı iletkenlerin ülkelerin geleceği için önemli olduğunu vurgulayan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır, konuyla ilgili şu bilgiyi verdi: “Teknoparklardaki sensör üreticilerinin sayısı artıyor. Savunma sanayimizin yıldız ürünlerini, startupların ürettiği ürünlerle inşa ediyoruz. 

 

Savunma sanayinde kullandığımız akıllı mühimmatların foto dedektör çiplerini, radar sistemlerini, kalyum nitrat çiplerini halihazırda yerli ve milli olarak geliştirebiliyor ve üretebiliyoruz. Bu kabiliyetimizi sivil endüstriye de daha hızlı bir şekilde taşımak istiyoruz. Önümüzdeki dönemde sensör teknolojilerinde kullanılan yarı iletkenlerin, çiplerin Türkiye’de geliştirilmesi ve üretilebilmesi konusunda çalışmalarımız artacak.”

SENSÖR YÖNETMEYİ OKULDA ÖĞRENİYORLAR

 

İmalat sanayindeki sensör ve otomasyonların yönetim ve işleyişini düzenlemek için eğitim alanında yeni bölümler açılıyor. Dünyada 2018 yılından beri eğitimi verilen dijital fabrika teknolojileri bölümü, 2021’de Türkiye’de de açıldı. Ankara Üniversitesi’nde açılan bölüm, ilk mezunlarını bu yıl verecek. Geleneksel üretim süreçlerinde fabrika operasyonları manuel olarak yürütülürken, dijital fabrika teknolojileri bu süreçleri otomatikleştirerek daha verimli ve esnek üretim ortamları oluşturmayı hedefliyor.