İstanbul Ticaret Odası’nın 21. Dönem 2026 Yılı İş Programı ve Bütçesi Olağanüstü Meclis Toplantısı’nda görüşülerek, kabul edildi. Oturumun açılışını yapan İTO Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, hem Türkiye ekonomisine ilişkin güncel başlıklara hem de iş dünyasının beklentilerine dikkat çekti. Dr. Erken, “Bu toplantı Meclisimizin en önemli görevlerinden biridir. Yönetim Kurulumuz, Hesapları İnceleme Komisyonumuz ve idaremiz gerekli hazırlıkları tamamladı. Bu çalışmaları hep birlikte değerlendirerek 1 Ocak 2026 itibarıyla yürürlüğe koyacağız. Hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.
2026 yılına girerken Türkiye’nin ekonomik ve sosyal hayatında yakından izlenmesi gereken başlıklar bulunduğunu ifade eden Erken, ilk olarak bütçede öngörülen faiz giderlerine dikkat çekti. Faiz giderlerinin yaklaşık 2.7 trilyon TL olarak tahmin edildiğini ve bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 40’lık artış olduğunu belirten Dr. Erhan Erken, “Sürekli artış eğilimindeki faiz yükünden ülkemizin en kısa sürede kurtulmasına yönelik tedbirlerin kararlılıkla ele alınması gerektiğine inanıyorum” dedi. Sanayisizleşme eğiliminin güçlenmesi ve tarım sektöründeki zayıflamanın bir diğer önemli uyarı alanı olduğunu dile getiren Erken, üretim gücünün korunması ve geliştirilmesinin ekonomik bağımsızlığın temel unsurlarından biri olduğunu vurguladı.
Konuşmasında dezenflasyon sürecine de değinen Dr. Erhan Erken, iş dünyası olarak uygulanan politikayı samimiyetle desteklediklerini ifade ederek, şöyle konuştu: “Türkiye’de son yıllarda uygulanan ve kısmen başarı sağladığını gördüğümüz dezenflasyon politikasını, iş dünyası olarak samimiyetle destekliyoruz. Bununla birlikte bu sürecin bazı uygulamalarının sektörlerimiz ve üyelerimiz üzerinde zorlayıcı etkiler oluşturduğu da bir gerçektir. Dezenflasyon tedbirleri hayata geçirilirken iş hayatının sürdürülebilirliği, istihdamın korunması ve üretim kapasitesinin devamlılığı konularının aynı hassasiyetle gözetilmesi büyük önem taşımaktadır.”
KATMA DEĞERLİ İHRACAT
Dr. Erhan Erken, savunma sanayinde son yıllarda gerçekleştirilen atılımın yalnızca güvenlik ihtiyacını karşılamakla kalmadığını, aynı zamanda yüksek katma değerli ihracat imkanları sunduğunu söyledi.
