tatil-sepeti

AYŞE BAŞAK

Trenler, tüm ulaşım araçları içinde yüzdesel olarak düşük bir emisyon oranına sahip. Oluşturdukları emisyon miktarı düşük olunca trenler, yeni nesil yüksek hızlı trenler haricinde elektrifikasyon çabalarının dışında kalıyorlar. Ülkemizde de çoğu tren, dizel motor ile elektrik üreterek çalışan sistemlerle yürütülüyor.

YÜK TRENLERİ İÇİN YENİ FIRSAT

Son dönemde dünya piyasalarında elektrik batarya fiyatlarında teknolojik gelişmelerin etkisiyle büyük bir düşüş yaşandı. Fiyatlardaki bu çarpıcı düşüş, yük trenlerinin elektrifikasyonu için yeni fırsatlar demek.

Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarı araştırmacıları, ABD’nin dizel-elektrikli trenlerini, dizel ile maliyet açısından rekabet edebilecek düzeyde pillerle donatabilecek yeni bir sistem üzerine yoğunlaştı. Çalışmaları yakın zamanda Nature Energy dergisinde yayınlandı.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİYLE MÜCADELE

Berkeley Laboratuvarı’ndan bilim insanı Natalie Popovich, yaptığı açıklamada, “Demiryolu sektörünün hızlı bir şekilde dönüştürülmesi projesi, yalnızca uygun maliyet sağlamayacak, aynı zamanda ABD demiryolu kapasitesinin 2050 yılına kadar iki katına çıkmasının hedeflendiği düşünüldüğünde, ülkemizin iklim değişikliği ile mücadele çabalarına önemli bir destek sunacak” dedi.

ÇEVRE VE SAĞLIK MALİYETİ

Dizel-elektrikli trenler 1920’lerden beri işliyor; daha iyi performans gösterdikleri ve çevreyi daha az kirlettikleri için 1930’lardan itibaren buharlı trenlerin yerlerini almaya başlamıştı. Uzun yıllar boyunca, trenlerdeki motorlara güç sağlamak için dizel motorları kullanmak, yüksek elektrik maliyetleri nedeniyle tamamen elektrikli trenler geliştirmeye çalışmaktan daha ucuza mal oluyordu. Günümüzde ise artık elektrik maliyetinin düştüğü ve bilhassa yük trenlerine güç sağlamak için dizele güvenmeye devam etmenin çevresel ve sağlık maliyetlerinin göz ardı edilemeyecek kadar yıkıcı olduğu bir noktadayız. İklim değişikliğini önlemek için değişim şart.

06 Aralık 2021 Pazartesi

Etiketler : Teknoloji