istanbul-ticaret-gazetesi
istanbul-ticaret-gazetesi

Sanayide doğal afetlere karşı risksiz bölge stratejisi

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, afet yönetimi odaklı stratejilerle sanayi altyapısını yeniden şekillendirmeye hazırlanıyor.

Giriş: 18.04.2025 - 15:12
Güncelleme: 18.04.2025 - 15:22
Sanayide doğal afetlere karşı risksiz bölge stratejisi

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yayınladığı "2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi" raporu, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin ardından, Türkiye'nin afetlere karşı kırılganlığını yeniden gündeme taşıdı. Bu doğrultuda sanayi ve teknoloji politikaları, bölgesel kalkınma stratejileriyle entegre şekilde afet yönetimi ve toparlanma perspektifinden ele alınmaya başlandı.

Gelecek dönemde afet riski yüksek bölgelerde altyapı yatırımlarının artırılması planlanırken, doğal afetlere karşı dirençli ve hazırlıklı bir yapı oluşturmak için afet yönetim kapasitesinin güçlendirilmesi, afet teknolojilerine ilişkin yerli yetkinliklerin geliştirilmesi hedefleniyor. Bu doğrultuda sanayi altyapısının doğal afetlere karşı dirençli hale getirilmesine yönelik adımların atılması bekleniyor. Özellikle deprem riskinin yüksek olduğu bölgelerde bulunan sanayi alanlarının güvenli bölgelere taşınması da amaçlanıyor.


RİSK ANALİZİ VE YER SEÇİMİ

Bakanlık koordinasyonunda, sanayi bölgelerinin risk analizinin yapılması ve uygun yer seçimlerinin gerçekleştirilmesi planlanıyor. Yeni sanayi bölgelerinin afetlere dayanıklı altyapı standartlarına uygun tasarlanması, mevcut bölgelerdeki yapısal dayanıklılığın artırılmasına yönelik güçlendirme çalışmalarının tamamlanması öncelikli konular arasında yer alıyor.


YATIRIMLARDA DEPREM RİSKİ BELİRLEYİCİ OLACAK

ASO Başkanı Seyit Ardıç, Bakanlık tarafından riskli bölgelerdeki sanayi tesislerinin, deprem riski düşük yerlere ve rezerv alanlara taşınması yönünde planlama yapılmasını desteklediklerini belirtti. Olası Marmara depremine dikkat çeken Ardıç, büyük sanayi bölgelerinde yaşanacak bir depremin tedarik zincirinde aksama ve üretim süreçlerinde bozulmalara neden olabileceğini ifade etti.

Ardıç, Ankara'nın Türkiye'nin ikinci büyük sanayi kenti olduğuna dikkat çekerek, şehrin sahip olduğu 14 organize sanayi bölgesi, 154 AR-GE, 36 tasarım merkezi ve 13 teknoloji geliştirme bölgesiyle güçlü bir sanayi altyapısına sahip olduğunu kaydetti. Deprem riski yüksek bölgelerden taşınacak sanayi tesisleri için Ankara’nın uygun bir alternatif olduğunu vurgulayan Ardıç, kümelenme ve uzmanlaşma ile başkentin teknoloji yoğun üretim ve ihracat kapasitesine katkı sağlayacağını belirtti.


YENİ BİR VİZYON

Ardıç, ASO’nun “vizyon projesi” olarak tanımladığı "ASO Ankara Teknoloji Üssü"nün fizibilite raporunun tamamlandığını ve projenin Eskişehir Yolu üzerinde 1 milyon 200 bin metrekarelik alanda hayata geçirileceğini açıkladı. Bu üs; sanayi, teknoloji ve girişimciliği bir araya getirerek ürün geliştirme ve ticarileştirme süreçlerinde etkin bir ekosistem sunacak.


AFET ALTYAPISI SANAYİNİN ÖNCELİĞİ

Sanayi tesisleri için en temel önceliğin afet altyapısının kurulması olduğunu belirten Ardıç, enerji, kanalizasyon ve atık yönetimi gibi altyapı eksiklerinin giderilmesinin kritik önem taşıdığını ifade etti. ASO 2. Organize Sanayi Bölgesi'nde bu süreçlerin başarıyla yürütüldüğünü ve yeni sanayi bölgelerinde de üretim süreçlerinin aksamaması adına güçlü altyapı yatırımlarına ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.