tatil-sepeti

Türkiye’nin 150 bin megavat seviyesinde rüzgar enerjisi potansiyeli bulunuyor. 50 ilde aktif 4 bine yakın türbin, elektrik üretimine katkı sağlıyor. İTO, ‘Türkiye Rüzgar Enerjisi Sektörü Semineri’ ve ‘Rüzgar Enerjisi Sektörüne Yönelik Tedarikçi Günü’ etkinlikleri ile sektörü gündeme taşıdı.


 

HABER: OSMAN KUVVET

 

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) verilerine göre, Türkiye’nin kara ve denizde toplam 150 bin megavat seviyesinde rüzgar enerjisi potansiyeli bulunuyor.

 

Türkiye, son 10 yılda işletmeye alınan ve temmuz ayı itibarıyla 12 bin 117 megavata ulaşan rüzgar enerjisi kurulu gücüyle karasal rüzgar potansiyelinin yüzde 10’unu kullanabiliyor.

 

Toplam 50 ilde aktif 3 bin 983 rüzgar enerjisi kurulu gücüyle Türkiye, geçen yıl ürettiği toplam elektriğin yaklaşık yüzde 11’ini rüzgar santrallerinden karşıladı.

 

TEMİZ ENERJİ

 

İstanbul Ticaret Odası Yan Sanayi Borsası, ‘Türkiye Rüzgar Enerjisi Sektörü Semineri’ ve ‘Rüzgar Enerjisi Sektörüne Yönelik Tedarikçi Günü’ etkinliklerini düzenledi. Açılış konuşmasını İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman’ın yaptığı Türkiye Rüzgar Enerjisi Sektörü Semineri’ne İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Develioğlu da iştirak etti. Salman yaptığı açılış konuşmasında, yenilenebilir ve temiz enerji kaynağı, sınırsız kaynak potansiyeli olan rüzgarın, enerji üretimimizdeki payının giderek arttığına dikkat çekti. Salman, rüzgar enerjisi kurulu gücü olarak ilk sırada 329 bin MW ile Çin’in, ikinci sırada 133 bin MW ile ABD’nin, üçüncü sırada ise 66 bin MW ile Almanya’nın olduğunu söyledi. 

 

KURULU GÜÇTE AVRUPA’DA 6’NCI

 

Salman, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye, Rüzgar Enerji Santrali (RES) kurulu gücü olarak Avrupa’da 6’ncı, dünyada ise 12’nci sırada yer alıyor. Güçlü rüzgar sanayisi, yetişmiş insan kaynağı ve uluslararası standartlarda hizmet veren tedarikçileriyle ülkemiz, enerji arz güvenliği yaşayan Avrupa’nın en güçlü partneri olma potansiyelini taşıyor.” 

 

Salman, ayrıca gelişen teknolojinin de katkısıyla RES’lerin verimliliğinin son dönemlerde önemli oranda arttığını dile getirdi.


Seminerde sunum yapan Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Genel Sekreteri İskender Kökey, gelişen yeni rüzgar türbinleri ile büyüyen kanatlar, yükselen kuleler ve gücü artan jeneratör teknolojileriyle Türkiye’nin rüzgar enerjisi potansiyelinin de artacağını söyledi.

 

RÜZGARDA 25 BİN İSTİHDAM

 

Kökey; sektörün, imalat sanayi, inşaat, işletme, lojistik, bakım ve onarım, rüzgar mühendisliği, danışmanlık, proje geliştirme gibi doğrudan ilgili alanlarında yaklaşık 25 bin kişiyi istihdam ettiğini belirtti. Kökey, rüzgar enerjisi ekipmanı üretiminde Avrupa’da 5. sırada bulunan Türkiye’nin 52 ülkeye rüzgar türbini ve aksamı ihraç ettiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Yıllık cirosu 1.5 milyar dolar civarında gerçekleşen rüzgar endüstrisi, son yıllarda yapılan ekipman üretiminin yaklaşık yüzde 80’ini ihraç eder duruma geldi.”

 

POTANSİYEL VAR

 

TÜREB Kamu İlişkileri ve Yurt Dışı İlişkilerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ebru Arıcı ise seminerde yaptığı konuşmada, karasal rüzgar enerjisinde Türkiye’nin tüm bölgelerinde üretim potansiyeline sahip alanların bulunduğuna dikkat çekti.  

 

Arıcı, “Türkiye’deki rüzgar santrallerinin büyük kısmının lisanslı, fakat özellikle son dönemde lisanssız, yani öz tüketim amaçlı, rüzgar santrali başvuruları ve kurulumları konusunda önemli gelişmeler görülüyor” diye konuştu. 

 

Vestas Tedarik Programı Yönetimi Başkanı Özgür Oğul, Enercon Satış Müdürü Aydoğan Akova ve Nordex Satış Mühendisi İbrahim Berkay Sağlam, seminerde birer sunum yaptı. Sunumların ardından firma yetkilileri katılımcıların sorularını cevapladı.

 

 

Sektöre yönelik tedarikçi günü

 

İTO Yan Sanayi Borsası’nın düzenlediği ‘Rüzgar Enerjisi Sektörüne Yönelik Tedarikçi Günü’ etkinliğinde, rüzgar enerjisi sektöründe faaliyet gösteren Enercon, Nordex ve Vestas firmaları ile yan sanayi KOBİ’leri bir araya geldi. 

 

ENERCON

 

Almanya menşeli olan ve 1984 yılında kurulan firma, rüzgar enerji santrali kurulumu üzerine faaliyet gösteriyor. Enercon; rotor kanadı imalatı, kapalı devre kontrol sistemleri ve şebeke bağlantısı teknolojisi gibi alanlarda faaliyette bulunuyor. Ürün portföyü, nominal gücü 800 ile 5.500 kilovat aralığında olan türbinleri içeriyor. En yeni türbin tipi, 160 metrelik rotor çapına sahip E-160 EP5 modeli. Enercon, 45’ten fazla ülkede faaliyetlerini yürütüyor. 

 

NORDEX

 

Danimarka’da 1984 yılında kurulan firma, Türkiye’deki faaliyetlerine 2009 yılında başladı. Firmanın tedarik zincirinde; Türkiye, Almanya, İspanya, Meksika, Brezilya, Güney Afrika, Hindistan ve Çin yer alıyor. 2016 yılında Acciona Windpower firması ile birleşen Nordex, 4 MW üzeri türbin üretimi yapabilme kabiliyetine sahip. Firmanın 30’dan fazla ülkede ofis ve şubeleri bulunuyor. 

 

VESTAS

 

Danimarka’da 1898 yılında kurulan Vestas, 1978 yılından itibaren rüzgar türbinleri için çalışmalarına başladı. 

 

88 ülkede rüzgar türbini kurulu ve sektörde 40 yıldan fazla deneyime sahip olan Vestas, rüzgar türbinlerinin hem kurulumu hem de servisi için 100 GW’lık dönüm noktasına ulaşan ilk firma oldu.

 

33 TEDARİKÇİ

 

Enercon, Nordex ve Vestas gerçekleşen etkinlikte; sac şekillendirme, boru şekillendirme, metal konstrüksiyonlar, talaşlı işleme, metal ekstrüzyon, yüzey işlem, bağlantı elemanları, elektrik, elektronik, komponent ve montajlama, kompozit ürünler alanlarında faaliyet gösteren yan sanayici 33 firma ile görüştü.

 

ENERJİ BAĞIMSIZLIĞI İÇİN DENİZ ÜSTÜ RÜZGAR ENERJİSİ

 

Türkiye’nin 2053 ‘net sıfır emisyon’ hedefleri doğrultusunda Bakanlık tarafından Türkiye Ulusal Enerji Planı, geçen yıl sonunda yayınlanmıştı. Bu plana göre, deniz üstü rüzgar enerjisinde 2035 yılına kadar 5 gigavatlık kapasiteye ulaşılması planlanıyor.

 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na göre, deniz üstü rüzgar enerjisinde Bandırma açıklarında 1.111 kilometrekare alan, Bozcaada açıklarında 299 kilometrekare, Gelibolu açıklarında 75.6 kilometrekare ve Karabiga kıyılarında 410 kilometrekare alan, aday Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) olarak tahsis edildi. Söz konusu sahalar için meteorolojik ve oşinografik analizler ve ölçümlerden oluşan ön fizibilite etütleri yapılacak.

 

Ayrıca teknik, yasal, ekonomik analizler ve kapasitenin belirlenmesine yönelik faaliyetler gerçekleştirilecek.

25 Eylül 2023 Pazartesi