HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL
İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, son dönemdeki küresel kur ataklarına rağmen, ekonomik göstergelerde iyimserliğin korunduğunu söyledi. Bloomberg HT’de Hande Berktan’ın sunduğu İş Dünyası programına katılan Avdagiç, yaşanan bu süreci gerekli önlemlerle avantaja çevirmenin mümkün olduğu belirterek, iş dünyasına gelir ve giderlerinde aynı para birimlerini tercih etmelerini önerdi. Şekib Avdagiç, güncel ekonomik başlıkları şöyle değerlendirdi:
AVANTAJA ÇEVİREBİLİRİZ
Bu dönem büyük resme baktığımızda resmi doğru yönetme dönemi... Riskleri doğru bir şekilde belirler, ona göre gerekli önlemleri hayata geçirebilirsek bu süreci en az hasarla atlatmamız hatta bir takım avantajlarla geçirmememiz için bir neden yok. Özelikle son dönemde gelir ve gider para birimlerini eşitleme konusunda dikkatli olunması lazım. Şirketin hangi para biriminden geliri varsa o para biriminden borçlanması önem kazandı.
İHRACAT ŞANSI
Artan kur maliyetlerini en hızlı avantaja çevirebileceğimiz konu ihracat. Hem büyük hem orta ölçekli firmalar hem de KOBİ’lerimizin etkin bir şekilde ihracat yapabilmesi için herkesin seferber olması lazım. Türk Eximbank bu konuda önemli çalışmalar yapıyor. İhracat ağırlıklı firmaların finansmana erişimi mutlaka sağlanabilmeli. Yani ihracatla ilgili sipariş alan firmaların bunu yerine getirememesi gibi bir lüksümüz olmamalı.
AB ŞANSI
Toplam ihracatımızın yüzde 51’i Avrupa Birliği’ne (AB). Önemli bir şansımız, AB’deki piyasa rakamları iyi. Mal talepleri ve Türkiye’ye yönelik siparişleri arttı. Bizim bu pozitif dalgayı iyi yakalamamız gerekiyor. Özellikle Türk ihracatçısının tepki verme süresi diğer pazarlara göre çok iyi. Yani bugün Avrupa’daki bir firma Türkiye’den sipariş verdiğinde bu sipariş üç hafta içinde hazır olup Avrupa raflarındaki yerini alabiliyor.
YENİ PAZARLAR
Diğer pazarlarda da yakaladığı kur avantajından dolayı, Türkiye’nin ihracatını artırabileceği bir noktadayız. Avrupa’dan sonra Irak, Rusya ve eski SSBC ülkeleri ve tabi ki Afrika çok önemli. Afrika’da özellikle bazı ülkelerde ciddi bir artışımız söz konusu. Güney Amerika’da ve Orta Amerika’da yeni yeni gelişen ülkelerde yüzde 150 civarında ihracat artışı yakaladığımız yerler var. Ticaret Bakanlığı’nın bazı heyetleri çok anlamlı bu konuda. İhracatçının daha hızlı koşması için daha nokta adımlar atmamız gerekiyor. Yeni hükümet sisteminde de bu süreçlerin daha hızlı yürüdüğünü görüyoruz. Bunun avantajlarını yaşamaya başladık, önümüzdeki dönem de daha etkin yaşayacağımızın beklentisi içindeyiz. İran da önemli bir pazar.
İhracatçı firmaların finansmana erişimi noktasındaki engellerin ortadan kalkması durumunda 170 milyar dolarların üzerinde bir ihracatla bu yılı kapatabileceğimizi öngörüyorum. Bunu tatlı bir öngörü değil realistçe bir yaklaşım olarak görüyorum.
BORÇ VE ALACAK VADESİ
Borç ve alacak ilişkisini olabildiğince doğru yönetmek gerekiyor. En azından alacaklarımızın vadesinin daha kısa, borçlarımızın vadesinin daha uzun olacak şekilde nakit akışını planlamalıyız. Üretime devam edebilmek için en önemli unsurlardan biri nakit akışı. Bu hem şirketler hem ülke açısından çok önemli. Dünya artık parasal genişlemeden parasal daralmaya geçti.
OVP ETKİLİ OLACAK
Yaşananlar karşısında kurumlar arasında ciddi bir koordinasyon olduğunu, taleplerimizin ciddiye alındığını görüyoruz. Alınan tedbirler dövizin 7’lerden 6’ların altına düşmesini sağladı. Yine alınacak ilave tedbirlerle bunun makul bir seviyede tutulacağını öngörüyoruz. Şu anda dövizdeki bu rakamın spekülatif olduğunu düşünüyoruz. Eylülün ilk haftası hem Merkez Bankası kararları hem de Orta Vadeli Plan (OVP) ile yurtiçi ve dışındaki finansman sağlayıcıların beklentileri karşılanabilecek. Böylece daha stabil bir döneme gireceğimizi düşünüyoruz.
PARANIN MALİYETİ
Devletin OVP ile koyduğu resimle iş dünyasının beklentileri örtüşüyor. OVP’de hızlı ve etkin netice alabileceğimiz, bazı kısa ve orta vadeli maddelerin olmasını öngörüyoruz. En önemli beklentimiz paranın maliyetini aşağı doğru çekecek önlemler. Şu anda TL maliyeti çok yüksek.
YATIRIMCIYA UYGUN ORTAM
Türkiye şuan bu gelinen yeni fiyatlama seviyesi ile yabancı yatırımcı için çok daha cazip. Gerçekten büyük bir ihracat pazarının tam merkezinde bulunuyoruz. Yabancı yatırımcıların bu konulardaki tereddütlerini ortadan kaldıracak açıklamaların yapılacağı beklentilerimiz arasında. OVP ile enflasyondaki artış hızının duracağını, 2019’da da kademeli olarak ineceğini düşünüyoruz.
‘YERLİSİ VAR MI’ DİYE BAKALIM
Orta ve yüksek teknolojili ürün ihracatının toplam ihracat kalemi içindeki yerini artırmak için atılmış önemli adımlar var. Ar-Ge merkezlerinin sayısı şu anda bine yaklaştı. Buna rağmen toplam ihracat içinde bu ürünlerin payı yüzde 3.7. Bu oranı biraz daha yukarı çekmemiz lazım. Bu anlamda yerli firmalar güçlenmeli. Cep telefonu bunun önemli bir örneği. Bir ürünü alırken yurtiçinde üretilip üretilmediğine bakmamız lazım. Bu diş macunundan başlar otomobile kadar devam eder.