tatil-sepeti

HABER: ADEM ORHUN

Sanayide kapasite artışı problemine çözüm olacak ‘özel’ modeller devreye girdi. Yapılan düzenlemelerle hem özel girişimlere yer tahsisi hem de ‘yüksek gelir için yüksek teknolojili yatırım’ en az bürokratik işlemle gerçekleştiriliyor. Bu kapsamda farklı üç modelde ‘endüstri bölgesi’ uygulaması hayata geçirildi. İlan edilen toplam 23 endüstri bölgesinden 11’i faaliyete geçti. 24 binden fazla kişiyi istihdam eden bu bölgelerde geçen yıl 7.5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Endüstri bölgeleri, cari açığın azaltılmasına 3 milyar dolarlık katkı sağladı.

Bu bölgeler içinde son yıllarda öne çıkan ise ‘özel endüstri bölgeleri’ oldu. Diğer iki model olan karma/ihtisas endüstri bölgesi ile münferit yatırım yeri dışında bu üçüncü model, farklı özelliklere sahip.

BÜROKRASİ AZ

Özel endüstri bölgeleri, bürokratik işlemlerin yükü ile arazi ediniminde yaşanan zorluklardan dolayı teknolojik yenilenme ve kapasite artırımı yapamayan büyük ölçekli yatırımcıların önünü açıyor. Üretime hızlı geçiş hedefiyle açılan bu bölgeler, yüksek teknolojili ürün kümelenmesiyle de milli geliri yükseltecek merkezler olacak.

ÜÇÜ İSTANBUL’DA

İlki 2018 yılında İzmir Aliağa’da ilan edilen özel endüstri bölgelerinin sayısı bu ay 12’ye ulaştı. Bu bölgelerden üçü İstanbul’da bulunuyor. Avrupa yakasındaki TESKOOP Teknoloji ve Sanayi Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi Özel Endüstri Bölgesi’nde, yüksek teknolojili sanayi alanında 191 üretim tesisinin faaliyete başlaması planlanıyor. Yine İstanbul’da ÖZAR Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi Özel Endüstri Bölgesi’nde ise 109 üretim tesisi faaliyete geçecek. Diğer yandan yine İstanbul’da Baykar Makina Sanayi ve Ticaret A.Ş. Özel Endüstri Bölgesi’nde insansız hava aracı (İHA) sistemleri ve alt bileşenleri üretiliyor. Bölgede, SİHA Test Merkezi ve İleri Kompozit Tesisi kurulacak. Başlayan yatırım 2024’te tamamlanacak.

16 YENİ BAŞVURU

Diğer 8 ildekilerle sayısı 12’ye ulaşan bu bölgelerin 9’u üretime başlamış durumda. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan İstanbul Ticaret’e verilen bilgiye göre, 16 özel endüstri bölgesi için de talep alındı. Bu taleplerin bir kısmında dosyanın tamamlanma, bir kısmında ise yer seçimi etüt süreci devam ediyor.

Savunma, havacılık, petrokimya, demir çelik gibi yüksek katma değerli ürün üretimi için yapılan yatırımlar, ihracatın kilogram değerini de artıracak.

Bu bölgelerin tamamının faaliyete geçmesi durumunda yüksek teknolojili ürünlerin ticareti, getireceği yüksek gelir ile orta gelir tuzağının aşılmasında kritik rol üstlenecek. Böylece endüstri bölgelerinden yapılan ihracatın, kısa sürede çift haneli değerlere ulaşması bekleniyor. Bu şekilde birim yatırımdan elde edilen gelirin artması hem firmaların hem ülke ekonomisinin bir üst lige çıkmasına yardımcı olacak.

NET TANIM

Özel endüstri bölgesi başvurusunda yatırım yapacak şirket veya şirketlerin gerçekleştireceği yatırımların net bir şekilde belli olması zorunlu. Dolayısıyla özel endüstri bölgesi başvurusu, aynı zamanda bir arsa tahsis başvurusu anlamına geliyor. Bu bölgelerde gerçekleştirme süresi 5 yılı geçmemek üzere en az 758 milyon TL (2021 için) tutarında yeni yatırım yapılması gerekiyor.

SAĞLANAN AVANTAJLAR

Özel endüstri bölgelerine ağırlıklı olarak yüksek teknolojili ürünlerin üretimine yönelik yatırımlar kabul ediliyor. Özel endüstri bölgelerinin bazı özellikleri şöyle sıralanıyor:

* Başvuru sahibi için ön yer tahsisi süreci bulunmuyor. Yatırımcı, Cumhurbaşkanı Kararı ile birlikte ilan aşamasında belirlendiğinden dolayı araziler üzerinde doğrudan irtifak hakkı tesis ediliyor.

* Alanın tamamının Hazine mülkiyetinde olması zorunlu değil. Başvuru aşamasındaki şirketin mülkiyeti, ilandan sonra da korunuyor.

* İlan edilen alanda başvuru sahibi şirket dışında başka yatırımcılar da yer alabilir.

* Özel endüstri bölgeleri için katılım payı geliri düzenlemesi bulunmuyor.

* Harita, jeolojik-jeoteknik etüt raporu, imar ve parselasyon planları, altyapı ve üstyapı projeleri Bakanlık tarafından onaylanıyor. Bu işlemler için herhangi bir ücret alınmıyor.

* Yapı ruhsatı, yapı kullanma izni, işyeri açma-çalıştırma ruhsatı Bakanlık tarafından veriliyor ve bu ruhsatlar için harç alınmıyor.

* ‘ÇED Olumlu’ veya ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı verilen ve onaylanmış faaliyetler hakkında yönetici şirket veya yatırımcı tarafından alınması gereken diğer izin, onay ve ruhsatlar, ilgili kurumlarca 15 gün içinde veriliyor.

FİLYOS’TA MEGA ENDÜSTRİ BÖLGESİ

Önceki hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılan Filyos Limanı, Karadeniz’in lojistik üssü olacak. Çin’in Kuşak Yol Projesi’nde yer alan limana 5 dakika mesafede havalimanı da bulunuyor. Liman, demir yolu hattı ile Ankara üzerinden Mersin Limanı’yla entegre edilecek. Limanın arkasında serbest bölge ve Türkiye’nin ilk mega endüstri bölgesi olan Filyos Endüstri Bölgesi kurulacak. İmar revizyonu geçtiğimiz aylarda onaylanan bölge içinde 10-30 hektar büyüklüğe sahip 10-14 adet sanayi parseli ayrıldı. Filyos Serbest Bölgesi’nde şu alanlar için yatırım kabul edilecek: 

* Elektrikli teçhizat imalatı

* Motorlu kara taşıtı, treyler

* Diğer ulaşım araçları

* Makina ve ekipman imalatı

‘DEĞERLİ ÇIKTI’ KAPASİTESİNİ ARTIRACAK

OSTİM Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek, kalkınma çabalarında uygulanan stratejilerin güncel ihtiyaçlara cevap vermesinin önemine dikkat çekti. Özel endüstri bölgelerini değerlendiren Prof. Yülek, şunları söyledi: “Ulusların kalkınmasında üretim odaklı olmanın faydaları yıllardır yazılır, çizilir. Ancak, bunun eyleme dönüşmesi, istihdam, ekonomi ve fayda oluşturması, güçlü bir devlet iradesi ve desteği gerektiriyor. Günün ve geleceğin üretim kapasitesine ulaşmış işletmeler, aynı zamanda bulundukları ulusların kalkınmasında öncü rol oynuyor. Türkiye’de 60’lı yılların ardından organize sanayi bölgeleri odaklı girişimler, sonrasında teknoparklar desteği ile dünya ölçeğinde rekabet ortamına zemin hazırladı. Ar-Ge odaklı bu süreçte teknoparklar da butik üretim kapasitelerini devletimizin sunduğu destekler ile yavaş yavaş büyüme trendine dönüştürdü. Son yıllarda yeni bir strateji olarak kurgulanan ‘özel endüstri bölgeleri’ de bu anlamda ülkemize büyük katkılar sağlayacaktır. Bilek gücünden Ar-Ge stratejisine geçiş ve şimdi bu yeni strateji, Türkiye’nin katma değeri yüksek üretim kapasitesinin artıracaktır. Bu gelişme, doğal olarak orta gelir seviyesinin üzerine çıkmayı sağlayacak etkileri de tetikleyecektir.”

14 Haziran 2021 Pazartesi

Etiketler : Gündem