Savannah Nehri Sahası'ndaki (SRS) nükleer atık işleme tesisinde mühendisler, çözünme sürecini hızlandıran yeni bir taşıyıcı tasarımı geliştirerek önemli bir darboğazı ortadan kaldırdı. Bu gelişmeyle birlikte, kullanılan nükleer yakıtın kalıcı bertarafı süreci daha hızlı ve maliyet etkin hale geldi.
Gelişme, H Kanyonu kimyasal ayırma tesisindeki operatörlerin özel bir nükleer yakıt taşıyıcısının beklenenden yavaş çözüldüğünü tespit etmesinin ardından başladı. İncelemeler sonucunda, sorunun yakıttan değil, taşıyıcının sapında kullanılan alüminyum alaşımdan kaynaklandığı belirlendi. Bu parça, çözünme sürecinde önemli gecikmelere yol açıyordu.
YENİ ALAŞIMLA ÇÖZÜNME HIZLANDI
ABD Enerji Bakanlığı’nın sahadaki yüklenicisi Savannah River Nuclear Solutions (SRNS) mühendisleri, daha kolay çözünen ve daha ince bir alaşım kullanarak yeni taşıyıcılar tasarladı. SRNS Kullanılmış Yakıt Projesi Operasyon Müdürü Tristan Downey, yapılan değişikliğin "taşıyıcının en geç çözünen bölümünü hızlandırarak" süreci önemli ölçüde kısalttığını belirtti.
Yeni taşıyıcılar sayesinde, Tennessee'deki Oak Ridge Ulusal Laboratuvarı'ndan gelen ve benzersiz silindirik çekirdeklere sahip yakıtların camlaştırma öncesinde çözünmesi daha verimli hale geldi. Nitrik asit çözeltisinde uygulanan bu yeni süreç, işleme zamanını kısaltıyor.
4 MİLYAR DOLAR TASARRUF
Yenilik, SRS'nin “Hızlandırılmış Havza Envanter Tasfiyesi” görevinde kritik bir rol oynayacak. Bu görev kapsamında, Oak Ridge’ten gelen HFIR reaktörüne ait kullanılmış yakıt işlenerek bertaraf ediliyor. Yeni taşıyıcılar sayesinde bu misyonun 20 yıl erken tamamlanması ve 4 milyar doların üzerinde tasarruf sağlanması bekleniyor.
SRNS Çevre Operasyonları Başkan Yardımcısı Nick Miller, bu sürecin yalnızca SRS hedeflerine ulaşmakla kalmayıp, aynı zamanda kritik nükleer araştırmaların sürdürülebilirliğini de desteklediğini vurguladı.
YENİ TRANSFER
Yeni tasarlanan taşıyıcılar, bir sonraki HFIR yakıt transferinde kullanılacak. Bu gelişme, sahadaki çevre temizleme misyonunun ilerleyişinde önemli bir kilometre taşı olarak görülüyor. Öte yandan, ABD’li araştırma ekipleri, kullanılmış nükleer yakıtın daha güvenli ve verimli şekilde geri dönüştürülmesi üzerine çalışmaya devam ediyor. Bu çalışmalar, gelecekte daha etkili atık yönetimi çözümleri sunabilir.