NATO projesinde Türk imzası: ASELSAN ekosistemde söz sahibi olacak

Savunma sanayisinin öncü kuruluşlarından ASELSAN, NATO’nun hava sistemi mimarisinde görev üstlenen beş firmadan biri seçildi. Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, "Hava savunma sanayimiz, artık NATO ekosisteminde bile söz sahibi olacak düzeye geldi" dedi.

Giriş: 01.06.2025 - 08:22
Güncelleme: 01.06.2025 - 08:22
NATO projesinde Türk imzası: ASELSAN ekosistemde söz sahibi olacak

ABD’nin 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında Türkiye’ye uyguladığı silah ambargosu nedeniyle kurulan ASELSAN, yarım asır sonra NATO’nun hava savunma mimarisine yön veren beş firmadan biri oldu. 


NATO Destek ve Tedarik Ajansı (NSPA), Modüler Hava Savunma (GBAD) konsepti kapsamında ASELSAN ile birlikte Airbus, Lockheed Martin UK, Raytheon ve Thales LAS ile çerçeve anlaşma imzaladı. ASELSAN’ın bu küresel devlerle aynı platformda yer alması, Türkiye’nin hava savunma teknolojilerinde ulaştığı seviyeyi gözler önüne serdi. Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, “Bu gelişme sadece ASELSAN’ın değil, Türk savunma sanayiinin de küresel ölçekte geldiği noktayı ve stratejik güvenilirliğini gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.


ASELSAN, NSPA ile imzaladığı anlaşma kapsamında diğer yükleniciler ile birlikte ilk aşamada, konsept çalışması (sistem mimarisi) üzerinde faaliyet gösterecek. Çalışma çıktılarının eylül ayı ortasında teslim edilmesi ve en uygun sistem mimarilerinin bu teslimatlar üzerinden değerlendirilmesi planlanıyor. 


NATO projesinde Türk imzası: ASELSAN ekosistemde söz sahibi olacak

ORTAK MİMARİ İHTİYACI  

Türkiye’de HİSAR hava savunma sistemi kullanılırken bazı ülkeler Patriot, bazıları ise farklı çözümleri tercih ediyor. Gelecekte bu sistemlerin birlikte çalışabilirliğini sağlamak için ortak bir mimari çerçevenin oluşturulması önem taşıyor. ASELSAN’ın sürece doğrudan katkı sunacak olması, Türkiye’nin teknoloji geliştiricisi kimliğini de güçlendiriyor. 


NATO projesinde Türk imzası: ASELSAN ekosistemde söz sahibi olacak

‘ÜRETTİĞİMİZİN YÜZDE 75’İNİ NATO KULLANIYOR’ 

Prof. Dr. Görgün, Avrupa Güvenlik Eylem Planı (SAFE) kabulü sonrası yaptığı açıklamada da Türkiye’nin yalnızca stratejik uyumla değil, aynı zamanda özgün kabiliyet geliştirme ve teknolojik yeniliklerle de NATO’ya katkı sağladığını belirterek şunları söylemişti: “Savunma Sanayii Başkanlığı olarak hâlihazırda bin 100’den fazla aktif tedarik ve Ar-Ge programı yürütmekteyiz. Bugün Türk savunma sanayiinin dünyanın 11. büyük ihracatçısı olduğunu ve TSK’ya yapılan teslimatlarla birlikte ürettiğimiz sistemlerin yaklaşık yüzde 75’inin NATO kuvvetlerince kullanıldığını gururla ifade etmek isterim.”


PEK ÇOK TEKNOLOJİDE ÖNE ÇIKIYOR

HİSAR A+ ve HİSAR O+: Kısa ve orta menzilli hava savunma füzesi sistemleri. 

KAAN Radar: ASELSAN tarafından geliştirilen bu kara radar sistemi, hava sahasında uçak ve helikopterleri algılayarak savunma operasyonlarında kullanılmak üzere tasarlandı. 

HÜRKUŞ: Türk Silahlı Kuvvetleri için eğitim, keşif ve hafif taarruz görevleri yapabilen hava aracı. 

GÖKTÜRK-1 ve GÖKTÜRK-3 Uyduları: Bu uydular, hem askeri hem de sivil alanlarda veri toplamak için kullanılır. 

Yapay Zeka Destekli Hasta İzleme Sistemi: Bu sistem, hastaların sağlık durumlarını sürekli izler ve doktorlara anında raporlar sunar. 


ASELSAN'A KRİTİK ROL

ASELSAN’ın projede yer almasının arkasında Türkiye’nin katmanlı hava savunma mimarisine yaptığı uzun soluklu katkılar bulunuyor. Türkiye’de üretilen namlulu sistemler ile kısa, orta ve uzun menzil hava savunma füze sistemleri, ASELSAN’ın bu alandaki yetkinliğini ortaya koyuyor. Milli olarak geliştirilen ASELSAN HAKİM 100 Hava Komuta Kontrol Sistemi, farklı tipteki sensörlerden alınan verileri birleştirerek tanımlanmış hava resmi oluşturuyor. Sistem, sahip olduğu tehdit değerlendirme ve av/silah tahsis algoritmalarıyla hem kara konuşlu hava savunma sistemlerini hem de av uçaklarını yönlendirerek operasyonel seviyede etkin hava sahası kontrolüne imkan tanıyor. Türkiye’nin farklı menzil ve katmanlara sahip sistemleri ile oluşturduğu Çelik Kubbe mimarisi ise ASELSAN’ın NATO kapsamındaki bu kritik projeye seçilmesinde etkili oldu.