Bir grup araştırmacı, mantar miselyumu ve bakteri hücrelerinden oluşan, kendini onarabilen ve uzun süre hayatta kalabilen canlı bir yapı malzemesi geliştirdi. Geleneksel inşaat malzemelerinin aksine, bu biyobazlı kompozit haftalarca canlılığını koruyarak rejeneratif mimari için yeni olanaklar sunuyor.
Montana Eyalet Üniversitesi’nden bir grup bilim insanı, mantar miselyumu ve bakteri hücrelerinden oluşan, kendini onarabilen ve uzun süre canlı kalabilen yenilikçi bir yapı malzemesi geliştirdi. Geleneksel inşaat malzemelerinden farklı olarak bu biyobazlı kompozit, haftalar boyunca canlılığını koruyabiliyor ve rejeneratif mimari için çığır açıcı bir potansiyel taşıyor.
DÜŞÜK EMİSYONLU ÜRETİM
Proje ekibi, malzemenin düşük sıcaklıklarda üretildiğini ve canlı hücrelere dayandığını, bu sayede üretim sürecinin çevreye daha az zarar verdiğini belirtiyor. Çimentonun küresel karbon emisyonlarının yaklaşık %8’ini oluşturduğu göz önünde bulundurulduğunda, geliştirilen biyomalzemenin sürdürülebilir inşaat sistemleri için umut verici bir alternatif sunduğu ifade ediliyor.
İNŞAAT İÇİN UMUT
Proje sorumlularından Dr. Chelsea Heveran, biyomineralize malzemelerin henüz her uygulamada betonun yerini alabilecek kadar güçlü olmadığını, ancak dayanıklılıklarının ve kullanım alanlarının artırılması yönünde çalışmaların sürdüğünü belirtiyor. Heveran, geliştirilen bu yeni malzemenin, benzerlerinden farklı olarak en az bir ay boyunca canlılığını koruyarak dikkat çekici bir performans sergilediğini vurguluyor.
FONKSİYONEL YAPI HÜCRELERİ
Araştırmaya öncülük eden doktora öğrencisi Ethan Viles’ın yürüttüğü çalışmalarda, malzeme içindeki bakterilerin uzun süre canlı kaldığında yapısal hasarları onarabildiği ve çevresel kirleticileri parçalayabildiği ortaya kondu. Bu işlevler sayesinde, biyomalzemenin sadece dayanıklı değil, aynı zamanda çevreci bir yapı bileşeni olabileceği değerlendiriliyor.
İÇ MİMARİDE DEVRİM
Araştırma ekibi, miselyumu malzemenin yapı iskeleti olarak kullanmak için daha önce ambalaj ve yalıtım malzemelerinde elde edilen deneyimlerden faydalandı. Yaygın olarak “turuncu ekmek küfü” olarak bilinen Neurospora crassa türü mantardan elde edilen miselyum, biyomineralize yapılar oluşturmak için güçlü ve esnek bir iskelet sundu. Dr. Heveran’ın da belirttiği gibi, mantar iskeleleri sayesinde kortikal kemiğe benzer iç geometriler oluşturulabildi ve gelecekte daha karmaşık yapılar inşa edilmesi de mümkün görülüyor.
HEDEF: BÜYÜK ÜRETİM
Araştırmacılar, malzemeyi daha dayanıklı hale getirmek ve büyük ölçekli üretim için uygun yöntemler geliştirmek üzere çalışmalarını sürdürüyor. Yeni biyomalzemenin, geleneksel çimento bazlı yapı ürünlerine çevreci bir alternatif olarak önemli bir potansiyele sahip olduğu ifade ediliyor.
