 
Elektrikli araçlara (EV) olan talebin hızla artması, pil üretiminde kullanılan kritik hammaddelerden kobalta yönelik harcamaları da rekor seviyelere taşıdı. Adamas Intelligence verilerine göre, 2025’in ilk sekiz ayında küresel otomobil üreticilerinin bataryalarda kullandığı kobaltın değeri yaklaşık 13 milyar dolara ulaştı. Bu tutar, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 51 artış anlamına geliyor.
MALİYETLERİ YÜKSELTTİ
 Kobalt, özellikle NCM (nikel-kobalt-mangan) tipi bataryalarda enerji yoğunluğunu artırdığı için elektrikli araç üretiminde önemli rol oynuyor. Ancak son dönemde fiyatlarda yaşanan sert yükseliş, üreticileri maliyet baskısıyla karşı karşıya bırakıyor. Çin’de bataryalarda kullanılan kobalt sülfatının tonu eylül itibarıyla 7 bin 775 dolara çıktı. Bu rakam, yılın başına göre yüzde 120’ye yakın bir artışa işaret ediyor.
VOLKSWAGEN İLK SIRADA
 Otomobil üreticileri arasında pil kobaltına en fazla harcama yapan şirket Volkswagen Grubu oldu. Audi, Skoda, Porsche ve Cupra markalarını da kapsayan grup, 2025’in ilk sekiz ayında kobalt için 150,5 milyon dolar harcadı. Bu miktar, bir önceki yıla göre yüzde 110’un üzerinde artış anlamına geliyor. Volkswagen’i, Volvo ve Polestar markalarını bünyesinde bulunduran Çinli Geely Grubu 106,2 milyon dolar ile izledi. Üçüncü sırada yer alan Tesla ise aynı dönemde 94,1 milyon dolar kobalt harcaması yaptı.

YENİ BATARYA KİMYALARI GÜNDEMDE
 Kobalt fiyatlarındaki artış, üreticileri daha az kobalt içeren batarya kimyalarına yöneltiyor. Tesla, bataryalarının yaklaşık yüzde 44’ünde LFP (lityum-demir-fosfat) teknolojisini kullanıyor. Bu bataryalar daha ucuz ve kobalt içermediği için tedarik riskini azaltıyor. Ancak enerji yoğunlukları NCM bataryalara göre daha düşük. Kobalt içermeyen LFP batarya teknolojilerinin popülerliği artsa da, rapor, özellikle uzun menzil ve yüksek performans sunan NCM ve NCA gibi nikel bazlı batarya kimyaları için kobaltın hala vazgeçilmez bir ham madde olduğunu teyit ediyor. Bu durum, otomotiv sektörünün kobalta olan milyarlarca dolarlık bağımlılığının bir süre daha devam edeceğini gösteriyor.
TEDARİK RİSKİ SÜRÜYOR
Küresel kobalt arzının yaklaşık yüzde 80’i Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nden sağlanıyor. Ülkede uygulanan yeni kota sistemi ve jeopolitik riskler, fiyatlarda yükseliş ve tedarik zincirinde kırılma olasılığını artırıyor. Bu durum, otomotiv üreticilerinin maliyet planlarını zorlaştırırken, alternatif batarya teknolojilerine geçişi hızlandırabilir.