Kur ve enflasyon makası ihracatın aleyhine işliyor

Kur ve enflasyon makasının açıldığını hatırlatan İTO Başkanı Avdagiç, “Bir yılda TÜİK ve İTO fiyat endekslerinin ortalaması yüzde 66 iken, dolar-Euro sepet kurdaki artış oranı yüzde 25.2. Makas yüzde 40’ın üzerinde. Dış ve iç piyasamız için denge bozucu şekilde açılmış bir makas görüyoruz” dedi.

Giriş: 16.07.2024 - 09:37
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35


 


 

“Kur ve enflasyon arasındaki makasın açık kaldığı her an, ihracatımızın aleyhine, ithalatın lehine işliyor” diyen Avdagiç, şöyle devam etti: “Enflasyon ile kur sepeti arasındaki bağ kopuk kalmamalı. Kur ve enflasyon arasında açılan makas eninde sonunda kapanıyor. Sürecin kontrolünü elimizde tutmalıyız.” 

 

Enflasyonun yüzde 50’nin altına inmesinin bir kırılma noktası olacağını belirten Avdagiç, “Bu, fiyatlama davranışlarının iyileşmesini sağlayacak” dedi. Türkiye’nin toplam ihracatında sınır komşularının aldığı payın yetersiz olduğunu belirten Avdagiç, güçlü ticari bağlarla bölgedeki sorunların aşılacağına dikkat çekti.

 

HABER: ŞEREF KILIÇLI / BARIŞ CABACI / MESUDE DEMİRHAN

 

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, temmuz ayı Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, iş dünyasının gündemine ve ekonomik beklentilere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İTO Başkanı Avdagiç, hibrit olarak gerçekleştirilen Meclis Toplantısı’nda, enflasyonla mücadelede yılın ilk yarısını geride bırakarak deflasyonist sürecin kapısının aralandığını belirtti.

 

MAKAS YÜZDE 40’IN ÜZERİNDE

 

İş dünyası adına bir konunun altını çizmek istediklerini kaydeden Avdagiç, şöyle devam etti: “TÜFE’deki yıllık artış oranı yüzde 71.6. ÜFE de yüzde 50.09. Odamızın açıkladığı fiyat endekslerinde de Ücretliler Geçinme Endeksi için artış yüzde 82.14 iken, Toptan Eşya Fiyatları Endeksi ise yüzde 60.49. Şuna dikkatinizi çekmek istiyorum. Son bir yılda TÜİK ve İTO endekslerinin ortalaması yüzde 66 iken, dolar-Euro sepet kurdaki artış oranı sadece yüzde 25.2 düzeyinde. Makas yüzde 40’ın üzerinde. Burada hem dış ticaretimiz hem de iç piyasamız için denge bozucu şekilde açılmış bir makas görüyoruz. Kur ile enflasyon arasındaki korelasyonun zayıflamamasına dikkat etmek zorundayız. Zira bunun ekonomimiz için çok yönlü negatif etkileri olabilir. Geçmişte bunu tecrübe ettik ve tekrarlanmasını asla arzu etmiyoruz.”

 

İTHALAT ARTAR, İHRACAT DÜŞER

 

Kur ve enflasyon arasındaki makasın açık kaldığı her an ihracatın aleyhine, ithalatın lehine işlediğini belirten Avdagiç, şunları söyledi: “Kur ve enflasyon arasında açılan makas eninde sonunda kapanıyor. Bizim bu sürecin kontrolünü elimizde tutmamız ve sürdürülebilir kılmamız, ekonomimiz için çok önemli. Enflasyonla kur sepeti arasındaki bağ kopuk kalırsa, yılın ikinci yarısında ihracatta kalıcı düşüş, ithalatta ise hızlı artışın devreye girmesi söz konusu olabilir. Bu nedenle bir defa daha kur ve enflasyon arasındaki bağın zayıflamaması gerektiğine dikkat çekiyor, ekonomi yönetimimizin bu konuya hassasiyetinin artarak sürmesini önemle bekliyoruz.” 

 

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, yılın ikinci yarısı için, “Enflasyonla mücadeleye ‘evet’ ama enflasyonla kur sepeti arasındaki bağ kopuk kalırsa, yılın ikinci yarısında ihracatta kalıcı düşüş, ithalatta ise hızlı artışın devreye girmesi söz konusu olabilir” uyarısında bulundu.

 

KUYUMCU TERAZİSİ GİBİ

 

Avdagiç, Türkiye ekonomisindeki normalleşmenin uluslararası yatırımcılar tarafından da dikkatle izlendiğini ve ciddi karşılık bulduğunu ifade etti. Bu kapsamda geçen yılın haziran ayından bu yana Türkiye’ye ciddi miktarda yabancı yatırım girişi olduğunu vurgulayan Avdagiç, “Özellikle tahvil tarafında, enflasyondaki belirgin yavaşlamayla birlikte büyük miktarlarda giriş bekliyoruz. Faizlerin düşmesiyle birlikte getirisi artan devlet tahviline yabancı girişinin önümüzdeki dönemde rekor seviyelere ulaşması sürpriz olmayacaktır” dedi. Bu noktada, yurtdışından fon girişlerinin kaçınılmaz olarak TL’nin aşırı değerlenmesine yol açabileceğine dikkati çeken Avdagiç, “Dolayısıyla burada döviz kuruna ilişkin kuyumcu terazisi hassaslığında bir dengelenmeye ihtiyaç duyulduğunu ifade etmek isteriz. Bu çerçevede özellikle yatırım, teşvik, faiz ve döviz politikasının dengeli bir şekilde götürülmesi gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.

 

GÜÇLÜ TİCARİ BAĞLARIN AŞAMAYACAĞI SORUN YOK

 

Başkan Avdagiç, iş dünyası olarak çok taraflı uluslararası ilişkiler kurmayı önemli bulduklarını belirterek, “Bu bağlamda, Azerbaycan ile güçlendirilen ilişkilere ilave olarak, diğer komşularımızla da daha yakın işbirliği ve daha güçlü ekonomik ilişkilerin tesisi yönündeki çabaları takdirle karşılıyoruz” dedi. 

 

Avdagiç, dünya geneline bakıldığında ülkelerin en yüksek ticareti komşularıyla yaptığının görüldüğüne işaret etti. Avdagiç, şunları söyledi: “Türkiye’nin toplam ihracatında sınır komşumuz olan ülkelerin payı hâlâ yüzde 12-13 seviyelerindedir. Komşularımızla ticaretimizde tek sevindiren rakam, tamamına karşı dış ticaret fazlası vermemiz. Ancak, gerek komşu ülkelerin ekonomik gelişmişlik düzeyi gerekse de Türkiye’nin bu ülkelere yönelik yüksek ihracat potansiyeli dikkate alındığında, mevcut rakamlar oldukça düşük kalıyor. Biz şuna inanıyoruz. İyi komşuluk ilişkileri, ticaretin olmazsa olmazıdır. Dolayısıyla gerek sınır komşularımız gerekse bölge ülkeleriyle dostluk temelinde ilişkilerin daha ileri boyutlara taşınması, kuşkusuz bu ülkelere yönelik ihracatımıza da büyük bir ivme kazandıracaktır. Son günlerde ilişkilerin yumuşatılması yolunda ortaya konulan iradenin, büyük önem taşıdığını belirtmek isterim. Unutmayalım ki, güçlü ticari bağların aşamayacağı sorun yoktur.”

 

YAPAY ZEKA MÜHENDİSLİĞİ AÇILACAK

 

İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin, dünyadaki değişen dinamiklere göre yol haritası çizdiğini belirten İTO Başkanı Şekib Avdagiç, üniversiteye ilişkin iki müjdeyi meclis üyeleriyle paylaştı. Avdagiç, “Birincisi, yeni akademik yılda eski İTO binamız, üniversitemizin yenilenmiş bir mekanı olarak hizmete giriyor. Burada İngilizce Hazırlık Okulu ile bazı lisansüstü eğitim programlarımız yer alacak. İkincisi, üniversitemizde Yapay Zeka Mühendisliği Bölümü kurulması Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tarafından onaylandı. Bir sonraki eğitim yılında öğrenci kaydı başlayacak. Teknolojiye hakim olan bir gençlik istiyorsak, bu gibi teknolojik gelişmeleri göz ardı etmememiz gerekiyor” diye konuştu. Geçtiğimiz aylarda Milli Eğitim Bakanlığı ile Savunma Sanayii Başkanlığı ve İstanbul Ticaret Odası ana ortaklığında kurulan Teknopark İstanbul da Türkiye’nin ilk yapay zeka lisesini açmak için bir protokol imzalamıştı.

 

FİYATLAMA DAVRANIŞLARINDA İYİLEŞME

 

Enflasyonun dar gelirliden iş dünyasına kadar herkesin yakından takip ettiği en önemli sorun olduğunu belirten Avdagiç, şöyle devam etti: “En son haziran rakamları açıklandı. Beklentiler paralelinde mayıs ayında yüzde 75.45 ile zirve seviyesini gören yıllık TÜFE artışı, haziranda yüzde 71.6’ya geriledi. Hatırlanacağı gibi aylık TÜFE artışları, geçen yılın temmuz ayında yüzde 9.49, ağustosta da yüzde 9.09 olarak gerçekleşmişti. Önümüzdeki iki ayda artış oranlarının yüzde 2’ler civarında gelmesi halinde, iki ay sonra yıllık TÜFE’de yüzde 50’nin altını görmüş olacağız. Vurgulamak isterim ki, ‘enflasyonda baz etkisiyle yüzde 50 bandının altına inilmesi önemli bir kırılma noktası’ olacaktır. Bunun psikolojik etkileri olacağı gibi ileriye yönelik fiyatlama davranışlarının iyileşmesine de katkı sağlayacaktır.”

 

MECLİS’TEN YANSIMALAR

 

Sektörler geçmişlerine sahip çıkarak kültür oluşturuyor

 

İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, Oda’nın temmuz ayı Meclis Toplantısı’nda eğitimin önemine ve sektörlerin kültürel çalışmalarına dikkat çekti. 

 

Meclis Başkanlık Divanı olarak birçok sektörel ziyaret gerçekleştirdiklerini belirten Dr. Erken, “Kapalıçarşı Derneği’ni ve esnafını ziyaret ettik. Sonra Hadımköy civarında Teskoop sanayi sitesine gittik. Ayrıca Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı’nı (TASEV) ziyaret ettik. Vakfın, çok güzel bir laboratuvarı ve hemen yanında bir meslek liseleri var. Meslek lisemizin İTO ile de hamilik ilişkisi devam ediyor ve gördüğümüz kadarıyla çok memnunlar” dedi. 

 

TASEV’in sektöre vizyon kazandırma gayesiyle hareket ettiğini belirten Dr. Erken, şöyle konuştu: “Arkadaşlarımız, Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası’nın kütüphanesini devralmışlar, onu tekrar hayata döndürmüşler. Yani sektörleri ile ilgili bir tarihi zenginliğe sahip çıkmışlar. Ayakkabı sektörünün hikayesi, sanayi tarihimizin de bir hikayesi. Bu arkadaşlar geçmiş ile gelecek arasında önemli bir köprü kurmuşlar. İşte zaten kültür de bu şekilde oluşuyor. Bu hepimize örnek olmalı. Sırası gelmişken bu hikâyenin bir kitabının ‘İstanbul’da Osmanlı Dönemi Endüstri Yapıları’ adıyla İTO yayınları içinde çıktığını belirteyim.”

 

AYAK NUMARASI ARAŞTIRMASI

 

TASEV’in yaptığı önemli bir projeyi anlatan Dr. Erken, şunları söyledi: “Türk vatandaşlarının ayak yapıları ve numaraları konusunda bir araştırma yapıyorlar. Böylece sektörde bir standart ölçü modellemesine gitmek mümkün olabilecek. Bu tür çalışmalar belki detay gibi görünse de bir meseleye kökten ve stratejik açıdan bakıldığını gösteren önemli örnekler. Ayakkabı, sadece bir giyim eşyası değildir. Aynı zamanda bir sanat eseri, koleksiyonu yapılacak bir nesne, müzelere taşınacak ve teşhir edilecek bir objedir.”

Konuşmasında, 10 Temmuz 1975’te vefat eden akademisyen ve fikir adamı Nurettin Topçu’yu da anan Dr. Erken, “Topçu, ülkemizin gelişimi için Anadolu’yu merkeze alan bir kültürün oluşmasını önemserdi. Onun için mektep ve muallim çok önemli iki kavramdı” dedi. Dr. Erken, “Topçu, Fransa’da Sorbonne’da ‘İsyan Ahlakı’ anlamına gelen ‘Conformisme et Revolte’ isimli doktora çalışmasından dolayı üniversiteden birçok ödül almaya hak kazandı, ancak kendisi üniversitenin giriş ve çıkış kulelerinde 24 saat ay yıldızlı Türk bayrağının dalgalanmasını istedi. Üniversite yönetimi bu isteği yerine getirdi” diyerek, eserlerine ve mesajlarına dikkat çekti. 

 

Meclis Başkanı Dr. Erken ayrıca, tarihten ders çıkarmanın önemini hatırlatarak, “Gerek Muharrem ayı içindeki olaylar gerekse bertaraf edilen 15 Temmuz kalkışması türü hadiseler, inşallah hepimiz için ibret vesilesi olur ve milletçe ayrışmadan, fitneden ve kardeş kavgalarından uzak dururuz” dedi. 

 

FUARLARDAKİ TEMSİLDEN GURUR DUYDUM

 

Gürbüz Turan-Tekstil Yan Sanayi Ürünleri Meslek Komitesi: Ülkemizde ve dünyada İstanbul Ticaret Odamızın ağırlığını, yaptığı organizasyonlarda ve düzenlediği etkinliklerde net olarak görüyoruz. Doğru bilgi, doğru alana aktarılırsa, başarı kaçınılmaz olur diye düşüyorum. Fuarlar bu bakımdan da önemli. Yakın zamanda Çin’deki Canton ve Fransa’daki Texworld fuarlarına katıldım. Odamızın fuarlarındaki temsilinden gurur duydum. Türkiye varlığını güçlü bir şekilde o fuarlarda hissettirdi. Büyük ülkeler layıkıyla böyle görevleri üstlenirler, İstanbul Ticaret Odamız da bu görevi başarıyla yerine getiriyor. Başkanımız Şekib Avdagiç’e ve Yönetim Kurulu Üyelerine gayretleri için teşekkür ediyorum. Fuarlarda, tüm katılımcıları tek tek ziyaret ederek örnek davranış sergilediler. Oralardaki bilgilendirmeler hem ülkemizin tanıtımına katkı sağlıyor hem ülkemizin ne kadar önemli bir konumda olduğunu gösteriyor. Hamisi olduğum Cemil Meriç Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin bilgisayar sınıfına destek için de Yönetim Kurulumuza teşekkür ediyorum. Gençlerimiz geleceğimizdir, sanayi ve teknoloji ile geleceğimizi desteklemeliyiz. 

 

ÇORAP SANAYİMİZ DÜNYA İKİNCİSİ

 

Ender Doğan-Örme Kumaş, Çorap ve Trikotaj Meslek Komitesi:  Ülkemiz çorap sanayinde dünya ikincisi konumuna yükselmiş durumda. Hazır giyim sektörü içinde bu kadar hızlı yükselen başka bir sektör yok. Hazır giyimin de dördüncü büyük sektörü. Çorap sanayimiz geçen seneyi 1.3 milyar dolar ihracatla kapattı. Faaliyet gösteren 2 bin civarında firma var. Ayrıca 10’a yakın firma, 100 milyon doların üzerinde ihracat yaptı. İhracatımızın yüzde 70’ini Avrupa’ya yapıyoruz. Dolayısıyla fabrikalar daha organize olmuş durumda. Kapasite oranımız ise yüzde 90 civarında. Ancak sektörde eksi yanlar da var. Türkiye’de çorap makinası yapan firma yok. Çin ve Uzakdoğu bu alanda makina da geliştiriyor. Ayrıca ihracat pazarlarında sürekli fiyat baskısı var. ABD pazarına fazla ulaşamıyoruz. Avrupa pazarına çok bağımlı durumdayız. Kalifiye personel bulmakta zorlanıyoruz. Hammadde sorunu nedeniyle daha büyük fırsatları kaçırdık. İhracat pazarında fiyat rekabetinin iyice belirginleşmesi tehlike de oluşturuyor. Tedarikçiler bu süreçten zarar görürse, ihracatımızın hızı da azalır. Uzakdoğu ile aramızdaki fiyat farkı yüzde 35’in üzerine çıktı. Firmalar bu fiyat baskısı nedeniyle kontrollü zarar sorunu yaşıyor. Yani durumun düzeleceği umuduyla bugünleri atlatmaya çalışıyor. Fiyat baskısının aşılmasını ve döviz üzerindeki baskının hafifletilmesini ümit ediyoruz. Finansmana erişim sorunu da çözülmeli.

 

KURULU GÜÇ 110 BİN MEGAVATA ÇIKTI

 

Bülent Şen-Enerji Meslek Komitesi: 2024 Temmuz ayı itibariyle Türkiye’nin toplam elektrik kurulu gücü 110 bin 367 megavat oldu. Bu rakam, 2002 yılında 32 bin megavattı. 100 bin megavatın üzerinde kurulu gücü olan bir ülkeyiz. Kurulu güç mevsim şartlarına veya kaynaklara göre değişiyor. Kurulu gücün yüzde 29.2’sini HES, yüzde 22.4’ünü doğalgaz, yüzde 13.6’sını GES, yüzde 11’lik kısmı rüzgar, yüzde 10.4’ünü linyit ve yerli kömür, yüzde 9.4’ünü ise ithal kömür oluşturuyor. Yenilenebilir enerjinin devreye girmesi fiyatları düşürüyor. Bu durum sanayicilerin işini kolaylaştıracak. Sanayiciler bana ‘Ne zaman yenilenebilir enerjiye geçelim?’ diyor. Ben de ‘Hemen şimdi geçin’ diyorum.

 

‘İSTANBUL TİCARET PORTALI’ KURALIM

 

Mehmet Cebeci-Toptan ve Dış Ticaret Meslek Komitesi: 200’den fazla gencimize ticaret mektebinde hizmet verdik. Sayımızı artırmaya devam ediyoruz. Meclis üyelerimizi de programlarımızda görmek isterim. Gençler oldukça istifade ettiler. Tüccarımızın bulunabilirlik problemi var. Eskiden sarı renkli altın rehber vardı. Otellere gittiğimizde görürdük. Orada tüccarımızın kayıtları vardı. Bugün onun yerine Google gibi arama motorları var. Burada oldukça kirli bilgi kaynağı bulunuyor. Yani yurtdışından biri, Türkiye’de herhangi bir ürün üreticisini aradığı zaman, kirli veya manipülatif bilgilerle karşılaşıyor. Hem bunun önüne geçmek hem de tüccarımıza hizmet vermek amacıyla ‘İstanbul Ticaret Portalı’ kurulmasını ve bu portalın giriş kayıtlarının tüccarımız tarafından yapılmasını öneriyorum. Kayıtlar tüccar tarafından yapıldığı takdirde, çok hızlı bir şekilde yüzbinlerce giriş olacağından dolayı portal süratle ilk sıralara gelecek. Aynı zamanda tüccarımız da kendi ürün gruplarının bulunmasını istedikleri şekilde anahtar kelimeleri girebilir. Bu, hem bizim veri tabanımıza hem de uluslararası ticaretimize katkı sağlayacak. 

 

DENETLEME MEKANİZMASI ADİL OLMALI

 

Ertuğrul Yılmaz-İnşaat Malzemeleri Meslek Komitesi: Müteahhitlik sektöründe yabancıya konut satışında sıkıntı var. Denetleme mekanizmasının adil ve doğru işlemesinin ülkemiz müteahhitlik sektörünün kalitesini artıracağı gibi sektör tarafından da destekleneceğine inanıyorum. Önceki dönemlerde yabancıya vatandaşlık hakkı için rakamları yükseltilmiş gayrimenkul satılmış. Devletimiz de bu usulsüzlüğün engellenmesi için GABİM adlı kuruluşa yetki verdi. GABİM, yabancılara gayrimenkul satışlarında değer araştırıyordu. İlk etapta iyi başladı. Ancak sonra müteahhitler mağdur edildi. Nerdeyse satışların tamamına red verildi. Yabancı yatırımcı engellenince sektör finans sorunu yaşadı. Yetkililere, ‘GABİM şartı kaldırılmalı. Yapılan satışları bağımsız denetim kuruluşları denetlesin’ talebimizi ilettik. Bir önceki Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımıza sorunu aktardığımızda, mağduriyet oluştuğunu kabul etmişti. Sorunun çözüleceğini ve bağımsız denetimin yaptırılacağını söylemişti. GABİM kaldırılmış fakat GEDAŞ isimli başka bir kuruluşa yetki verilmiş. Aynı işleyiş devam etti ve sorun çözülmedi. Konutta, yabancı yatırımcı küstürülüyor ve satışlarımıza engel olunuyor. Gayrimenkul yatırım ortaklıklarında ise böyle bir şart yok, yani haksız rekabete de yol açıyor. İç piyasada konut satışı zaten çok az. Yabancı yatırımcıya engel olunmamalı. Bu sorunun çözümünü ve bağımsız denetim şartının gelmesini talep ediyoruz.

 

GAYRİMENKULDEKİ SORUNLAR BİRÇOK SEKTÖRÜ ETKİLİYOR  

 

Uğur Akçadağ-Gayrimenkul Hizmetleri Meslek Komitesi: Gayrimenkul sektöründeki sorunlar sadece emlakçıları ve inşaatçıları ilgilendirmiyor. Zincirleme olarak birçok sektörü etkiliyor. Televizyon haberlerinde gayrimenkul ile ilgili birçok sorunu görüyorsunuz. Ev sahibi ve kiracı sorunları sık sık haberlere konu oluyor. Kiracı çıkarmak için birçok sahte satış da oluyor. Bu sorunlara çözüm bulmak zorundayız; çünkü sektör yavaş yavaş eriyor. İnşaat sektöründe de büyük sorunlar var. İnşaat maliyetleri yüzde 72 arttı. Satışlar durdu. Bugün 100 bin lira maaş alan bir vatandaşın konut alma imkanı kalmadı. O zaman yabancı yatırımcı dışında bir seçenek de kalmıyor. Gelinen durumdan emlakçılar da inşaatçılar da memnun değil. Artan faizler ve konut kredisinin zorlaşması sektörü durdurdu. Peki, bu evleri kim alacak? Faizlerin yükselmesi herkesin elini kolunu bağladı. Bu durum kiraları da etkiledi. Ortak çözüm konusunu sektörün büyükleriyle bir araya gelip konuşmak istiyoruz.

 

HEPİMİZİN ORTAK PROBLEMİ: FAİZ

 

Mustafa Zeytin-İnşaat Malzemeleri Meslek Komitesi: Sektörümüzün yaşadığı ortak problemlerin en başında yüzde 60’ları bulan yüksek faiz var. Bu kadar yüksek faizin olduğu yerde kimse gayrimenkule ve yatırıma dönmez. Faizi aşağı düşürmediğiniz sürece içerde talebin oluşma şansı yok. Kamuda tasarruf diye yola çıkıldı. Kamuda tasarruf dedikten sonra farklı paketler çıkıyor. Yurt dışı çıkış harçlarına karşıyım. Haftada bir yurt dışına gidenler var. Bu yurt dışı harçlarının kaldırılması için İTO olarak teklifte bulunabiliriz. Yurt dışı çıkış harcının tamamen kaldırılması lazım. Komitemizin en önemli konusu; finansmana ulaşım zorluğu. Ara eleman bütün sektörlerin sorunu. Yurt dışından kontrolsüz göç olmamalı. Taşıma suyuyla değirmen dönmez. Teknik ve meslek liselerine önem verip, kendi elemanlarımızı kendimiz yetiştirmemiz lazım. Çocuklarımızı meslek sahibi yapmalıyız.

 

ODAMIZIN BİLGİ BANKASI GÜNCELLENMELİ

 

Hacı Demir-Mali Müşavirlik Meslek Komitesi: Vergi paketiyle ilgili olarak bir kısım maddeler basına sızdırıldı. Taslak en azından biraz daha netleştirilip, kamuoyunun görüşü alınarak yapılmalı. Taslağın eğer somutlaşmış başlıkları varsa ve kamuoyuyla paylaşılırsa, daha net ifadelerle bizler de görüşlerimizi paylaşırız. En azından hükümetimiz burada tüccarın sesini daha iyi duyarak, tasarıya son halini vermiş olur. Odamızın bilgi bankası uzun süredir, yılbaşından bu yana güncellenemedi. Bu konuda çokça şikâyet alıyoruz. Güncellemeler bir an önce tamamlanmalı. Buradaki sorunumuz ne ise bir an önce giderilmeli. Bu durumu özellikle yabancı firmalara anlatamıyoruz. Biz tescili yapıyoruz. Ancak Oda’nın bilgi bankasında hâlâ 2023’teki bilgi görününce işlem yapılmadığını düşünüyorlar.