Teknopark İstanbul’da faaliyet gösteren Lightway firması, Luciole markası adı altında renkli kozmetik alanında önemli bir inovasyona imza attı. Tamamen yerli Ar-Ge çalışmalarıyla üretilen ojeler, Lightway’in geliştirdiği ‘LumX Pigmenti’ içeriyor. Ojeler bu pigment sayesinde gece ya da karanlıkta kendi ışığını yayarak parlayan özel bir formülasyona sahip. Işığı gün boyunca absorbe eden ve karanlıkta yavaş yavaş geri veren ürünlerin şimdiden ABD ve Finlandiya’ya ihracatı başlamış. Lightway firmasının kurucusu Hümeyra Ergin Işık ile geliştirdikleri ürünü ve gelecekteki hedeflerini konuştuk.
O BİR ATEŞ BÖCEĞİ
Şirketiniz hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz? Bu fikir nasıl doğdu?
Güzelliği yalnızca estetik değil, aynı zamanda ifade biçimi ve deneyim olarak gören, Türkiye’nin ilk ve tek teknolojik renkli kozmetik markasıyız. Fikir aslında çok basit ama güçlü bir gözlemle doğdu. Kozmetik sektöründeki tırnak ürünlerinde uzun zamandır gerçek bir yenilik gerçekleştirilmiyor. Oysa gece dışarı çıktığınızda bir detayın parlaması, görünmeyeni görünür kılması inanılmaz etkileyici. Luciole’un ilhamı da bu fikirden doğdu.
Fransızca ‘ateş böceği’ anlamına gelen markamız, aslında geceye kendi ışığını taşıyanların bir metaforu. Luciole ürünleri, güzelliğini içinde taşıyan, bunu zararsız, doğal ve teknolojik yollarla ifade etmek isteyen herkesin markası. Benim için bu fikir aynı zamanda kişisel bir ihtiyacın cevabıydı. 1999 depreminde yaşadığım karanlık korkusu, elektriksiz aydınlatma ve doğal ışık kaynaklarından şarj olabilen bir formül geliştirmeme ilham oldu.
Hayatta karşımıza çıkan olumsuzlukların bizler için itici bir güç olabileceğine ve bu durumların ilhama dönüşebilecek bir yaratıcı potansiyel taşıdığına inanıyorum. Luciole’un teknolojik inovasyon yaklaşımı tam da bu inançtan besleniyor.
DÜNYADA BENZERİ YOK
Ürün veya hizmetiniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Ojemizin gece parlamasını sağlayan özel bileşen, tamamen yerli Ar-Ge çalışmamızla geliştirdiğimiz ‘LumX Pigmenti’. Bu pigment, fosfor ya da zararlı kimyasallar içermez. Bunun yerine, ışığı gün boyunca absorbe eder ve karanlıkta yavaş yavaş geri verir. Yani gece parlaması, doğadan esinlenen, teknolojiden güç alan bir mucize. Şunu söyleyebilirim ki, bu formülün benzeri dünyada yok. Uluslararası patente sahibiz.
Şeffaf ya da renkli seçeneklerimizle kullanıcılar gündüz normal bir oje kullanırken, gece beklenmedik bir ışıkla karşılaşıyorlar. Bu formülasyon sadece bir görsel etki yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda kullanıcıya kendini özel hissettiren bir deneyim sunuyor. Luciole ojeleri, ışıltısının yanında sıradan ojelerden farklı olarak, etrafındaki ışıktan aldığı güçle her an farklı tonlarda görünen, pigment yapısı sayesinde hem mat hem de destekleyici ürünlerle birlikte parlak biçimde kullanılabilen çok yönlü bir üründür. Bu özellikleriyle yalnızca estetik değil, ifade gücü yüksek bir stil aracı olarak da öne çıkıyor.
FOSFOR İÇERMİYOR
Pazarda yer alan renkli kozmetik ürünlere göre avantajlarınız neler?
Luciole, gün ışığında normal bir oje gibi görünen ama gece ya da karanlıkta kendi ışığını yayarak parlayan özel bir formülasyona sahip. Formülasyonumuzun en önemli özelliği, fosfor içermemesi. Birçok kişi bilmeyebilir ama geçmişte piyasaya çıkan bazı fosforlu ojeler, kısa sürede büyük satış rakamları yakaladıktan sonra Sağlık Bakanlığı tarafından toplatıldı. Nedeni çok netti: İçeriğindeki fosfor bileşenleri insan sağlığı açısından risk taşıyordu. Luciole olarak tam da bu noktada farklılaşıyoruz.
Ürünümüzün içeriği, akredite laboratuvarlar tarafından test edildi. Tüm güvenlik bildirim formları, Sağlık Bakanlığı sistemine kayıtlı ve onaylı. Test sonuçlarında ürünümüzün içeriğinde Bakanlık tarafından yasaklanmış hiçbir madde bulunmadı. Hatta daha da önemlisi, insan sağlığına hiçbir zararı olmadığı tespit edildi. Bu bizim için bir başarı değil, bir zorunluluktu. Çünkü tüketicinin güvenini kısa vadeli satışların önünde tutuyoruz.
Luciole klasik ojelerden farklı olarak sadece renk sunmuyor; aynı zamanda malzeme bilimiyle tasarlanmış özel bir ışıltı teknolojisi içeriyor. LumX Pigmenti adını verdiğimiz bu yapı, herhangi bir enerji kaynağına ihtiyaç duymadan ışığı depolayarak karanlıkta geri yansıtıyor.
ABD VE FİNLANDİYA’YA İHRACAT BAŞLADI
Geliştirdiğiniz ürünün ticari geleceği hakkında neler söylemek istersiniz? Yurt dışından talep var mı?
Kozmetik sektörü, sürekli olarak farklılaşma ve bireyselleşme arayışında. Çünkü globalde kozmetik sektörü, artık sadece görünüm değil, içerik güvenliği, sürdürülebilirlik ve teknolojik farklılık arıyor. Biz ürünlerimizi sadece Türkiye’de değil, yurt dışında da test ediyoruz.
Şu an Finlandiya ve ABD’ye ihracatımız başladı. Oradaki tüketiciler, özellikle ürünün fosfor içermemesi ve vegan formülüyle ilgileniyor. Avrupa’daki regülasyonlar zaten çok sıkı; o yüzden bizim gibi her aşamada test edilmiş ve belgelenmiş ürünlere yönelim çok daha fazla.
Ayrıca Sağlık Bakanlığı’na kayıtlı olmamız, ihracat süreçlerinde büyük bir güven avantajı sağlıyor. Ürünümüz lansmanından bu yana ihracat yaptığımız ülkeler dışında Avrupa ve Körfez ülkelerinden ciddi talep aldı, distribütörlük ve ortak üretim görüşmelerimiz de hız kazandı.
Luciole ojeleri yalnızca festival ya da gece hayatı için değil, her anında orijinal olmak isteyenler için tasarlandı. O yüzden hem Türkiye’den hem de yurt dışından yoğun talep alıyoruz. Luciole’nin ışığı, dünyada da parlıyor diyebilirim.
FARKLI ÜRÜNLER SIRADA
Gelecekte farklı alanlarınız olacak mı? Hedefleriniz neler?
Evet, Luciole aslında bir oje markasından çok daha fazlası. Biz teknolojiyi kullanarak kozmetiği yeniden tanımlıyoruz. Şu anda formülümüz sadece oje ürününde uygulanıyor olabilir ama bu teknoloji farklı birçok ürüne kolayca adapte edilebilir durumda. Ayrıca ürünlerimiz vegan, cruelty-free ve sürdürülebilir üretim prensiplerine uygun şekilde geliştiriliyor. Uzun vadede Luciole’yi sadece bir kozmetik markası değil, kendi segmentini yaratmış, küresel ölçekte tanınan bir teknoloji-kozmetik markası haline getirmeyi hedefliyoruz.
Teknopark İstanbul Genel Müdürü Abdurrahman Akyol da lansmana katıldı.
Teknopark İstanbul’da ‘parlayan lansman’
Lightway firmasının kurucusu Hümeyra Ergin Işık “Teknopark İstanbul’da lansman etkinliğimizi gerçekleştirdik. Etkinliğe katılan herkesin gözlerindeki heyecan, o ojeyi sürdükten sonra ‘Gerçekten parlıyor!’ diyerek gülümsemeleri, bizim için en büyük motivasyondu. Bu ürünlerin yalnızca görsel olarak değil, duygusal olarak da kullanıcıya dokunduğunu görüyoruz” dedi.
Hümeyra Ergin Işık “Luciole aslında bugünün değil, yarının kozmetik anlayışına bir geçiş adımı. Bir kozmetik markası gibi görünse de bu sadece bir başlangıç. Çünkü biz teknolojiyi, estetiği ve bilimi bir araya getirerek sektörü yeniden tanımlamayı hedefliyoruz” diye konuştu.