Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi’nde faaliyet gösteren Wafi Sağlık’ın kurucusu Prof. Dr. Vafi Atalay, bağırsak kanseri ve kolon operasyonlarında geleneksel yöntemlerin yan etkilerine yol açmayan Wafi prosedürünü geliştirdi.

Milyonlarca insanın etkileri nedeniyle ameliyatından vazgeçtiği kolon rahatsızlıklarına karşı geliştirilen ’ev tipi cihaz’, mevcut tedavi yöntemlerine göre çok daha ucuz ve kolay ulaşılabilir. 

 

ÖMÜR KIRBAŞLI 

 

Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi (Cube Incubation) firmalarından Wafi Sağlık’ın kurucusu Prof. Dr. Vafi Atalay’ın, bağırsak kanseri hastaları için geliştirdiği uygulama dünyada ilgi görüyor. Wafi prosedürü adı verilen ve dünyada literatüre giren ameliyatın klasik ameliyatlara göre birçok avantajı bulunuyor. Prof. Dr. Atalay, Kolostomi’ye alternatif çağdaş bir yöntem olarak tanımladığı Wafi prosedürünü ve ev tipi ‘Anal Biofeedback Cihazı’nın hastalara sağladığı avantajları, İstanbul Ticaret’e anlattı.

 

ÇAĞDAŞ YÖNTEM 

* Geliştirdiğiniz yöntemi bize anlatır mısınız?

Geliştirdiğim ameliyat, Kolostomi’ye alternatif çağdaş bir yöntem. Bağırsak kanseri hastalarına 8 yıldır yapıyorum. Klasik ameliyatta torba kapatımı için ikinci ameliyat gerekiyor. Torba, birçok komplikasyona neden oluyor. Geliştirdiğim yöntemde ise ikinci ameliyat yok. Komplikasyon yok. Dünyanın birçok ülkesinden hastalara uyguladım. Hastalar çok memnun. Avrupa’nın en saygın dergilerinde yayınlandı. New York Üniversitesi ile ortak çalışma yaptık. Bu yöntemin klasik ameliyata göre çok avantajlı olduğunu gösterdik. 

Yurt dışında 15 ülkede sundum. Rusya dahil 3 ülkeden davet aldım. O ülkelerde Wafi prosedürü ameliyatını yaptım, konferanslar verdim.

 

UTANMA DUYGUSU NEDENİYLE KONUŞULMUYOR

* Bir de cihaz var değil mi?

Evet, evde kullanılabilen ‘Anal Biofeedback Cihazı’ geliştirdim. Büyük abdestini tutamayan hastaların kolaylıkla kullanabildiği ve her gelir grubu tarafından ulaşılabilir cihazın başarılı klinik uygulamalarını, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi bölümünde gerçekleştirdik.

Günümüzde anal inkontinansı (gaz ve dışkının istem dışı kontrolsüz olarak anüsten dışarı kaçırılması) yaygın bir problem olmasına rağmen utanma duygusu nedeniyle çok konuşulamıyor. Bu problem, hastanın sosyal aktivitelerini etkileyecek ve yaşam tarzında değişikliklere neden olabilecek kadar önemli bir sorun. Her yaştaki kadın ve erkeklerde görülebilir. Toplumda görülme sıklığı yüzde 2. Tedavide kas egzersiz cihazları kullanılıyor. Hastalığın olduğu bölgedeki kasların çalışması sağlanıyor. Piyasadaki benzer ve rakip ürünler çok kısıtlı olmakla beraber uygulama için bazı dezavantajları bulunuyor. Bizim geliştireceğimiz ürün, anal biofeedback tedavisi için hastane ortamı gerekmeyen, başında uygulayıcı bir doktor veya hemşire sağlık görevlisinin bulunma gereksinimi olmayan, hastanın kendi kendini tek başına rahatlıkla tedavi edebileceği anal kas egzersiz cihazı olması diğer ürünlerden farklı. Ev tipi olması nedeniyle mahremiyet sorununu ortdan kaldırıyor. Mevcut tedavi yöntemlerine göre çok daha ucuz ve kolay ulaşılabilir bir yöntem olması da büyük bir avantaj. 

 

YENİ CERRAHİ ALET

* Gelecekte farklı alanlarınız olacak mı, hedefleriniz neler?

Perianal fistül hastalığı Hipokrat tarafından tanımlanmış ve 4 bin yıldır bilinen yaygın bir hastalık. Bu hastalığın tedavisinde Hipokrat tarafından tanımlanan ameliyatla tedavi sağlanıyor. Cerrahi prosedürde fistül kesilerek açık yara haline getiriliyor ve yara kendi kendine kapanıyor. Bu cerrahi işlemin başarı oranı yüksek olmasına rağmen makat kası hasarı oluşturma riski yüksek ve hastalarda gaita kaçırmaya neden olabiliyor. O nedenle yıllardır bu yan etkiyi yaratmadan alternatif tedaviler aranıyor. Son yıllarda 20’ye yakın tedavi yöntemi geliştirildi.

 

LİTERATÜRE GİRDİ

* Sizin geliştirdiğiniz yöntem nasıl?

Biz de 2012 yılında tedavi yöntemi geliştirdik. Kimyasal ablasyon yani gümüş nitrat solüsyonu kullanılarak fistülün içindeki granülasyon (iyileşmeyi bozan doku) dokusu yakılıyor. Bu yöntem ameliyat gerektirmiyor. Anestezi gerekmeden poliklinik koşullarında uygulanabiliyor. Etkin olmasının yanı sıra ucuz ve basit bir yöntem. Binden fazla hastaya uyguladık. Yaptığımız araştırmalar yayın haline getirildi ve literatürde dünyanın en saygın bilimsel dergilerinde yayınlandı. Uluslararası tedavi rehberlerine girdi. Birçok ülkede bizim prototip çalışmamıza atıf yapılarak bu yöntem dünyada uygulanır hale geldi. Kongrelerde bu çalışmamıza birincilik ödülü verildi.

YAN ETKİSİNDEN KORKULUYOR

Ancak bu yöntem dahil ve diğer klasik cerrahi dışındaki yeni yöntemlerde perianal fistül tedavisinde başarı oranı yüzde 50 civarında ve klasik cerrahideki başarı oranı maalesef yakalanamadı günümüze kadar. O nedenle birçok hasta bu hastalıktan kurtulamıyor. Birçok hasta, gaz ve gaita kaçırma korkusu nedeniyle ameliyat olmuyor. 

Cerrahlar da bu hastalığın tedavisiyle uğraşmaktan çekiniyor. Zira hastalar gelişecek olan kaçırma şikayetleri nedeniyle medikolegal sorunlara maruz kalıyorlar. Perianal fistül çok eski bir sorun olmasına rağmen yeni çözümler aranmaya devam ediliyor. Çok geniş klinik ve akademik tecrübemize istinaden perianal fistülü yok edecek ancak sfinkter kasına zarar vermeyecek bir aletin geliştirilmesi gerektiğini düşündük. Fistülün içinden geçecek bir cerrahi alet (kabak oyacağı gibi) tasarladık. Cerrahi kesi yapılamadan fistülü içerden içini boşaltma yapılarak fistülü yok ediyor. Prototipi tasarladık ve patent başvurusunu yaptık. Klinik çalışmasını da Marmara Üniversitesi’nde yaptık. Sonuçların çok umut verici olduğunu gördük. 

 

ÇOK SAYIDA ÖDÜL ALDI

* Geliştirdiğiniz ürünün ticari geleceği nasıl? Yurt dışından talep var mı?

2021 yılında ilk prototipi geliştirdik. 2022 yılında klinik çalışmayla yüksek başarısını kanıtladık. Ürün tüm biyouyumluluk testlerinden geçerek tescillendi. Yurt içi ve yurt dışından kullanan çok sayıda hastamız var. Bu cihazla ilgili 15 ülkede sunum yapıldı. New York Üniversitesi ile ortak klinik çalışma planlandı. Ulusal ve uluslararası patent başvurusu yapılan cihazı ile 5. İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı’nda (ISIF’20) altın madalya ödülüne lâyık görüldü. 2021 yılında ‘doktorclub yılın yenilikçi doktoru ödülü’nü aldı. 2023 yılında geliştirdiğimiz anal bioffedback cihazı ile ilgili sunum, Antalya’da gerçekleştirilen ulusal ve uluslararası kolon ve rektum cerrahi kongresinde en iyi sunum ödülünü aldı. Bu yıl Uluslararası Mehmet Akif Ersoy Bilim ve Sanat Ödülleri’nde sağlık bilimleri alanında ödüle layık görüldük. Ödülü, 2024 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş takdim etti.

 

TÜRKİYE’DE 1.5 MİLYON HASTA VAR

* Bu durumda ne kadar hasta bulunuyor?

Günümüzde artan yaş ortalamasıyla birlikte anal inkontinansın toplumda görülme sıklığı artıyor. Araştırmalarda bu oran yüzde 2 olarak görülüyor. Buna göre 80 milyonluk nüfusu olan Türkiye’de 1.5 milyondan fazla hasta popülasyonu mevcut. Dünyada ise milyonlarca hasta var. Yapılan cerrahi girişimler sonucunda her geçen gün hasta sayısı artıyor.

 

TEKNOPARK İSTANBUL BÜYÜK MOTİVASYON KAYNAĞI

* Teknopark İstanbul’da yer almak hangi faydaları sağlıyor?

Teknopark İstanbul’da yer almak, hem ekosistem hem diğer firmalar ve farklı sektörlerle etkileşim açısından çok faydalı. Orada herkes girişimci olduğu için benim için büyük motivasyon kaynağı.

05 Aralık 2024 Perşembe