HABER: AYŞE BAŞAK
Avustralya’da, Sydney Limanı’ndan alınan kirli suyu sadece bir adımda içilebilecek su haline getiren bir filtre geliştirildi. Filtre, ilhamını grafenden alan ‘graphair’ adı verilen bir maddeden üretildi.Grafen (graphene), son yıllarda geliştirilen ve çok popüler bir madde. Pek çok işe yarayan bu maddenin adeta süper güçleri var. Farklı kullanım alanlarında çok iyi sonuçlar veren, ısı ve elektrik iletiminde mükemmel bir malzeme olan grafen ile ilgili araştırmalar tüm hızıyla sürüyor. Bu özel madde pek çok başka bilimsel çalışmaya da ilham veriyor.
NOBEL ÖDÜLÜ ALDI
Manchester Üniversitesi’nden iki bilim insanının 2004’te izole ettiği grafen maddesinin üzerinde aslında 1947’den bu yana çalışmalar yapılıyor. 2004 ise bir milat kabul ediliyor. Grafenin, onu geliştiren Manchester Üniversitesi araştırmacıları Sir Andre Geim ve Sir Kostya Novoselov’a 2010’da fizik alanında Nobel ödülü kazandırdığını da söylemeliyiz.
FİLTRE SİSTEMİ
Grafen, filtre sistemlerinde kullanılıyor. Bu malzemenin filtre edebilme kapasitesi ile ilgili pek çok çarpıcı çalışma sürüyor. Avusturalya’dan gelen son haber ise grafenden ilhamla üretilen ‘graphair’ maddesinin filtre olarak ne kadar etkili olabileceğinin ispatı oldu. Sadece bir adımda Sydney Limanı’ndan alınmış pis suyu temiz suya çevirebildiği belirtilen yöntem diğer filtreleme yöntemlerini şimdiden gölgede bıraktı.
MALİYETİ UYGUN
Grafen maddesi biyo-film levhalar şeklinde tuzlu veya kirli su üzerine konunca suyu filtre ediyor. Grafeni kullanmanın başka metotları da mevcut. Grafenoksit bir membran ile en küçük partiküller dahi filtre edilebiliyor. Avustralyalı bilim insanları, filtre projelerinde grafenden ilham alarak, grafene alternatif olarak geliştirdikleri ve ‘graphair’ adını verdikleri bir madde kullanıyor. Üstelik bu malzeme grafen ile kıyaslandığında daha ucuza mal oluyor. Soya fasulyesi yağından üretiliyor. Hem ucuz hem de yenilenebilir bir kaynak.
GELECEK YIL SAHADA OLACAK
Graphair adlı malzemeden yapılan ince filmler ile piyasada olan su filtresi malzemelerinin üstü kaplandı. Böylece su dışında tüm partikülleri engelleyen bir filtre sistemi elde edildi. Önümüzdeki yıl gelişmekte olan ülkelerde bu sistemi sahada denemeyi planlayan ekip, uzun vadede ise kitleler için temiz su üretiminde kullanılmasını arzuluyor.
BEŞ BUÇUK SAATLİK YOLCULUK YARIM SAATE İNECEK
Hyperloop; basitçe açıklayacak olursak, havası alınmış bir tüp içinde çok hızlı yol alan tren projesi. Son birkaç senedir nereye yapılacağı, nasıl uygulanacağı konuşuluyor. Hyperloop; dünyanın çeşitli yerlerinde pazarlanarak hükümetler veya belediyeler ikna edilmeye çalışılıyor. Küçük ölçekte de olsa sistem denendi. Şimdiden bu işe çok büyük para ve emek harcandı. Ancak ortalıkta paylaşılanlara rağmen projenin uygulanması hiçbir yerde mümkün olmadı. İlk kez ABD’de iki şehir arasında bu sistemin kurulması için resmi olarak araştırma başlatılmasına karar verildi.
SAATTE 1126 KM
Hyperloop için pek çok ülkede fizibilite çalışmaları için hükümetler ile anlaşma imzalandı. Ancak projelerin uygulamaya geçmesi ile somut adımlar atılmamış, trenin nereyi hangi yoldan geçerek nereye bağlayacağı netleştirilememişti. Cleveland ve Chicago arasında yapılması düşünülen Hyperloop tüneli ise ilk defa bu sistemin kurulması için ciddi bir girişimi temsil ediyor. Cleveland ve Chicago arasında tespit edilmiş birkaç rotadan birinin seçilip projenin uygulanması ile beş buçuk saatlik yolculuğun yarım saate ineceği düşünülüyor. Zira Hyperloop treninin hızı saatte yaklaşık bin 126 km.