İyi film için paraya değil sinemacıya ihtiyaç var

İTO’da sektör temsilcileriyle buluşan Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, “İyi film için paraya değil, sinemacıya ihtiyaç var” mesajı verdi. Güven, “Yılda 10 tane 10 milyonu aşan filmimiz olsa Hollywood’da oluruz” dedi.

Giriş: 22.10.2024 - 09:37
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35

HABER: MESUDE DEMİRHAN

 

İstanbul Ticaret Odası Bilgi, İletişim ve Medya Meslek Komitesi, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün başkanlığında Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven’i, İTO Eminönü Merkez Bina’da konuk etti. Sinema Genel Müdür Yardımcısı Selçuk Yavuzkanat, Daire Başkanı Faruk Bayram, İTO Meclis ve Komite Üyeleri ile sektör temsilcilerinin katıldığı toplantıda, sinema sektörü ve salonların doluluk oranları, dizi ve animasyon konuları ele alındı.

 İTO Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün, günün anısına İTO Bilgi, İletişim ve Medya Meslek Komitesi Başkanı Muharrem Uğurlu ile birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven'e hediye takdiminde bulundu.

DÜNYA BİZİ KONUŞUR

Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, Türkiye’de ses getirmeyen bir dizinin dünyada hiçbir yere satılamayacağını belirterek, şu bilgileri verdi: “Türkiye’de salonları doldurmayan bir film, dünyada başka yerde satılamaz. Öncelikli hedefimiz Türkiye. Sinemadan konuşuyorsak eğer, hepimizin ortak hedefi salon. Bu salonları doldurmanın yolunu bulmalıyız. Bizim yılda 10 tane 10 milyonu aşan filmimiz olsa Hollywood’da oluruz. Dünya bizi konuşur. Market yapmamıza bile gerek yok. Gelip, burada sinemaları seyredip, film satın alırlar. Dünyanın en çok dizi satan ikinci ülkesiyiz. Bizdeki teknolojiyle ABD’deki teknoloji aynı. Dünyanın en iyi kameralarını getirtiyoruz. Şunu derseniz anlarım. Bunları kullanacak kameraman yok. Dizilerde çok yüksek teknoloji var. İyi film çekmek için paraya ihtiyaç yok. Sinemacı yetiştirmek için paraya ihtiyacımız var. Yeni jenerasyonu nasıl beyaz perdeyle tanıştırabiliriz? Yeni jenerasyon, filmleri telefondan seyrediyor. En büyük problemlerden biri de ana akım sinemamız yok. Buna hibrit sinema diyoruz. İçinde hem gişe hem de biraz düşünce var. Biraz sanat var. Bu sinema artık yok oldu.” 

 

BİRLİKTE İZLENEN FİLMLER YEŞİLÇAM’DA KALDI

Sektör temsilcileri, sinemaya gitme alışkanlığının yerini şimdi filmin aldığını belirterek, şöyle devam etti: “İzleyiciler, ’Sinemaya gidip para vereceksem, evde bilgisayarda seyredemeyeceğim filme gideyim’ diyor. Türkiye’nin en pahalı filmlerini, komedi filmleri oluşturuyor. Bunda da daha çok eski markalar iş yapıyor. Animasyonlar olmasa sinemaların işi çok daha zor olurdu. Birlikte izlenen filmler dünyada da kayboldu. Herkes tematik film yapıyor. Gençlere veya yaşlılara göre film çekiliyor. Hep beraber izlenen filmler artık Yeşilçam’da kaldı.”