İSKİ verilerine göre Ömerli, Terkos, Sazlıdere ve Alibey gibi önemli barajlarda seviyeler yüzde 25’in altında seyrediyor. Kazandere ve Pabuçdere’de ise doluluk oranı yüzde 5’in altına indi.
DOLULUK ORANI YILLARA GÖRE DÜŞÜŞ EĞİLİMİNDE
İSKİ istatistiklerine göre 9 Kasım’daki doluluk oranı yıllara göre şöyle değişti:
• 2015: yüzde 67,79
• 2017: yüzde 56,20
• 2020: yüzde 28,65
• 2023: yüzde 16,77
• 2025: yüzde 21,87
Bu rakam, son 10 yılın en düşük ikinci doluluk seviyesi olarak kayda geçti.
“YAĞIŞLAR DÜŞÜŞÜ YAVAŞLATTI AMA SEVİYE HALA KRİTİK”
İTÜ İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, ekim ayının son haftasındaki yağışların barajlara sadece “bir haftalık su bıraktığını” belirtti.
Toros, şu değerlendirmede bulundu:
“Normalde barajlardaki seviye her üç günde yüzde 1 düşerken, ekim yağışlarıyla bu süre 5–6 güne uzadı. Önümüzdeki aralık, ocak ve şubat ayları İstanbul’un en yağışlı dönemi. Bu dönem buharlaşma da azalacağı için seviyelerde toparlanma bekliyoruz. Ancak mevcut oranlara baktığımızda son 10 yılın en düşük ikinci yılındayız.”

“BUGÜNKÜ SU MİKTARI İSTANBUL’A SADECE 2 AY YETİYOR”
Toros, mevcut 189 milyon metreküplük suyun günlük ortalama 3 milyon metreküplük tüketimle sadece 2 ay yeteceğini vurguladı:
“Yağışlı dönem suyu artıracak ama bu kalıcı çözüm değil. İstanbul’un yıllık su tüketimi 1 milyar 100 milyon metreküp. Barajlar tamamen dolsa bile kapasite 868 milyon metreküp. Yani yağış olmadığı bir senaryoda bu su en fazla 10 ay yetiyor.”
“SU KULLANIMINI KİŞİ BAŞI 200 LİTREDEN 100 LİTREYE DÜŞÜRMELİYİZ”
Tasarrufun zorunlu hâle geldiğini vurgulayan Toros, kişi başı günlük 200 litre su tüketiminin yarıya indirilmesi gerektiğini söyledi:
“100 litreye kadar uygun fiyat, sonrası için kademeli artan ücret politikası su tasarrufu sağlar. Böylece hem vatandaş, hem teknoloji üreten firmalar hem de yerel yönetimler kazanır.”
İstanbul’da baraj seviyelerinin önümüzdeki aylarda yağışlarla toparlanması bekleniyor ancak uzmanlar, kalıcı çözüm için tüketimin azaltılması ve yeni su yönetimi politikalarının geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor.