Brezilya’nın Belem kentinde düzenlenen BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı’nda (COP30) değerlendirmelerde bulunan La Camera, Türkiye’nin enerji politikalarının cesaret verici olduğunu ifade etti. Türkiye’nin jeotermal kaynaklar açısından olağanüstü bir güce sahip olduğunu vurgulayan IRENA Başkanı, ülkenin temiz enerjiye geçiş için doğal avantajlara sahip olduğunu dile getirdi.
“TÜRKİYE DOĞRU YÖNDE VE HIZLI İLERLİYOR”
La Camera, Türkiye’nin jeotermal, güneş ve rüzgâr enerjisinde güçlü kapasitelere sahip olduğuna işaret ederek şunları söyledi:
“Türkiye'nin doğru yönde ve hızlı bir şekilde ilerlediğini görüyorum. Sisteminin merkezinde jeotermal enerjinin yer aldığını düşünüyorum. Bununla birlikte güneş ve rüzgârda da olağanüstü bir potansiyel mevcut. Türkiye, temiz enerji sistemine daha hızlı geçiş için doğal kaynaklar bakımından gerçekten şanslı bir ülke.”
KÜRESEL ENERJİ DÖNÜŞÜMÜNDE HIZ YETERSİZ
La Camera, küresel enerji dönüşümünün 1,5 derece hedefiyle uyum açısından doğru yönde ilerlediğini ancak hızın yetersiz kaldığını belirtti. Ülkelerin COP28’de yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarma taahhüdünü hatırlatan La Camera, önemli olanın beklentiler değil, bu yönde atılan somut adımlar olduğunu vurguladı.
Küresel ölçekte yenilenebilir enerji kapasitesinin her yıl rekor kırarak arttığını kaydeden La Camera, Afrika ve Güneydoğu Asya’da ilerlemenin yavaşladığına dikkat çekti. Bu bölgelerdeki bazı ülkelerin enerji dönüşümünde gerekli adımları atmakta zorlandığını ifade etti.
ENERJİ DÖNÜŞÜMÜNDE ALTYAPI VE PİYASA TASARIMI KRİTİK
La Camera, dönüşüm sürecinde karşılaşılan temel zorlukları şu şekilde özetledi:
“Altyapı, bunu yıllardır söylüyoruz. Şebekelerin eşit esneklikte dengelenmesi gerekiyor. Ayrıca piyasa tasarımında maliyet marjinalinden ziyade uzun vadeli sözleşmelere ihtiyaç var. Bu, yenilenebilir enerjiye fosil yakıtlara karşı öncelik tanımanın yolu. Son olarak mevcut personelin yeniden beceri kazanması ile yeni profesyonellerin eğitimi, yeni enerji sistemiyle uyumlu şekilde yapılmalı.”
BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ OLMADAN YENİ SİSTEM TAMAMLANAMIYOR
Merkezi olmayan yeni enerji sistemlerinde bölgesel işbirliğinin öneminin arttığını vurgulayan La Camera, şöyle devam etti:
“Eğer komşularınızla birbirine bağlıysanız, elektronları ve molekülleri daha verimli dağıtabilirsiniz. Bu şebekenin bütünleşmesini sağlar, sisteme esneklik kazandırır ve denge yaratır. Bu nedenle temiz enerji sistemine geçiş daha fazla bölgesel işbirliği gerektiriyor.”
La Camera’nın değerlendirmeleri, Türkiye’nin enerji dönüşümündeki güçlü ivmesini bir kez daha uluslararası platformda öne çıkardı.
