tatil-sepeti

HABER: ŞEREF KILIÇLI

İstanbul Ticaret Odası, ‘Sektörel Risk Envanterleri ve Risk Endeksi Oluşturulması’ projesi ile belirlenen 11 sektörde çalıştaylarını tamamladı. Çalıştayların moderatör-lüğünü yapan İstanbul Üniversitesi Risk ve Denetim Araştırma Merkezi Direktörü ve GRC Management Kurucusu Prof. Dr. Davut Pehlivanlı, konut inşaatı ve inşaat taahhüt sektörü özelinde gerçekleştirilen ilk çalıştayla ilgili açıklamalarda bulundu.

NİTELİKLİ ELEMAN EKSİKLİĞİ

Türkiye’nin en temel problemi olan nitelikli eleman eksikliğinin tüm sektör çalıştaylarında ön plana çıktığını belirten Prof. Dr. Davut Pehlivanlı, şöyle devam etti: “Nitelikli eleman yetiştirilmesi konusu sadece istihdam veya işsizlik rakamları özelinde değerlendirilmemeli. Türkiye’nin global rekabetteki en büyük avantajı, yüksek işgücü kalitesi ve bu kaliteyle birlikte uygun işgücü maliyetleridir. Aslında biz nitelikli eleman problemini çözmediğimiz takdirde global rekabetteki en büyük avantajımızı kaybedeceğiz. Nitelikli eleman eksikliği stratejik bir konu ve kamu otoritesinin bu konuyu stratejik rekabet alanı kabul edip odaklanması gerekir. Yıllar içinde bu konunun hâlâ çözülmemiş olması, çözülemeyeceği anlamına da gelmiyor. Bu konuyu pozitif bir bakış açısıyla ele almak, en büyük sorumluluğumuz.”

YÜKSEK BELİRSİZLİK KAYNAKLARI

İnşaat operasyonlarının doğası gereği yüksek belirsizlik içinde yürütüldüğünü vurgulayan Pehlivanlı, şunları kaydetti: “Bu belirsizlikler, arsa koşulları kaynaklı olabileceği gibi iklim ve doğal afetlerle de çeşitlendirilebilir. Bu açıdan riskleri, işletme yönetiminin müdahale alanında olanlar (sistematik olmayan riskler) ve olmayanlar (sistematik riskler) şeklinde ikiye ayırabiliriz. İnşaat sektör riskleri; planlama, proje, teknik, politik, çevresel, pazar, ekonomik, finansal, doğal, insan, güvenlik başlıklarında sınıflandırılabilir. Bu risklerden bir kısmı, projemizin kapsamı çerçevesinde ulusal risk envanterlerinde değerlendirilmek üzere ulusal risk envanterine aktarıldı. Sektörel riskler ise sektörel risk envanterinde muhafaza edildi.”

EN KRİTİK AŞAMA NERESİ?

İşletmeler seviyesinde 100’lerle ifade edilebilecek risk tanımlamalarının şirketler özelinde yapılması gerektiğinin altını çizen Pehlivanlı, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Her bir riske yönelik de riskin kabulü, riskten kaçınma, riskin transferi, riskin azaltılması kategorilerinde risk tutumlarının geliştirilmesi gerekir. İşletmeler seviyesinde yapılacak risk yönetimi sistem tasarımlarında en kritik konu, risklerin izlenmesi ve raporlanması aşamasıdır. Raporlama aşamasında da teknolojideki ilerlemeye paralel ciddi anlamda algoritmaların geliştirildiği, yapay zeka destekli sistemlerin olgunlaştığı ve proaktif yönetim altyapılarının yaygınlaştığını biliyoruz ve uyguluyoruz.”

HANGİ RİSKLER VAR?

Prof. Dr. Davut Pehlivanlı, inşaat sektör sınıflandırmasına paralel risk envanterinde özetle şu kritik risklerin yer aldığını açıkladı:

* Teknoloji ve inovasyon yetersizliği riski

* Pandemi sebebiyle işgücü (şantiye konaklama kısıtlamaları kaynaklı) kaybı riski

* Öngörülmemiş keşif, zemin veya diğer sapmalar kaynaklı maliyet sapması riski

* İş gecikmeleri ve proje hedef zaman aksaklıkları riskleri

* Sözleşmesiz çalışma ve buna bağlı olumsuz sonuçları

* Yüklenici ve taşeronların yetkin olmaması (finansal ve teknik) kaynaklı riskler

* Üretimde kalite problemleri ve müşteri memnuniyetsizliği riski

* Alt yüklenici kaynaklı işçi alacaklarının ödenmemesi ve ana yüklenicinin işçi alacaklarını üstlenmesi riski

* Yetersiz satışlardan dolayı finansman ihtiyacı ve şirketin daha fazla finansman sağlaması riskleri

* Şirket bünyesinde taksitli satışlar için tapu teslim öncesi, satış iptal riski

* Proje şantiye çalışmaları kaynaklı göçme, çevre ve su kirliliği ile ceza riskleri

* İş sağlığı ve güvenliği kaynaklı riskler

24 Mayıs 2021 Pazartesi

Etiketler : Gündem