Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) öncülüğünde yürütülen çok disiplinli bir araştırma, hücrelerin stres yanıt sistemini tetikleyerek çok sayıda virüse karşı savaşabilen yeni nesil bileşiklerin geliştirildiğini ortaya koydu. Bu bileşikler, yalnızca belirli bir virüsü değil, çok geniş bir virüs yelpazesini hedef alabiliyor.
YENİ ANTİVİRAL DÖNEMİ
Araştırmacılar, ‘entegre stres tepkisi’ (ISR) adı verilen hücresel savunma sistemini aktive eden yaklaşık 3.500 bileşik tespit etti. Bu mekanizma, viral enfeksiyon sırasında hücre içinde oluşan çift sarmallı RNA'yı algılayarak protein üretimini durduruyor ve virüsün çoğalmasını engelliyor.
Araştırma ekibi, 400 bin molekül içeren kimyasal kütüphaneyi tarayarak bu tepkimeyi tetikleyen bileşikleri seçmek için yeni bir optogenetik sistem geliştirdi. Mavi ışık yardımıyla aktif hale getirilen hücresel sistem, virüs varlığında alarm durumuna geçiyor.
UMUT VAAT EDEN ADAYLAR
Süreç sonunda IBX-200, IBX-202 ve IBX-204 olarak adlandırılan üç güçlü aday öne çıktı. İnsan hücrelerinde RSV, herpes ve Zika virüslerine karşı etkili oldukları gösterilen bu bileşiklerden IBX-200, farelerde yapılan testlerde de herpes virüsünü baskılamayı başardı.
Araştırmalar, bu bileşiklerin hücrelerde yalnızca enfeksiyon sırasında etkili olduğunu, sağlıklı hücrelerde ise zararsız kaldığını gösterdi. Bu da potansiyel ilaçların yan etkilerini minimuma indirerek güvenli kullanım sağlayabileceği anlamına geliyor.
GENİŞ SPEKTRUM POTANSİYELİ
Geliştirilen bileşikler, klasik antivirallerden farklı olarak doğrudan virüsü değil, virüsün çoğalması için kullandığı konak hücre yolaklarını hedef alıyor. Bu yönüyle “geniş spektrumlu antiviral ilaçlar” sınıfında çığır açabilecek potansiyele sahip.
Araştırmacılar şimdi bu bileşikleri daha fazla virüs türüne karşı test etmeyi ve hücresel stres sistemlerini hedefleyen yeni antiviral adaylar belirlemeyi hedefliyor. Elde edilen veriler doğrultusunda klinik deneyler için hazırlıklar başlayacak.
GELECEĞE DÖNÜK ÇALIŞMALAR
Araştırma, MIT'nin yanı sıra Kaliforniya Üniversitesi Santa Barbara Kampüsü, Integrated Biosciences, Illumina Ventures ve Princeton Üniversitesi’nden bilim insanlarını bir araya getirdi. Finansman ise Savunma Tehdit Azaltma Ajansı, Ulusal Bilim Vakfı ve ABD Kara Kuvvetleri Araştırma Ofisi tarafından sağlandı.