Pazar, 24 Kasım, 2024
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, aralık ayı Oda Meclis toplantısında Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan 2016 yılı Eylem Planı’nı değerlendirdi. Çağlar, “2016 Eylem Planı ve reform paketi göstermektedir ki, mazeret üretmek değil, iş ve çözüm üretmek tüm kişi ve kurumlardan temel beklentimizdir” dedi. Yeni kabinenin dinamizmini iş dünyası üzerinde de hissettiklerini ifade eden Çağlar, “Bugün de Başbakanımız seçim vaatlerine yönelik 2016 yılı Eylem Planını ve reform paketlerini açıkladı. Bu paketlerin insan haklarından teknolojiye, eğitimden ekonomik ve mali düzenlemelere kadar çok geniş kapsamlı eylemler içerdiğini memnuniyetle gördük” diye konuştu.
İTO ÖNERİLERİ YER ALDI
Eylem Planı’ndaki düzenlemeler arasında İTO’nun önerilerinin de yer aldığına dikkat çeken Çağlar, şöyle konuştu: “Asgari ücret konusunda işveren üzerindeki yükün minimize edilmesini ilk biz gündeme getirdik. Ticarette taşınırların teminat olarak kullanılabilmesini de ilk biz söyledik. Anahtar teslimi fabrika modeli. Bu da bizim projemiz. İş mahkemelerinin yapısının değişmesi, yargılama sürelerinin kısalması, burada devredeydik.”
1 YILDA HAYATA GEÇECEK
Çağlar, açıklanan programın iş dünyasının kısır döngü olmuş birçok sorununa çözüm sunduğunun altını çizerek, şöyle konuştu: “En geç 1 yıl içinde de hepsinin hayata geçeceğinin sözünü Başbakanımız verdi. İş dünyası olarak motivasyonumuz arttı. Başbakanımızla, Bakanlarımızla çok başarılı bir dönem geçireceğimize inancımız tam. Bu reform paketi de göstermektedir ki, mazeret üretmek değil, iş ve çözüm üretmek tüm kişi ve kurumlardan temel beklentimizdir.”
DİPLOMATİK YOL
Rusya ile yaşanan gerginliğin masada, diplomatik yollarla çözülmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Çağlar, Rusya’nın ticari yaptırımlarla ‘kıssas politikası’ yolunu seçtiğini söyledi. Türkiye ve Rusya’nın birbirleri için iki önemli pazar, stratejik ortak olduğunu söyleyen Çağlar, şöyle devam etti: “Ülkelerimiz arasında 20 milyar doları aşan ve Rusya’nın lehine olan bir ticaret hacmi söz konusu. Düşen petrol fiyatları nedeniyle son yıllarda Rusya’nın yaşadığı ekonomik bir daralma vardı. Bunun sonucunda 2015’te 10 aylık dönemde ticaret hacmimizde zaten yüzde 22 azalma oldu. Gelen Rus turist sayısında yine yüzde 25 düşüş mevcut. İki ülkenin de iş adamları bu kayıpları telafi etme çabasındayken, bugün ticari yaptırımlarla karşı karşıyayız.”
BARIŞ DİLİ
Çağlar, barışın dilinin ticaret olduğunu ifade ederek, “Refahın da gücün de yolu ticaretten geçiyor. Bizler bu dili konuşmaya devam edeceğiz. Ancak Rusya’dan da bu noktada Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın kullandığı barışçı üsluba, sağduyulu yaklaşıma uygun tavırlar bekliyoruz. Bu konu masada, diplomatik yollarla çözülmeli” dedi.
DÜNYA GÜNDEMİNE TAŞIDIK
Geçen ay Antalya’da yapılan G20 Zirvesi’ne de değinen Çağlar, “Türkiye olarak, terör ve mülteciler meselesini tüm dünyanın gündemine taşıdık. Ekonomilerin çevre ülkelerdeki gelişmeleri dışlayarak, tek başına sağlayacakları bir refahın kalıcı ve sürdürülebilir olamayacağının yani kapsayıcılık ilkesinin gerekliliğinin altını çizdik” dedi. Yıl boyunca G20 ajandasına KOBİ’lerin önemi, kadınların ekonomiye katılımı ve az gelişmiş ülkeler gibi birçok ilkin gündeme getirildiğini hatırlatan Çağlar, “Bu organizasyonuyla hem ilkesel olarak hem de teknik olarak tüm G20 ülkelerine unutulmaz bir dönem başkanlığı örneği gösterdiğimize inanıyorum” dedi.
TÜRKİYE ETKİN MUHATAP
Brüksel’de düzenlenen Türkiye-AB Zirvesi’ne değinen Çağlar, şöyle konuştu: “Mülteci sorunuyla baş edemeyen, nüfusu yaşlanan ve ekonomik etkinliğini yavaş yavaş kaybetmekte olan AB, Türkiye ile yakın olmak zorunda. AB, Türkiye’yi edilgen değil, etkin bir muhatap olarak kabul etmesi gerektiğini anladı.”
DURAĞAN ZEMİNDE BİLE YÜKSEK BÜYÜDÜK
Üçüncü çeyrek büyüme rakamlarına da değinen Başkan Çağlar, “Siyasi belirsizliğin arttığı, birçok komşumuzun ekonomik olarak küçüldüğü, Çin’in dahi yavaşladığı bir dönemde bile yüksek büyüme kapasitesine sahip bir ekonomiyiz. Bu rakamla, Çin ve Hindistan hariç diğer tüm gelişmekte olan ülkelerin iki katı hızda büyüdük. Dileğimiz 2016’da bu büyüme oranının üretim kalemleri lehine yükselmesidir. Hükümetin açıkladığı reform paketi ve önlemler listesi bu yönde umudumuzu artırıyor” dedi.
ENDEKS SINIRI AŞTI
Ekonomideki gidişatı, Ticari Faaliyet Endeksi’yle takip ettiklerini hatırlatan İbrahim Çağlar, yeni yılla beklentilerin ilk kez sınırı aştığına dikkat çekti. Çağlar, Reel Kesim Güven Endeksi, Tüketici Güven Endeksi ve Sanayi Üretim Endeksi’nde görülen artışın Ticari Faaliyet Endeksi’ne de yansıdığını söyleyerek şöyle devam etti: “Üretim alanında aralıkta yüzde 50.4 olan endeks, şubatta yüzde 57.5 olarak gerçekleşti. Ticaret alanında ise aralıkta yüzde 48.6, şubatta yüzde 51.8 oldu. Hizmet alanındaysa aralıkta yüzde 52, şubatta yüzde 56.5 olarak gerçekleşti. Genel Ticari Faaliyet Endeksi aralıkta yüzde 49.7, şubatta yüzde 54.8 oldu. Biliyorsunuz bizim iyimserlik sınırımız 50. Yeni yılla birlikte beklentiler son 1.5 yıldır ilk kez bu sınırın üstüne çıkıyor.”
KUZEY IRAK’I BAĞLAMIYOR
Bağdat yönetiminin, Musul’daki Türk askerleri nedeniyle Türk mallarına boykot kararını değerlendiren Çağlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu karar bizim asıl ticari ilişkilerimizin olduğu Kuzey Irak’ı bağlamıyor. Bununla birlikte bölgedeki ilişkilerin Türkiye lehine sonuçlanması için üst düzeyde görüşmeler sürüyor ve önemli bir olumsuz durum beklenmiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımıza tüm bu meselelerdeki barışçıl yaklaşımları ve ticari ilişkilere gösterdikleri hassasiyet nedeniyle çok teşekkür ediyorum.”
FED VE DÖVİZ KURLARI
Bu ay Fed toplantısında faiz artırımı beklendiğini söyleyen Çağlar, İTO üyelerini dövizde yaşanacak dalgalanmalara karşı uyardı. Çağlar, özellikle Hindistan tarafından gelişmekte olan ülkelere yönelik küresel bir korunma ağı kurulsun fikrinin gündeme taşındığını vurgulayarak, “Bu dalgalanmalar da devreye girecek bir destek mekanizması. Bu fikrin önümüzdeki süreçte de daha fazla dile geleceğine inanıyorum. Diğer taraftan 16 Aralık’ta bir faiz artırımı ihtimali yüksek. Yani aralık ortasında dövizde yaşanacak dalgalanmaya hazırlıklı olalım” diye konuştu.
TÜRKİYE SAĞLAM BİR İKTİDARA KAVUŞTU
İTO’nun aralık ayı Meclis toplantısının açılışını yapan İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Şekib Avdagiç, Türkiye’nin yeniden sağlam ve tek başına bir iktidara kavuştuğunu söyledi. Yeni hükümetin Türkiye’yi daha yüksek ideallerle buluşturacağına inandıklarını belirten Avdagiç, “Kabinede yer alan tüm bakanlarımıza da başarı dileklerimi sunuyorum” dedi. Ülke sınırlarının, siyasi haritalara çizilmiş basit çizgilerden ibaret olmadığını vurgulayan Avdagiç, Rusya ile yaşanan gerginliği şöyle değerlendirdi: “Sınır namustur! Sınır bir milletin onurudur. İşte bu namusa halel getirecek hiçbir davranışı Türkiye Cumhuriyeti olarak mazur görmemiz beklenemez, beklenmemelidir. Zira hiçbir ülke, kendi sınırını korudu diye de suçlu olmaz, olamaz.”
İTO’DAN İSTANBUL’A DEV PROJE
İstanbul Ticaret Odası, TOBB-İTO Sirkeci Prestij Projesi ile Tarihi Yarımada’nın çehresini değiştirecek bir ilke daha imza atıyor. Proje için sözleşme imzalama aşamasına gelindi.
Oda’nın aralık ayı Meclisi’nde TOBB-İTO Sirkeci Prestij Projesi için Gül İnşaat A.Ş. ile sözleşme imzalanmasıyla ilgili önergekabul edildi.
Projeyle Eminönü’nde Oda’ya ait Liman Han, TOBB’a ait Güneş Han ve yüzde 50’si TOBB’a, yüzde 50’si İTO’ya ait otopark alanına, kongre merkezi, ticaret alanları, konaklama tesisi, seyir terası ve otopark içeren bir tesis yapılması planlanıyor.
KALICI BİR ESER
İTO Başkanı İbrahim Çağlar, oylama öncesinde proje hakkında şu bilgileri verdi:“Bu projeyle İTO’nun İstanbul’a kalıcı ve aynı zamanda gurur duyulacak bir eser bırakmasını arzu ettik. 8 bin 500 yıllık bir geçmişe sahip Tarihi Yarımada’nın metruk halinden kurtarılarak ve özellikle tarihi dokusu korunarak yeniden cazip hale getirilmesinin gereğine inandık. İstanbul Ticaret Odası’nın kendisine ait hak ve mülklerini koruyarak kazançlı çıkmasını amaçladık.”
TÜM BÖLGEYİ ETKİLEYECEK
Projenin sadece bir inşaat projesi olmasının çok ötesinde tüm bölgenin çehresini değiştirecek, İstanbul’a değer katacak bir eser olacağını ifade eden Çağlar, “İhaleye beş firma iştirak etti. İhalemizde en iyi teklifi 3.5 yıl proje ve inşaat süresi, 11.5 yıl işletme süresi olmak üzere yıllık net 11.8 milyon Türk Lirası bedeliyle Gül İnşaat verdi. Bu teklif katılımcı diğer firmalara tek tek soruldu, 11.8 milyon liranın üzerinde bir teklif alınamadı” dedi.
13 Aralık 2015 Pazar
23 Kasım 2024 Cumartesi
23 Kasım 2024 Cumartesi
23 Kasım 2024 Cumartesi
23 Kasım 2024 Cumartesi
23 Kasım 2024 Cumartesi