Ulusal Bilimler Akademisi Bildirileri'nde yayımlanan bir çalışmada, bilim insanları grafen oksit temelli ve yapay zeka destekli bir tat algılama sensörü tanıttı. Söz konusu cihaz, ağız içi gibi nemli ortamlarda çalışabilen ve insana benzer şekilde tatları algılayabilen ilk sistem olarak dikkat çekiyor.
GRAFENLE GELEN HASSASİYET
Cihazın kalbinde, grafen oksidin çok katmanlı yapısı bulunuyor. Bu malzeme, farklı kimyasallara maruz kaldığında elektriksel iletkenliğini değiştiriyor. Araştırmacılar, bu özelliği kullanarak 160 kimyasal bileşene tepki veren bir “elektriksel tat haritası” oluşturdu.
ALGORİTMA TATLARI ÖĞRENİYOR
Yapay zekâ algoritması, bu verileri işleyerek tatların belleğini oluşturdu. Sistem, daha önce karşılaştığı tatları %98,5 doğrulukla, yeni tatları ise %75-90 arası doğrulukla tanımlayabiliyor. Ayrıca, kahve ve kola gibi karmaşık profillere sahip örneklerde de başarı sağladı.
ALGI VE HESAPLAMA ENTEGRE
Geliştirilen sensör, daha önceki yapay tat sistemlerinin aksine, algı ve hesaplama işlevlerini tek bir nanofluidik cihazda birleştiriyor. Bu birleşim, cihazın verimliliğini artırırken biyolojik tat almanın doğasına da daha yakın sonuçlar sunuyor.
GELECEKTE NE OLABİLİR?
Araştırmacılar, bu teknolojinin bir gün tat alma duyusunu kaybeden bireyler için tedavi aracı olabileceğini belirtiyor. Ancak bu hedefe ulaşmak için cihazın boyutunun küçültülmesi ve enerji ihtiyacının azaltılması gibi mühendislik engellerinin aşılması gerekiyor.
KİMLERE UMUT OLABİLİR?
Felç, viral enfeksiyonlar veya nörodejeneratif hastalıklar nedeniyle tat duyusunu kaybeden bireyler, bu teknolojiyle yeniden tat alabilecekleri günlerin hayalini kurabilir. Ancak şu anki sistem hâlâ kavramsal düzeyde ve klinik uygulamalar için zamana ihtiyaç var.