Böylece gıda sanayinin üretimine yıllık ilave 5 milyon ton sebze eklenecek ve 200 bin kişiye yerinde istihdam sağlanacak.
TDİOSB’lerde hem bitkisel hem de hayvansal üretim yapılabildiği için bu ürünlere yönelik sanayi de destekleniyor. Bu nedenle TDİOSB’ler, gıda ürünlerinin dış pazarlarda rekabet gücünü de artırıyor. TDİOSB’ler güçlü altyapılarıyla, enerji ve su tasarrufu da sağlıyor. Böylece gıda sanayinde sürdürülebilir üretimin artışı mümkün olabiliyor.
HABER: MESUDE DEMİRHAN
Dünyada gıdayla ilgili endişelerin arttığı bu dönemde Türkiye, Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri’nin (TDİOSB) sayısını hızla artırıyor. Böylece, tarıma dayalı gıda sanayi organize olarak verimliğini ve rekabet gücünü artırarak, sürdürülebilir büyümeyi sağlıyor.
Halen Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı 42 Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi mevcut. Bunların henüz 10’u işletme aşamasında. TDİOSB’lerde besi, çiçekçilik, hayvansal ürünleri, jeotermal sera, sera, su ürünleri ve süt üretimi gerçekleştiriliyor. Bu OSB’lerdeki 615 firma faaliyet gösterirken 3 bin 322 kişi istihdam ediliyor. Zonguldak’tan Adana’ya, İzmir’den Van’a kadar 36 ilde Tarıma Dayalı İhtisas OSB’leri üretimde çeşitliliği de artırıyor. 2028 yılına kadar bu sayının 42’den 100’e çıkması hedefleniyor. Böylece yıllık ilave 5 milyon ton sebze üretilmesi ve 200 bin kişiye yerinde istihdam sağlanması öngörülüyor.
VERİMLİLİĞİ ARTIRIYOR
Tarım sektöründe planlı yapılanmanın en önemli oyuncularından biri olan OSB’ler, Türkiye’nin gıda üretiminden ihracatına, gıda güvenliğinden öngörülebilir piyasa oluşmasına kadar birçok imkan sunuyor. TDİOSB’ler ülke genelinde hem bitkisel hem de hayvansal üretim ve bunlara dayalı sanayinin desteklenip, geliştirilmesine önemli katkı sağlıyor. Daha sağlıklı, kaliteli ve sürdürülebilir ürünler yetiştirilmesine imkan tanıyan TDİOSB’ler, ürünlerin yurtdışı pazarlarda rekabet edebilirliğini de artırıyor. Güçlü altyapıya sahip TDİOSB’ler, enerji ve su tasarrufuyla sürdürülebilir ve verimli üretim sağlıyor.
DIŞA BAĞIMLILIK AZALACAK
İşletme aşamasındaki OSB’lerde şu anda besi, jeotermal sera ve hayvansal ürün ağırlıklı üretim yapılıyor. TDİOSB’ler KDV, emlak ve diğer vergi muafiyetleri, Kırsal Kalkınma Yatırımlarını Destekleme Programı, IPARD Kapsamında Verilen Hibe Destekleri ile diğer destek ve teşvikler sayesinde ülkenin önemli organize tarım bölgeleri haline geldi. Bu durum Türkiye’nin tarım sektöründe dışa bağımlılığının azalması için elini güçlendirirken, ihracatının artmasında da etkin rol oynayacak.
ÖLÇEK BÜYÜTELİM
Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Memiş Kütükcü, Türkiye’deki 42 TDİOSB’de yatırımların devam ettiğini belirterek, 2028 yılına kadar bu sayının 100’e çıkmasının hedeflendiğini söyledi. TDİOSB’lerde önemli bir üretim iştahı olduğunu vurgulayan Kütükcü, yerinde değerlendirilerek yatırımcının daha fazla desteklenmesi gerektiğine işaret etti. Kütükcü, “TDİOSB’lerin ölçek olarak daha fazla büyümesi gerektiği bir gerçek. Ancak önceliğimiz, mevcut OSB’lerin doluluğunun sağlanması ve ardından yeni alanların açılması şeklinde olmalı. Sanayi-tarım entegrasyonu konusunda da yatırımcılarımızın hem ekipman hem de tesis yönünden önemli bir kapasitesi var. Ayrıca yatırım talebi de arttı. Bu kapasitenin değerlendirilmesi, desteklenmesi ve güçlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu konuda üniversite-sanayi işbirliği veya finansman desteği gibi farklı alanlarla entegrasyonu önemsiyoruz” dedi.
BÖLGESEL KALKINMA
Pandemiden sonra ülke genelinde 19 TDİOSB kurulduğunu hatırlatan Kütükcü, bu durumun gıda güvenliğine verilen önemi bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi. TDİOSB’lerin sürdürülebilir üretim ilkelerine uygun tasarlanan bölgeler olduğunu, ekonomik büyümeyi ve sosyal refahı desteklerken aynı zamanda gıda güvenliği ve iklim değişikliğiyle mücadelede de büyük avantajlar sağladığını anlatan Kütükcü, “Temel gıda ürünlerinin yetiştirilmesi, tarım ürünlerinin ticareti ve tarım ekipmanlarının sanayileşmesi de ayrıca ekonomik kalkınmamıza destek oluyor. Ülkemizin sağlıklı beslenmesi ve yiyecek tedarikinde TDİOSB’lerin önemi çok büyük. Biyoçeşitliliğin korunması, bölgesel kalkınmayla iklim değişikliği mücadelesine katkı vermesi de TDİOSB’lerin diğer avantajları arasında” diye konuştu.
TÜRKİYE NADİR BİR ÜLKE
Türkiye’nin TDİOSB yönünden çok şanslı bir ülke olduğunun altını çizen Kütükcü, şunları söyledi: “24 yılı aşkın bir süredir TDİOSB kültürüne sahip ülkemizde TDİOSB’ler önemli ölçüde gelişti. Ayrıca planlı yapılarıyla, güvenilir, hijyenik ve kaliteli gıda üretimi için de son derece kritik bir role sahipler. Türkiye, bu alanda küresel anlamda nadir bir ülke. Bu yapıyı hep birlikte daha da güçlendirerek, hem sektördeki yerli ve milli üretimimizi güçlendirebilir hem de ihracatımızı artırabiliriz.”
VERİMLİLİK İÇİN ÖNEMLİ BİR TERCİH
Türkiye Gıda Sanayi İşverenleri Sendikası (TÜGİS) Başkan Vekili Necdet Buzbaş, Türk gıda şirketlerinin küresel gıda liginde ilk sıralarda yer aldığını söyledi. Yaklaşık 100 ülkeye gıda ihracatı yapıldığını vurgulayan Buzbaş, Türkiye’nin gıda sanayindeki kaliteli ürünleriyle prestijli uluslararası fuarlarda da temsil edildiğine dikkat çekti. Sektörde verimliliğin artırılması için dijital teknolojilerin kullanılması gerektiğinin altını çizen Buzbaş, şöyle devam etti: “Türkiye, hem ekosistem hem de hammadde bakımından büyük bir zenginliğe sahip. Ancak et ve et ürünleri ile süt ve süt ürünlerinde verimliliğimiz düşük. İklim değişikliği nedeniyle hammadde sorunu yaşamamak için tarımsal üretimde tedbirler artırılmalı. Yeterli ürün olmadığı zaman gıda sanayi bundan etkileniyor. Gıda sanayinde yaklaşık 700 bin işletme var. Üretim şirketleri maliyetleri düşürüp, rekabetçi olabilmek için OSB’lerde yer almalı. Verimli çalışma konusunda da OSB’ler önemli bir tercih.”
HEM ÜRETİM HEM İHRACAT KATLANACAK
OSBÜK’e göre, şu anda sayısı 11 olan Gıda İhtisas OSB’lerinin yaygınlaştırılması öngörülüyor. Marmara bölgesindeki Kandıra Gıda İhtisas OSB, konumu itibariyle önemli üslerden biri. Bölgesel kalkınmaya destek olması beklenen Kandıra Gıda İhtisas OSB’de 50 bin kişiye istihdam öngörülüyor. Ayrıca yapılacak üretimin büyük kısmı ihraç edilebilecek. İstanbul Ticaret’e konuşan İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Başkanı Kazım Taycı, şu bilgiyi verdi: “Türkiye sanayisinin büyük bir bölümü Marmara Bölgesi’nde. Şu anda 60’ın üzerinde firmanın bulunduğu Kandıra Gıda İhtisas OSB’ye rahatlıkla katılım sağlanabiliyor. Burada et, süt, şekerli ve unlu mamuller, işlenmiş gıda, yarı tarım ürünleri diyebileceğimiz kuru gıda, yaş gıda ve dondurulmuş ürünler de yer alacak. Hububat ve bakliyat da dahil olmak üzere birçok sektörden firmalar üretim yapabilecek. Türkiye’nin ilk 500’e giren firmaları arasında OSB’de yer alacak isimler de var. Konumu; ihracat, ithalat ve lojistik açısından da çok elverişli. Açacağımız meslek okulunda da tüm sektörler için nitelikli eleman yetiştireceğiz. Kandıra Gıda İhtisas OSB’nin inşaat süreci devam ediyor.”