tatil-sepeti

Türk futbolunun duayen ismi, Gençlerbirliği’nin efsanevi Başkanı Sayın İlhan Cavcav’ı kısa bir süre önce kaybettik.

Ömrünü Gençlerbirliği’ne adamış, kulübü için hiçbir fedakarlığı yapmaktan çekinmemiş İlhan Cavcav, Türk futbolunun renkli karakterlerinden biri olmasının yanında günümüzün endüstriyel futbol dünyasında kulübü Gençlerbirliği’ni borçsuz ve üstüne kulüp kasasında da birikmiş parası olan bir işletme haline getirmiştir.

Bugün futbolun geldiği noktada büyük bir sınai işletme gibi yönetilmesi gereken futbol kulüplerinin başındaki yöneticilere büyük iş düşmektedir. Artan maliyetleri finanse etmek, bu arada da kulübün başarı grafiğini hiç olmazsa bir standartta tutabilmek son derece önemlidir.

İşte İlhan Başkan’ın değeri ve yaptıklarının kıymeti burada ortaya çıkıyor. Kimilerince Gençlerbirliği’nin ligde çok daha üst sıralara oynamak yerine hep aynı sıralamada durması bir eleştiri konusu yapılmıştır. Bununla birlikte İlhan Cavcav’ın izlediği strateji aslında hem kulübüne hem de Türk futboluna bir kazanç olarak geri dönmüştür. Sıkı bir takip süreci ardından genç ve yetenekli futbolcuları Gençlerbirliği bünyesine alıp daha sonra da iyi fiyatlarla büyük kulüplere transfer etme politikası sayesinde Gençlerbirliği her zaman birinci ligde kalmaya devam etmiş, bunun yanı sıra Türk futbolu da nice kıymetli futbolcuyu kazanmıştır.

İlhan Cavcav’ın çocuk yaşta çalışma hayatına atılıp dişiyle tırnağıyla kazıyarak önce Ankara sonra da tüm Türkiye’nin saygın iş adamlarından biri olması ve yine iyi bir kulüp başkanı olması bir tesadüf değildir. Azimli, çalışkan, tuttuğunu koparan ve en önemlisi de çizdiği yolda sonuna kadar yürümüş, inandıklarını savunmaktan hiç vazgeçmemiş çok müstesna bir şahsiyetti.

İlhan Başkan’a Allah’tan rahmet diliyorum, mekanı cennet olsun.

Bu kayıp bize bir kez daha gösterdi ki sporun bugün geldiği noktada amatörlük başarıyı bir yere kadar sağlıyor. Spor yönetimi ciddi bir iş ve ticari bir sektör haline geldi. Ülkemizin sadece futbol değil her alanda sportif başarıya ihtiyaç duyduğu, çok yüksek bir genç nüfusuna sahip olduğu düşünüldüğünde, iş yaşamının öncü kişi ve kurumlarının sporu çok ciddi bir yatırım aracı olarak görmeleri gerekmektedir. Sporda başarı sponsorsuz olmaz. Kurumsal bazda böyle bir yatırım doğrudan firmanıza kazanç olarak dönmüyor gibi görünse bile marka tanınırlığı açısından bir sporcuya, spor takımına ya da kulübüne yapacağınız doğru bir yatırım her gün televizyon reklamı yapmaktan çok daha başarılı sonuçlar verir. Üstelik, genç ve başarılı sporcularımızı teşvik ederek, umut vererek ülkenizin geleceğine de yatırım yapmış olursunuz.

31 Ocak 2017 Salı

Etiketler : Gündem