Kentsel dönüşümle yenilenecek binaların ‘yeşil bina’ olarak yapılacağını belirten sektör temsilcileri, binalara enerji kimliği kazandırılmasının enerji maliyetini azaltmada ve verimli kullanımdaki önemine dikkat çekiyor. Yenilenebilir enerjinin mevcut altyapıya uyumunun da sağlanması gerekiyor.


HABER: OSMAN KUVVET

 

Enerji, tüm sektörleri doğrudan etkileyen bir sektör. Doğalgazın ve petrolün tamamına yakınını dış kaynaklardan tedarik eden Türkiye, enerji ithalatı için geçen yıl 100 milyar dolara yakın kaynak ayırdı. Elektrik üretimindeki dağılıma bakıldığında da yüzde 34.6’sı kömürden, yüzde 22.2’si doğalgazdan, yüzde 20.6’sı hidrolik enerjiden, yüzde 10.8’i rüzgardan, yüzde 4.7’si güneşten, yüzde 3.3’ü jeotermal enerjiden ve yüzde 3.7’si diğer kaynaklardan elde edildi. Diğer taraftan, hem yerli üretim hem de yeşil dönüşüm konusunda hızlı bir süreç yaşanıyor.


İstanbul Ticaret Odası Enerji, Çevre ve Dönüşüm İhtisas Komitesi’nin toplantısına enerji başta olmak üzere, dönüşüm ve finans sektöründen Meclis ve Komite üyelerinin yanı sıra ilgili sektör temsilcileri, akademisyenler ve STK temsilcileri katıldı.


KENTSEL DÖNÜŞÜM

 

Bu süreç, İstanbul Ticaret Odası Enerji, Çevre ve Dönüşüm İhtisas Komitesi’nin toplantısında değerlendirildi. Başkanlığını İTO Yönetim Kurulu Üyeleri Zeki Akbal ve Giyasettin Eyyüpkoca’nın yaptığı toplantıya; enerji başta olmak üzere, dönüşüm ve finans sektöründen Meclis ve Komite üyelerinin yanı sıra ilgili sektör temsilcileri, akademisyenler ve STK temsilcileri katıldı. Toplantıda, kentsel dönüşümle yenilenecek binaların ‘yeşil bina’ olarak yapılması, binalara enerji kimliği verilmesi, enerji alt yapısının ve elektrik şebekelerinin yenilenebilir enerji ile adaptasyonu ve uyumu konuları ele alındı.Toplantıda ayrıca, önümüzdeki dönemde devreye girecek Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ve Yeşil Mutabakat Emisyon Raporlamasının ihracatçılara etkileri değerlendirildi.

 

ORTAK AKIL SÜRECİ

 

Enerjinin tüm sektörlerin ortak paydası olduğunu belirten İTO Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Akbal, “Dışa bağımlılığın yüksek olduğu enerji sektöründe verimlilik önem arz ediyor. Özellikle yerli kaynaklarla elde edilen enerjinin ve bu sektörde verimliliğin artması cari açığın kapanması için de hayati önem taşıyor” diye konuştu. Sektörlerin işbirliğinin ve ortak aklın bu süreçte kazanımlar sağlayacağını vurgulayan İTO Yönetim Kurulu Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca ise “Tüm sektörlerin ortak hedeflerinden biri de enerji maliyetlerinin sürdürülebilir olması. Kentsel dönüşüm konusu, yeşil bina ve enerji kimliklerinin yeni binalara kazandırılması için önemli bir araç olacak” dedi.

 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

 

Türkiye’de enerji tüketiminin üçte birinin binalarda gerçekleştiğine dikkat çeken sektör temsilcileri de yılda 10 milyar dolarlık kaybın tespit edildiğini, enerji verimliliği uygulamaları konusunda halen yapılabileceklerin olduğunu ifade etti. Yenilenebilir enerjide depolama sistemlerini değerlendiren sektör temsilcileri, yenilenebilir enerji, mevcut iletim ve dağıtım hatları entegrasyonu konusunda ciddi sıkıntılar olduğunu ve maliyetlerin çok yüksek olduğunu dile getirdi. Katılımcılar, enerjinin tüketileceği yerde üretim modelinin hem düşük maliyet hem de sistem yönetim kolaylığı açısından değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Katılımcılar ayrıca soğutmanın enerji tüketimine katılmadığını, oysa ısıtmaya göre 3 kat maliyetinin olduğunu, bu nedenle ısıtma-soğutma enerji sarfiyatı olarak düşünülmesi gerektiğini ifade etti.

 

FİNANSMANLA MÜMKÜN

 

Toplantıda, Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan Avrupa Birliği’nin 2025 yılı sonunda Sınırda Karbon Vergisi Uygulamasını devreye alacağı hatırlatılarak, bunun bir yeşil enerji duvarı ve risk anlamına geldiği fakat dönüşümle fırsata da dönüşebileceği vurgulandı. Toplantıya katılan finans sektörü temsilcileri, karbon nötr ile daha uygun ve düşük maliyetli finansman sağlamanın da mümkün olduğunu dile getirdi.

16 Ekim 2023 Pazartesi