HABER: ŞEREF KILIÇLI
Dünyanın en büyük petrol üreticisi ve en büyük LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) ihracatçısı ABD’nin 47. Başkanı seçilen Donald Trump, 20 Ocak 2025’teki yemin töreninin ardından Beyaz Saray’daki ikinci dönemine başlayacak. Trump’ın başkanlığa dönüşünün uluslararası enerji piyasasında da önemli etkiler oluşturması bekleniyor. Reuters Haber Ajansı’na göre; Trump ekibiyle birlikte, gaz ihracatını ve petrol üretimini artırmak için kapsamlı bir enerji planı hazırlıyor. Plan çerçevesinde Joe Biden’ın beklettiği yeni LNG projeleri için ihracat izinlerinin ivedilikle onaylanması ve ABD kıyıları ile federal topraklarda petrol sondajının artırılması da hedefleniyor. Trump’ın ABD’nin Stratejik Petrol Rezervi için Kongre’den yeni fon sağlanmasını isteyeceği de belirtiliyor.
YENİ EKİP
Öte yandan, enerjide hedeflenen politikaların uygulanması için seçilen ekip de dikkat çekiyor. Trump, geçtiğimiz ay Enerji Bakanlığı için Liberty Energy CEO’su Chris Wright’ı aday gösterdiğini duyurmuştu. Açıklamasında, Wright’ın nükleer, güneş, jeotermal, petrol ve gaz gibi birçok enerji alanında uzman olduğunu, özellikle Amerikan kaya gazı devrimine öncülük ederek, enerji bağımsızlığını desteklediğini de vurgulamıştı. Nitekim Wright da hidrolik kırılma yönteminin ABD’nin ‘enerji hakimiyetine’ ulaşmasında merkezi bir rol oynadığını savunuyor. ABD basını ise Chris Wright’ın bir petrol şirketinin kurucusu olmasına dikkat çekiyor. Wright’ın kaya petrolü ve kaya gazı çıkarma yöntemi olan ‘hidrolik kırılma’ dahil olmak üzere petrol ve gaz endüstrisinin savunucusu olarak bilindiğinin altı çizilirken, 2019 yılında tehlikeli olmadığını göstermek için su ve kimyasallardan oluşan hidrolik kırılma sıvısı içtiği hatırlatılıyor. Chris Wright’ın ‘iklim krizi’ terimine karşı olduğu, “2050 yılına kadar Sıfır Enerji Yoksulluğu, Net Sıfır 2050’ye kıyasla daha üstün bir hedeftir” tezini işlediği de gündeme getiriliyor.
KONSEY KURULDU
Enerji politikaları konusunda Trump’ın attığı önemli bir adım da Ulusal Enerji Konseyi oldu. Trump, Ulusal Enerji Konseyi’nin kurulduğunu duyurmasının ardından başkanlığına Kuzey Dakota Valisi Doug Burgum’u atadı. Yeni kurulan Ulusal Enerji Konseyi’nin, enerji izinleri, üretimi ve dağıtımı gibi alanlarda bürokrasiyi azaltmayı, inovasyonu teşvik etmeyi ve özel sektör yatırımlarını artırmayı hedeflediğinin altı çizildi. Açıklamadaki, “ABD’nin enerjiye hakim olmasıyla enflasyonu düşüreceğiz. Çin ve diğerlerine karşı yapay zeka silahlanma yarışını kazanacağız. Amerikan diplomatik gücünü artıracağız ve dünya çapındaki savaşları sona erdireceğiz” ifadeleri de dikkat çekti. Analistler, Ulusal Enerji Konseyi’nin Trump’ın Avrupa ve diğer bölgelerdeki müttefiklerine daha fazla petrol ve öteki enerji kaynakları satma vaadinde de kilit rol oynayacağını belirtiyor. Bazı analistler ise Trump’ın petrol ve gaz üretimini artırıp fiyatları düşürerek Rusya üzerinde baskı oluşturmayı deneyebileceği görüşünü savunuyor.
60 DOLAR ENDİŞESİ
Önümüzdeki yıl için petrol fiyatlarında düşüş senaryoları tartışılırken, Rusya Merkez Bankası da ‘Finansal İstikrar İncelemesi’ başlığıyla ilginç bir rapor yayınladı. Küresel büyümeye ve petrol fiyatlarında olası düşüşe yönelik endişelerin bulunduğuna işaret edilen raporda, “Brent petrolün varil fiyatı eylülde 70 doların altına düştü. Sonrasında Ortadoğu’daki çatışmalar nedeniyle toparladı. Emtia fiyatlarındaki düşüş eğilimi devam edebilir” değerlendirmesine yer verildi. Rusya’da bütçenin petrolde varil başına 60 dolar bandına göre hazırlandığına dikkat çekilen raporda, “Petrol fiyatlarındaki mevcut seviye Rus ekonomisi için tehlike oluşturmazken, varil başına 60 doların altına inmesi halinde ekonomi ve mali piyasalarda zorluklar yaşanabilir” analizi de yapıldı.