Emtia piyasaları Fed'in faiz indirimi sonrası karışık seyretti

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) 25 baz puanlık faiz indirimi ve Başkan Jerome Powell’ın “enflasyon riskleri yukarı, istihdam riskleri aşağı yönlü” mesajı emtia piyasalarında fiyatlamaları etkiledi. Küresel piyasalarda merkez bankalarının kararları, liderlerin açıklamaları ve jeopolitik gelişmelerin de yön belirlediği haftada yatırımcıların odağı ABD’nin büyüme verisine çevrildi.

Giriş: 21.09.2025 - 11:46
Güncelleme: 21.09.2025 - 12:07
Emtia piyasaları Fed'in faiz indirimi sonrası karışık seyretti

Fed, politika faizini yüzde 4-4,25 aralığına çekerek Aralık 2024’ten bu yana ilk faiz indirimini yaptı. Para piyasalarında yıl sonuna kadar iki ek indirim, 2026’ya kadar ise toplam beş indirim fiyatlanmaya başlandı. Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari iki indirim daha beklerken, yeni üye Stephen Miran tarifelerin enflasyonist etkisinin sınırlı olabileceğini söyledi.


KÜRESEL MERKEZ BANKALARINDAN MESAJLAR

İngiltere Merkez Bankası (BoE) faizi yüzde 4’te sabit tutarken, niceliksel sıkılaştırmanın hızını yavaşlattı.


Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, sadeleştirme vurgusu yaparak finansal sistemin dayanıklılığını koruyacaklarını açıkladı. Avro Bölgesi’nde enflasyon ağustosta yıllık bazda yüzde 2 arttı.


Japonya Merkez Bankası (BoJ) faizi 7’ye karşı 2 oyla yüzde 0,5’te bıraktı.


Hong Kong, dolara bağlı kur rejimi nedeniyle Fed’in ardından faizi aynı oranda indirdi.


JEOPOLİTİK VE DİPLOMATİK GELİŞMELER

ABD Başkanı Donald Trump ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in telefon görüşmesi olumlu bir hava yarattı. İki liderin Rusya-Ukrayna Savaşı üzerine görüş alışverişinde bulunduğu ve ekim sonunda Güney Kore’de yapılacak APEC Zirvesi’nde yüz yüze görüşeceği duyuruldu. Ayrıca ABD ile Birleşik Krallık arasında yapay zeka, nükleer enerji ve kuantum teknolojilerini kapsayan Teknoloji Refahı Anlaşmasına yönelik mutabakat imzalandı.


Enerji tarafında ise Ukrayna’nın Rus petrol tesislerine yönelik saldırıları petrol fiyatları üzerinde etkili olurken, savaşın Avrupa’daki enerji emtialarında risk primini yüksek tutmaya devam ettiği görüldü.


PİYASALARDA GÖRÜNÜM

ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi haftayı yüzde 4,13 seviyesinde tamamlarken, dolar endeksi 97,6’da yatay kapandı. Endeks geçtiğimiz hafta 96,2 ile son 3,5 yılın en düşük seviyesini görmüştü.


Gelecek hafta Powell’ın değerlendirmeleri ile ABD’nin büyüme verisi ve PCE enflasyon göstergesi başta olmak üzere ABD-Çin ilişkileri emtia fiyatlamalarında yön belirleyici olacak.


ALTINDA YENİ REKOR 

Değerli metaller, tamamlanan haftada dalgalı bir seyir izlerken, sanayi kullanımıyla öne çıkan paladyum hariç pozitif bir seyir izledi.


Fed’in faiz indirimi beklentileriyle hafta başından itibaren değer kazanan değerli metaller, Fed Başkanı Jerome Powell’ın belirsiz mesajlarının ardından gelen kar satışlarıyla gerilese de haftanın son işlem gününde yeniden destek buldu.


Analistler, kıymetli metallerin merkez bankalarının alımları ve güvenli liman talebinden önemli ölçüde destek gördüğünü ancak Fed’in politika görünümünün temel yönlendirici unsur olmaya devam ettiğini belirtti.


Altının ons fiyatı, faiz kararının ardından 3 bin 707 dolara çıkarak rekor tazelerken, Powell’ın açıklamaları sonrasında kar satışlarıyla gerileyen altın, haftayı yılbaşından bu yana yüzde 40,5 değer kazanarak 3 bin 685 dolardan pozitif bir seyirle tamamladı.


Gümüşün ons fiyatı, altına paralel olarak yükselişini sürdürdü. 2011’den bu yana görülen en yüksek seviyelere çıkan gümüş, yılbaşından bu yana yüzde 43,1 değer kazanarak haftayı 43,08 dolardan tamamladı.


Analistler, dünyanın en büyük gümüş tüketicisi Hindistan’da yatırım ve sanayi talebinin güçlenmesiyle stokların azaldığını, bunun da küresel fiyatları 14 yılın zirvesine yakın seviyelerde tuttuğunu kaydetti.


Bu gelişmelerle değerli metallerde, ons bazında fiyatlar, gümüşte yüzde 2,1, altında yüzde 1,2, platinde yüzde 0,9 değer kazanırken, paladyumda yüzde 4 değer kaybetti.


BAZ METALLER NEGATİF BİR SEYİR İZLEDİ 

Baz metaller, tamamlanan haftada negatif bir seyir izledi. Fed karar metnindeki tedbirli ton ve Powell’ın “risk yönetimi amaçlı” faiz indirimi vurgusu, küresel büyümeye ilişkin soru işaretlerini tam olarak gidermedi ve Çin'den gelen makro ekonomik verilerde baz metaller üzerinde baskı oluşturdu.


Çin cephesinde açıklanan veriler, ekonomik aktivitenin zayıf seyrettiğine işaret etti. Emlak sektörü ve altyapı talebindeki durgunluk, çelik ve bakır gibi metallere yönelik iç talebi törpülerken, ülkenin ham çelik üretimi haziranda yıllık bazda yüzde 9 geriledi. Çimento ve cam tüketimindeki düşüş de inşaat sektöründeki zayıflığın göstergesi oldu.


Buna karşın, ekonomiyi desteklemek amacıyla hız verilen altyapı yatırımlarıyla Çin, demir cevheri ve alüminyum gibi alanlarda üretimi rekor seviyelere yaklaştırdı. Haziranda alüminyum üretimi yıllık yüzde 3,4 arttı. Bu eğilim, küresel alüminyum arzının yüksek kalmasına katkı sağlayarak fiyatları sınırladı.


Bu gelişmelerle baz metallerde tezgah üstü piyasada bu hafta fiyatlar libre bazında çinkoda yüzde 1,9, alüminyumda yüzde 1, nikelde ve kurşunda yüzde 0,7, bakırda yüzde 0,2 değer kaybetti.


PETROL FİYATLARINDA TALEP ENDİŞESİ 

Düşük faiz oranlarının petrol talebini desteklemesine karşın, Fed’in son faiz indirimi sonrası piyasaların bu yıl iki ek faiz indirimini şimdiden fiyatladığına ilişkin haber akışı yükselişi sınırladı.


ABD’de distilat stoklarının 1 milyon varil artış beklentisine karşılık 4 milyon varil yükselmesi, ülke petrol talebine yönelik endişeleri artırarak fiyatlar üzerinde baskı oluşturdu.


Bununla birlikte, analistler, arz tarafında OPEC+’ın planladığı üretim artışları ile ABD’deki yakıt ürünleri stoklarındaki arz fazlası sinyallerinin piyasaları olumsuz etkilediğini belirtti.


Bu gelişmelerle, Brent petrolün varil fiyatı yüzde 0,8 azalırken, New York Ticaret Borsası'nda işlem gören doğal gazın İngiliz termal birimi (MMBtu) cinsinden fiyatı da yüzde 1,8 değer kaybetti.


TARIM EMTİALAR NEGATİF SEYRETTİ 

Tarım emtiaları, tamamlanan haftada arz fazlası beklentileriyle negatif bir seyir izledi.


Buğday ve mısırda rekor üretim tahminleri ile yüksek stok öngörüleri fiyatları aşağı yönlü baskılarken, Avrupa, Rusya ve Kuzey Amerika’daki güçlü rekolte beklentileri, alıcıların pazarlık gücünü artırarak küresel fiyatlar üzerinde baskı oluşturdu.


Soya fasulyesinde rekor seviyedeki iç işleme ve biyoyakıt kaynaklı yağ talebi düşüşü sınırlasa da yaklaşan Güney Amerika hasadı ve ABD'deki arz beklentileri nedeniyle haftayı negatif seyirle tamamladı.


Bu gelişmelerle, bu hafta Chicago Ticaret Borsası'nda kile başına fiyatlar pirinçte yatay seyrederken, soya fasulyesinde yüzde 1,9, mısırda yüzde 1,3, buğdayda yüzde 0,2 azaldı.


ABD'de faaliyet gösteren emtia borsası Intercontinental Exchange'te libre bazında fiyatlar, kahvede yüzde 8, pamukta yüzde 0,8 ve şekerde yüzde 2,1 azaldı. Kakaonun ton başına fiyatı ise haftayı yüzde 2,7 azalışla tamamladı.