İstanbul Ticaret Gazetesi yazarı Nurullah Gür, bu haftaki yazısında 2025'in ilk yarısı ekonomisini mercek altına aldı. Yılın ilk altı ayını "zor bir dönem" olarak nitelendiren Gür, enflasyonla mücadele kapsamında sıkılaştırılan finansal koşulların ve küresel belirsizliklerin reel ekonomi üzerindeki baskıyı artırdığını ifade etti.
Nurullah Gür yazısı şöyle:
Ekonomide ilk yarının görünümü
2025'in ilk yarısını geride bıraktık. Ekonomi açısından zor bir dönemdi. Bir taraftan enflasyonla mücadele kapsamında finansal koşullar sıkılaştırılırken, diğer taraftan küresel ekonomideki belirsizliklerin ihracat pazarlarını olumsuz etkilemesi reel ekonomi üzerindeki baskının iyice artmasına neden oldu. Bu yazıda yılın ilk yarısını farklı açılardan değerlendirmeye çalışacağım.
İlk altı ayın ana gündem maddesi, yine enflasyonla mücadeleydi. 2024'ü yüzde 44.38 ile kapatan enflasyon, Haziran 2025'te yüzde 35'e kadar geriledi. Ancak dezenflasyonun hedeflenen hızda yaşandığı söylenemez. Enflasyonla mücadelede yük gereğinden fazla Merkez Bankası'nın omuzlarına bindi. Yıl sonunu Merkez Bankası'nın tahmin aralığının üst bandı olan yüzde 29 ile kapatma ihtimali halen var. Yapısal politikalar para politikasına daha fazla destek verseydi, enflasyonu yüzde 29'un da altına çekmek mümkün olabilirdi.
Para politikasına gereğinden fazla ağırlık verilince reel faizler yüksek, TL ise değerli kaldı. Bu gelişmeler üretim, yatırım ve rekabetçiliği olumsuz etkiledi. Yılın ilk çeyreğinde ekonomi yüzde 2 büyüyebildi. İkinci çeyrekte büyümenin bir kademe daha gerilemesi bekleniyor. Sanayi sektöründe iktisadi aktivitedeki yavaşlama kendini daha fazla hissettiriyor. İmalat sanayi PMI rakamları, Haziran 2025 itibariyle tüm 10 alt sektörde de üretimin daraldığını gösteriyor.
Ocak-haziran döneminde ihracat yüzde 4.1 oranında artış kaydetse de ithalatın artış oranı yüzde 7.2 ile daha yüksek gerçekleşti. Bu durum cari açıkta hafif de olsa bir artışa, diğer taraftan net ihracatın büyümeye katkısının düşmesine neden oldu. TL'deki reel değerlenmenin yanı sıra küresel gelişmeler de dış ticaret performansı üzerinde oldukça belirleyiciydi.
İÇ VE DIŞ ŞOKLAR
Maalesef jeopolitik gerilimler ve çatışmalar, 2025'in ilk yarısında küresel ekonominin en önemli gündem maddelerinden biri oldu. Trump'ın neredeyse bütün ülkelere uygulamayı planladığı gümrük tarifeleri, küresel ekonomiyi iyice karıştırdı. Şu an için tarife artışları ertelenmiş olsa da Trump'ın öngörülmesi zor tavırları, küresel ticaretin üzerinde kara bulut gibi dolaşıyor. Dışarıdaki jeopolitik riskler ve ticaret savaşlarına içeride dava süreçleri ile artan siyasi tansiyon eklenince belirsizlik bulutunun ekonomi üzerindeki etkisi daha da arttı.
Yıla faiz indirimleriyle başlayan Merkez Bankası, iç ve dış şokların kur ve enflasyon üzerindeki olası etkilerini dikkate alarak nisan ayında politika faizini yeniden artırma yoluna gitti. Bu karar reel sektörün finansman maliyetini iyice artırdı. Sadece faiz oranları değil, bankalara uygulanan kredi limit düzenlemeleri de reel sektörün finansmana erişimini yılın ilk yarısında zorlaştırdı.
Reel ekonomideki daralmaya rağmen işsizlik oranının yüzde 8.5'in altında kalması, oldukça pozitif bir gelişmeydi. Ancak işgücü istatistiklerinin detayları, istihdamı korumanın giderek zorlaştığına işaret ediyor. Zira sanayi istihdamında kayıplar yaşanıyor, mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam verileri durağan bir seyir izliyor ve atıl işgücü oranı yüksek seviyelerde geziniyor.
Özetle ekonomide yılın ilk yarısı böyle geçti. Yılın ikinci yarısında Merkez Bankası'nın politika faizini düşürmesi bekleniyor. Finansmana erişim açısından reel sektör biraz rahatlayacaktır. Yılın geri kalanında ihracat pazarlarının ılımlı bir toparlanma yaşaması bekleniyor. Bu da reel sektörün işini kolaylaştıran bir unsur olabilir. Mevcut tablo, yılın ikinci yarısı için temkinli iyimserlik modunun daha uygun bir tercih olacağını gösteriyor. Bununla birlikte hem jeopolitik risklerin hem de içerideki dava süreçlerinin yılın geri kalanında ekonomik göstergeler üzerinde belirleyici kalmaya devam edeceğini not etmek gerekiyor.