TUĞÇE ÖZKUŞ
BTM girişimlerinden Beekod, e-ticaret işletmelerine operas-yonel verimlilik sağlayarak, sipariş ve finansal süreçleri sadeleştiriyor. İşletmelere, e-ticaret sitelerinden pazaryerlerine, B2B satış ekranlarından fiziksel mağazalara kadar tüm süreçleri Beekod üzerinden yönetme imkanı sunuyor. Böylece hem zaman tasarrufu sağlıyor hem de maliyetleri azaltıyor. Geçtiğimiz haftalarda BTM tarafından düzenlenen Sahne XL’de sunum yapan 18 girişimden biri olan Bensu Dursun, kurucu ortağı olduğu Beekod’u, İstanbul Ticaret’e anlattı.
ZAMAN VE MALİYET TASARRUFU
* Bize kısaca Beekod’dan bahseder misiniz? Beekod, hangi soruna çözüm sunuyor?
Beekod, işletmelerin tüm e-ticaret ve satış süreçlerini tek bir platformda birleştirerek çözüm sunuyor. e-ticaret sitesi, pazaryerleri, fiziksel mağazalar ve bayiler için ayrı ayrı sistemler kullanmak yerine, Beekod ile tüm bu işlemleri tek bir yerden yönetmek mümkün. Beekod, siparişleri topluyor, stokları anlık olarak güncelliyor ve faturaları otomatikleştiriyor. Ürün kataloğu özelliği sayesinde, ürünler kolayca aranıp sisteme eklenebiliyor ve tüm satış kanallarına hızlıca entegre edilebiliyor. B2B satış ekranı ile bayilerden sipariş alınabiliyor ve özel fiyatlandırmalar yapılabiliyor. Dağıtılmış sipariş modülü, siparişlerin doğru depolara yönlendirilmesini sağlıyor; böylece süreçler daha verimli hale geliyor. Finansal işlemler için sanal POS, muhasebe ve e-fatura entegrasyonlarıyla her şey tek bir platformda toplanıyor. Beekod, işletmelerin operasyonel karmaşayı yönetmesine, maliyetlerini düşürmesine ve zamandan tasarruf etmesine olanak tanıyor.
SAHADA GÖRDÜĞÜMÜZ MANZARA
* Beekod’u hangi sorundan yola çıkarak geliştirdiniz? Bir hikâyesi var mı?
Beekod’un hikayesi, sahadaki gözlemlerimiz ve müşterilerimizin yaşadığı sorunları yakından görmemizle başladı. Başlangıçta yalnızca bir e-ticaret altyapısı geliştirmeyi hedefliyorduk, ancak sahada gördüğümüz manzara bizi bambaşka bir yola yönlendirdi. Bir müşterimizle görüşürken, her satış platformu için ayrı WhatsApp grupları kurulduğunu ve bu gruplarda sipariş takibi yapılmaya çalışıldığını fark ettik. Bilgisayarda açık duran onlarca sekme arasında sürekli koşturmacayla geçen bir çalışma düzeni vardı. Stok senkronizasyonu olmadığı için satılmayan ürünler listelerde duruyor ve müşterilere, “Ürün elimizde yok” demek zorunda kalıyorlardı. Daha da çarpıcı olanı, ürün yüklemek için harcanan zamanı ve muhasebe tutulmadığı için zarar edildiğini fark etmemizdi. Bu sorunlar sadece zaman ve kaynak kaybına yol açmıyor, aynı zamanda işletmelerin büyümesini engelliyordu. Bu deneyimlerden yola çıkarak, Beekod’u yalnızca bir e-ticaret altyapısı değil, işletmelerin tüm satış ve operasyon süreçlerini kolaylaştıran, tek platformda toplayan bir çözüm olarak geliştirdik.
PAZARYERİ ENTEGRASYONLARI ZORLADI
* Kuruluş aşamasında ne gibi zorluklar yaşadınız?
Beekod’u küçük bir şehirde kurduk; en büyük kararımız da İstanbul’a taşınmaktı. Hepimiz ailelerimizi ve düzenimizi geride bırakarak, bu büyük şehirde yola devam etmeye karar verdik. Teknik anlamda en büyük zorluklarımızdan biri, pazaryeri entegrasyonları oldu. Ekibimiz sadece üç kişiydi ve sürekli değişkenlik gösteren sistemleri takip ederek, bunları hızla hayata geçirmek için çok çalışmak zorundaydık. Her platformun farklı gereksinimlerine uyum sağlamak, hem zaman hem de enerji açısından bizi zorladı. Ancak ekip olarak esnekliğimiz ve problem çözme yeteneğimiz sayesinde bu engelleri aşmayı başardık. Bu süreç bize, küçük bir ekiple bile büyük işler başarabileceğimizi ve doğru adımları atmanın cesaret gerektirdiğini öğretti.
İHTİYAÇLARA GÖRE GELİŞTİRİYORUZ
* Şu an hangi aşamadasınız?
Beekod olarak, MVP (Minimum Viable Product) aşamamızı tamamladık ve şu anda 17 kullanıcıyla aktif olarak hizmet veriyoruz. Bu süreçte, kullanıcılarımızdan aldığımız geri bildirimler doğrultusunda platformumuzu sürekli geliştirmeye devam ediyoruz. Mevcut kullanıcılarımızın ihtiyaçlarına odaklanarak sistemi daha verimli hale getirmek ve hizmet kalitemizi artırmak en önemli önceliğimiz. Bu aşama, ürünümüzün gücünü test ettiğimiz ve büyüme stratejilerimizi şekillendirdiğimiz bir dönem.
RAKİPLERİMİZDEN FARKIMIZ
* Girişiminizi rakiplerinizden ayıran en önemli özellik nedir?
Beekod’u rakiplerinden ayıran en büyük özellik, işletmelerin ihtiyaç duyduğu tüm e-ticaret süreçlerini tek bir çatı altında toplaması ve rakiplerimizin eksik bıraktığı noktaları tamamlaması. Pazaryeri entegrasyonları, anlık stok yönetimi, e-ticaret sitesi altyapısı, fiziksel mağaza perakende modülü ve dağıtılmış sipariş modülü gibi özelliklerle işletmelere kapsamlı bir çözüm sunuyoruz. Özellikle, siparişlerin doğru depolara otomatik yönlendirilmesi ve tüm satış kanallarının senkronize çalışması sayesinde işletmelerin operasyonel verimliliği artıyor.
ODAK NOKTAMIZ KOBİ’LER
“Beekod’un hedef kitlesi, e-ticaret sektöründe faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli işletmelerden oluşuyor. ETBİS verilerine göre, Türkiye’deki 224 bin 718 toplam e-ticaret işletmesi arasından pazaryerlerinde ve kendi e-ticaret sitelerinde satış yapan, yiyecek sektörünün dışında kalan 112 bin 359 erişilebilir işletme, odak noktamız. İlk hedef pazarımız ise 284 işletmeden oluşuyor. Bunlar; birden fazla platformda satış yapan, stok, sipariş ve finansal süreçlerini kolaylaştırmak isteyen işletmeler. Ayrıca, kendi e-ticaret sitesi veya pazaryeri mağazasıyla dijital dönüşümünü hızlandırmak isteyen işletmeler, bayilerle çalışan B2B firmalar ve fiziksel mağazalarını online sistemlere entegre etmek isteyen perakendeciler de Beekod’un sunduğu çözümlerden faydalanan kullanıcılarımız arasında yer alıyor. Hedefimiz, Beekod’u Türkiye’nin e-ticaret buluşma noktası haline getirmek. Bu temeli sağlamlaştırdıktan sonra global pazara açılmayı ve uluslararası işletmelere de çözüm sunmayı planlıyoruz.”
SAHNE XL, BİZİM İÇİN DÖNÜM NOKTASI OLDU
“Şu anda BTM’nin ön kuluçka programındayız. Sunum hazırlamadan pazarlamaya, finans ve muhasebeden ofis imkânlarına kadar birçok konuda BTM’den destek aldık. Özellikle danışmanlık hizmetleri sayesinde girişimimizi daha iyi bir noktaya taşıdık. En önemlisi, Sahne XL etkinlikleriyle geniş kitlelere ulaşmamız büyük bir fark yarattı. Sahne XL, sadece bir etkinlik değil, aynı zamanda bizim için bir dönüm noktasıydı. Kendimize olan güvenimizi artırdı ve girişimimizi daha geniş bir perspektifte sunmamızı sağladı. Sonrasında aldığımız geri bildirimler ve kurduğumuz bağlantılar, işimizi bir adım öteye taşımamızda büyük rol oynadı. Bu vesileyle BTM ekibine sundukları katkılar için teşekkür ediyoruz.”