Mobilite teknolojileri alanında faaliyet gösteren FEV Türkiye, otomotiv sektörüne mühendislik hizmeti vererek, gerçekleştirdiği ‘yüksek katma değerli ihracat’ ile dikkat çekiyor. Genç mühendislerin enerjisini Teknopark sinerjisiyle buluşturan şirket, yerli ve milli üretime de önemli katkı sağlıyor.


 

ÖMÜR KIRBAŞLI 

 

Otomotiv sektöründe araç geliştirme, yazılım, otonom sürüş, konvansiyonel ve elektrikli itki sistemleri geliştirmesi alanlarında faaliyet gösteren FEV Türkiye, 500’ün üzerindeki mühendis ve uzmanıyla alanında Türkiye’nin en büyük kuruluşları arasında yer alıyor. Teknopark İstanbul firmalarından olan FEV Türkiye, diğer illerdeki (Ankara, İzmir, Bursa, Kocaeli) teknoparklarda da faaliyet gösteriyor. Dünyanın dört bir yanına ‘mühendislik’ hizmeti ihraç eden şirketin Türkiye Genel Müdürü Önder Erdoğan’la FEV Türkiye’yi, dünyada ve Türkiye’de değişim içine giren otomotiv endüstrisini konuştuk.

 

FEV Türkiye neler yapıyor?

 

Mobilite alanında ulaşım ve özellikle otomotiv sektörü ağırlıklı faaliyet gösteriyoruz. Doğrudan müşterilerimizin seri imalat seviyesi ürettikleri ürünlerini ve sistemlerini geliştiriyoruz. Türkiye’de kurulu bütün araç üreticileriyle işbirliğimiz var. Bu arada sadece araç üreticileri değil, aynı zamanda araç üreticilerine parça tedariki sağlayan bizim ‘Tier 1’ diye tabir ettiğimiz üretici firmalara da hizmet sunuyoruz. Havacılık ve savunma sanayi projelerine de destek veriyoruz.

 

PROJELER İHRACATA YÖNELİK

 

Yaptığımız projelerin çoğu ihracata yönelik ve bu anlamda yürüttüğümüz projelerimizi dünyanın dört bir tarafına ihraç ederek ciddi bir ihracat gelirini de ülkemiz için sağlamış oluyoruz. ABD, Avrupa’nın birçok bölgesi, Asya tarafında Çin, Hindistan, Güneydoğu Asya, Kore, Vietnam, Suudi Arabistan, Dubai gibi yani coğrafi olarak dünyanın her tarafına mühendislik ihracatı yapıyoruz. 

 

TEKNOPARK SİNERJİSİ

 

Çok sayıda genç mühendisle çalışıyorsunuz. Teknoparklar size çok avantaj sağlıyor mu?

 

Türkiye’de 500’ün üzerindeki çalışanımızla, mühendislik hizmet sağlayıcısı olarak en büyük kuruluşuz. Faaliyetlerimizi İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Kocaeli’ndeki ofislerimizde yürütüyoruz. Buna ilave olarak yurt içindeki ve yurt dışındaki müşterilerimizin kendi lokasyonlarında da müşterimizin ekipleri ile beraber hizmet sunabiliyoruz. Teknoparklar ve teknokentler bünyesinde faaliyetteyiz. Özellikle üniversite kampüsleri bünyesinde kurulu Teknokent ve teknoparklarda üniversiteler ile sinerji yaratabiliyoruz. En büyük insan kaynağımız üniversiteler tabii ki. Hemen hemen Türkiye’nin önde gelen bütün üniversiteleriyle işbirliği anlaşmamız var. Staj imkanı sağlıyoruz. Projelerimizde çalışıyor arkadaşlar, yarı zamanlı başlıyorlar. Daha sonra tam zamanlıya geçiyorlar. 

 

MOTORU GELİŞTİRİYORUZ

 

Ar-Ge ve inovasyon, geliştirdiğimiz tüm projelerin temelini oluşturuyor. Bu hem müşteri projelerimiz hem de Avrupa Birliği fonlu projelerimiz için geçerli. Siber güvenlik ve fonksiyonel güvenlik gibi işin olmazsa olmazları özellikle elektrikli ve otonom araç projelerinin önemli bir bölümünü oluşturuyor ve bütün otomotiv standartlarına hakim bir şekilde geliştiriyoruz. İtki sistemi ne olursa olsun elektrikli, hibrit, içten yanmalı, benzinli, dizel fark etmiyor, bir araç üzerinde görebileceğiniz tüm sistemleri geliştirebilecek bir ekibimiz var. Bu kapsamda metal gövde, metal aksam, plastik parçalar, şasi, direksiyon, süspansiyon, fren, ısıtma, soğutma sistemlerini de geliştirebiliyoruz. Aynı zamanda araç dinamiği gibi gürültü, titreşim, dayanım gibi aracın hem teorik olarak geliştirilmesi hem sanal simülasyonu, validasyon ve fiziksel testlerini yapıyoruz. Motor ve şanzıman sistemlerinin araç üzerine entegrasyonunu da gerçekleştiriyoruz. Tabii ki bir içten yanmalı motorun kendisini de geliştiriyoruz.

 

KONSEPTTEN SERİ ÜRETİME 

 

Bir elektrikli aracı segment bağımsız olarak geliştiriyoruz. Şu an Bilişim vadisindeki atölyemizde yaklaşık 40 aracın aynı anda kalibrasyonlarını ve yol testlerini yapabiliyoruz. Bunlar yurt dışından Türkiye’ye sevk edilen araçlar. Bunların tüm testlerini Türkiye’de gerçekleştiriyoruz. Sadece Türkiye’de değil, anahtar teslim olarak sıcak iklim testleri için Dubai veya soğuk iklim testleri için Finlandiya gibi test merkezlerinde de yine Türk mühendisleri testleri müşterilerimiz için yapıyor. 

 

BAŞKA ÜLKELERE TEST 

 

Türkiye de milli bir araç üretti. Siz de bu projede yer aldınız. Türkiye bu anlamda başka ülkelere örnek oldu mu?

Togg’a ilave olarak iki farklı ülkenin milli araç projesine FEV Türkiye olarak doğrudan katkımız var. Gelişen ülkelerde özellikle bu tür projeler gerçekleştiriliyor ve biz de destek sunuyoruz.

 

ÇOK CİDDİ DÖNÜŞÜM VAR

 

Elektrikli araç teknolojileri üretici firmaları etkileyecek mi? 

 

Bence Türkiye’de kurulu araç üreticileri elektrikli araç teknolojileri geliştirme ve devreye alma konusunda ciddi mesafe aldılar. Özellikle ticari araç gruplarında birçok örnek proje hayata geçti. Ancak, işin tedarik tarafında da ürün gruplarının revize olması gerekiyor. Burada Türkiye olarak biraz daha gerideyiz. Metal şekillendirme, plastik enjeksiyon gibi daha konvansiyonel konularda çok iyiyiz. Bu konularda dünyanın en lüks arabalarına, Türkiye’den tedarik sanayi olarak doğrudan parça üretip gönderebiliyoruz. Ama elektrifikasyon dönüşümünde tedarik sanayi olarak beklediğimiz seviyenin gerisinde kaldığımızı düşünüyorum. Yazılım, elektronik sistemler gibi konularda üretime yönelik altyapı daha çok gelişmeli. 

 

TOGG, BELİRLEYİCİ 

 

Sizce otomotivde elektrifikasyon dönüşümün etkisi nasıl olur? Elektrikli araçlar pazarda ne kadar pay alır? 

 

1-2 sene içerisinde resmi daha net görebileceğimizi düşünüyorum. Burada Togg’un pazara girmiş olması çok önemli bir başlangıç. Elektrikli araç kullanımı ve yaygınlaşmasına ciddi etkisi olacağını düşünüyorum. Elektrikli araç kullanma alışkanlığının artması pazara da yansıyacaktır. Şarjda sıkıntı yaşanmaması gerekiyor. Alt yapının yaygın olması gerekiyor. Bu noktada Türkiye’deki satılan ithal elektrikli araçlara göre Togg’un hem yerli üretim olarak hem de milli araç olarak tabii ki adet olarak daha fazla olacağını öngörüyorum. O yüzden Togg’un burada belirleyici faktör olduğunu düşünüyorum. 

 

OTONOM TEKNOLOJİLER 

 

Bu durumda otonom araçların da yaygınlaşması zaman alacak gibi değil mi?

 

Otonom araç teknolojileri konusunda her araç segmentinde, gerek müşteriye yönelik gerekse inovasyon amaçlı projelerimiz var. Otonom teknolojilerin hayat bulması çok kolay değil. Zaman alacak bir konu. Belli tanımlı bir rota üzerinde hareket eden, X noktasından Y noktasına aynı rotayı takip eden toplu taşıma araç uygulamaları ilk etapta daha fazla yaygınlaşacak. Tabii güvenlik unsurları, ilgili yazılım geliştirme, doğrulama ve devreye alma süreçleri ciddi önem taşıyor. Bunların hepsinin hayat bulması, alt yapı değişiklikleriyle beraber bir zaman alacak. Ama yarı otonom teknolojiler bence hızlı gelişecek. Binek araç tarafında da, toplu taşıma kadar yaygın olmasa da bu teknolojiler zamanla artacak.

 

Bataryanın geldiği son nokta nedir?

 

Bataryanın verimininde büyük öneme sahip batarya yönetim sistemi tarafında yapay zeka teknolojilerinin kullandığı bulut tabanlı sistemler ve algoritmalar çok ön plana çıkmaya başladı. Bizim de bu anlamda bir Avrupa Birliği projemiz var. Bu projede şarj süresinde ve ağırlıkta mevcut teknolojiye kıyasla yüzde 25 iyileşme bekliyoruz. Menzil konusunda 2-3 sene içinde 700-800 km’leri çok rahat gelebileceğimizi öngörüyorum. Bataryada birçok zorluk da bizi bekliyor küresel olarak. Bunların başında hammadde bulma sıkıntısı, şarj için gerekli kurulu enerji kapasitesi, batarya geri dönüşüm konuları ön plana çıkıyor.

 

HAVACILIK VE SAVUNMA SANAYİNDE VARIZ

 

Savunma tarafında da faaliyetlerimiz var. Hem yerinde mühendislik hizmeti olarak Türkiye’deki önemli müşterilerimize, hem de kendi ofislerimizden yürüttüğümüz elektrik-elektronik konsuunda, motor geliştirme konusunda ve mekanik yazılım tarafında geliştirdiğimiz projeler var. Bunu daha da geliştirmek istiyoruz. Aslında otomotiv domaininde oluşturduğumuz bu birikimi havacılık ve savunma alanlarıyla da genişletmek hedeflerimizden biri. 

 

İNSANLIK İÇİN GÜZEL ŞEYLER YAPMAK İSTİYORUZ

 

Değer yaratmak bizim için en önemli husus. Değer yaratmayı da şöyle görüyoruz: Herkesin yapamadığını, yapmakta zorlandığını yapmak. Ülkeye katma değeri yüksek teknolojiyi kazandırmak. Müşterilerimiz, çalışanlarımız, şirketimiz, iş ortaklarımız, sermayedarlar, ülkemiz ve dünya için değer yaratmak ana vizyonumuz. Sıfır emisyon hedeflerine ulaşmak için doğrudan yüksek oranda katkı sunmaya çalışıyoruz. Sosyal anlamda da değer yaratmaya çalışıyoruz. Tema ile bir işbirliğimiz var. Darüşşafaka’yla dönemsel olarak işbirliğimizi yürütüyoruz. Turmepa ile kıyı temizliği faaliyetimiz oldu. Bu anlamda yaşanılabilir bir çevre ve dünya için STK’larla da işbirliği içinde olmaya çalışıyoruz. 

14 Ağustos 2023 Pazartesi