BTM girişimcilerinden Göncü Musa Zeytun, hayata geçirdiği Dostext projesiyle işitme engellilere ‘kulak vermeye’, onların sesi olmaya çalışıyor. Dostext, işaret dili çalışmalarını dijitale aktararak işitme engelli bireylerin iletişim sorunlarına çözüm sunuyor.



 

TUĞÇE ÖZKUŞ

 

Adana’da hurda toplayıcılığı yapan Göncü Musa Zeytun, çocukluk hayalini gerçekleştirip mühendis olduktan sonra işitme engelli arkadaşı ile daha rahat iletişim kurabilmek için Dostext isimli girişimini kurdu. Dostext projesi, işaret dili çalışmalarının sanal ortamla ve yapay zeka ile etkileşimini sağlayarak işitme engelli bireylerin iletişim sorunlarına çözüm üretiyor. Projenin amacı, onlara destek vermek ve eşit yaşam koşulları sağlamak. 

 

Üç aşamadan oluşan Dostext projesi, ilk aşamada elektronik dünyadaki tüm yazı ve sesleri işaret diline çeviriyor. İkinci aşamada, işitme engelli bireylerin hareketlerini ses ve yazıya dönüştürerek karşılıklı iletişimi kuruyor. Projenin üçüncü aşaması ise metaverse’e uyumluluğun sağlanması ve engellerin kaldırılmasından oluşuyor. Göncü Musa Zeytun, Dostext’in detaylarını ve girişimcilik serüvenini, İstanbul Ticaret’e anlattı. 

 

SOKAKTA KAĞIT TOPLUYORDUM

 

Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

 

Ben, Adanalı, 30 yaşında ve şu an üçüncü üniversitesini okuyan bir mühendisim. Daha önce sokakta kağıt toplayan biri iken, şu an Adana’da Dostext Yazılım A.Ş. ve Bilişim Vadisi’nde BiBi Animasyon olmak üzere iki şirketim var. Son 4-5 yıldır startuplarla ilgiliyim ve bu alanda çalışmalarını sürdürüyorum. 

 

500 MİLYON İŞİTME ENGELLİ 

 

Girişiminiz hangi soruna çözüm üretiyor?

 

Dostext, işitme engelli bireylerin iletişim ve bilgiye erişim ile ilgili sorunlarına çözüm üretiyor. İşitme engelliler, sanılanın aksine yazıları okuyamazlar; çünkü onların gramer bilgisi işitenler kadar yok. Ayrıca onların iç sesi yok. Onlarla iletişime geçebilmek için işaretlerini bilmek zorundasınız. Dostext, tüm bu sorunları rtadan kaldırabilecek bir girişim. Dünyada yaşayan 7.5 milyar işiten ile 500 milyon işitme engelli bireyin iletişimini sağlayacak olan bir startuptan bahsediyoruz. Düşünmesi, hayal etmesi ve bunun sonrasında da başarıya ulaştığımızda alacağımız manevi motivasyon tarif edilemez.

 

GÖNÜLLÜLER VE DESTEKÇİLER

 

Girişiminiz kaç kişilik bir ekipten oluşuyor?

 

Kemik kadromuz altı kişiden oluşuyor. Ancak gönüllüler ve destekçilerimizle beraber çok büyük bir kadroya sahibiz. Büyük bir kitleye hitap ediyoruz. Üniversite öğrencileri ve kulüpleri, en büyük destekçimiz. Kendisini bu motivasyonda hisseden herkes ekibimizin bir parçası oluyor aslında.

 

EN TEMEL HAK İLETİŞİM 

 

Dostext nasıl ortaya çıktı?

 

Bu girişim fikri, tanıştığım işitme engelli bir bireyle başladı. Onunla iletişim kuramıyordum. Sonra, ‘Ben seninle iletişim kuramıyorum, peki sen diğer insanlarla nasıl iletişim kuruyorsun’ diye sorular sormaya başladım. Aslında gördüklerim, buz dağının sadece küçük bir bölümüymüş. Bunu fark edince çözüm üretmek için çalışmalara başladım. Projemin örneklerinin olduğunu ve örnek dil kütüphaneleri bulursam bunu çok rahat yapabileceğimizi düşündüm. Birbirine sahip çıkan insanlar olarak birleştik. Önce birbirimize sahip çıktık, sonra bu enerjiyle dünyada yaşayan 500 milyon insana en temel hakkını yani iletişimi geri verecek Dostext’i hayata geçirdik.

 

ASLA PES ETMEDİK

 

Girişiminizi hayata geçirirken ne gibi zorluklar yaşadınız?

 

Öncelikle 8 binden fazla insana tek tek projeyi anlattım. Sadece ekibi toplamak 6 ayımı aldı. Sonrasında projenin geliştirilmesi yine bir 6 ay sürdü. Son olarak küçük bir yatırım aldık. Bu yatırımdan sonra da bir yıldır bu şirketi ayakta tutmaya çalışıyorum. Bu süreçte çok fazla zorluklarla karşılaştık. Projeyi ilk duyduklarında insanlardan çok fazla olumlu tepkiler aldık. Ancak daha önce böyle bir çalışmanın yapılmamış olduğunu fark ettiklerinde herkes korkmaya başladı ve projeden ayrılmalar oldu. Biz de bu işi başarmaktan başka şansımız olmadığını söyledik. Çünkü iletişim, 500 milyon insanın en temel hakkı ve bunu başarmak zorundayız. Yaptıklarımdan asla pişman değilim. İyi ki böyle bir oluşumun içindeyim.

 

RAKİPLERİMİZDEN FARKIMIZ

 

Türkiye’de ve küresel pazarda benzer girişimler var mı? 

 

Projemizin Türkiye’de benzerleri var. Ancak bizim projemiz 1.0, 2.0, 3.0 adımlarından oluşuyor. 1.0 adımımız yani konuşmayı işaret diline çeviren animasyonlarla ilgili örnekler var. Ancak ne yazık ki tam bir örneğimiz yok. 2.0’da yani işitme engellilerin yaptıkları hareketlerin sese ya da yazıya çevrilmesi anlamında da bir çalışma dünyada yok. Türkiye’de ve dünyada yüz mimikleri yapılmıyor. 

Biz bu noktada da benzerlerimizden ayrılıyoruz. Özetle, farkımız daha gerçekçi ve her zaman için 60 FPS’den aşağı olmamamız. Şimdiye kadarki örnekler maksimum 15 FPS...

 

BTM’YE SONSUZ TEŞEKKÜR 

 

BTM projenize ne gibi katkılar sağladı?

 

BTM ile yollarımız İstanbul Ticaret Üniversitesi’ndeki sunumum esnasında kesişti. İyi ki böyle bir platformla yollarım kesişmiş. BTM yatırımcılarla görüşme, projemi daha da fazla geliştirebilmem için mentor desteği ve kuluçka programı gibi birçok katkıda bulundu. Kuluçka merkezi çok önemli. Orada benim gibi birçok girişimci ve girişim var. Onlarla aynı ortamı paylaşmam, işbirliklerini kovalamam bile benim için çok anlamlıydı. Beni İstanbul Ticaret Odası ile tanıştıran, dünya çapında yarışmalara katılmam için önayak olan, firmalarla iletişimi sağlayan BTM’dir! Yani benim aslında ihtiyacım olan, bir startupın her zaman için ihtiyacı olan networkü sağladı. Bu yüzden BTM’ye sonsuz teşekkür ve minnetle…

 

KULUÇKA MERKEZİ ÇOK AMA…

 

Türkiye’de girişimcilik ekosistemini nasıl değerlendiriyorsunuz? 

 

Türkiye’de çok fazla kuluçka merkezi var. Girişimleri desteklediğini söyleyen çok fazla kurum var. Ancak bunların hiçbiri bir BTM, bir Bilişim Vadisi değil. Startup ekosistemi de ne yazık ki daha tam olarak gelişmedi. Yatırımcılar bu ekosistemin ne olduğunun farkında değil. Özellikle yüksek teknoloji ürünler üretiyorsanız bunu anlatabilmeniz çok zor. Ama şuna inanıyorum ki, Türk gençleri mutlaka başaracak ve ekosistem Türk gençlerine ayak uydurmak zorunda kalacak. İnancımız, motivasyonumuz hâlâ çok yüksek. Çalışıyoruz, üretiyoruz, kazanacağız.

 

HAYALLERİNİZE SAHİP ÇIKIN!

 

“Startup sahibi olan arkadaşlarıma şunları söylemek isterim. Bu yol gerçekten çok zor, çok emek isteyen, asla yılmamanız gereken bir yol. Sizi küstürmek, üzmek isteyenler olacak ama ülkemizi terk etmeyin. Startuplarınıza, fikirlerinize, hayallerinize sahip çıkın. Bir gün biz başaracağız; bunun haklı gururunu, onurunu ve şerefini yaşayacağız.” 

 

ÖNCELİĞİMİZ TÜRKİYE, SONRA DÜNYA 

 

“Animasyon kütüphanemizde animasyonlar üretildikten sonra hedefimiz önce Türkiye pazarındaki ihtiyaçları karşılamak. İkinci durağımız American Sing Language olacak. Daha sonra Rusya, Çin, Dubai ve en sonunda da Avrupa Birliği ülkeleri… Bunların hepsinde açık var. Sistemimiz bütün açıkları kapatıyor. Yurt dışından çok fazla teklif aldık. Ancak biz Türkiye’de üretmek ve sonra dünyaya satmak istiyoruz. İyi bir iş yapıyoruz, iyi bir teknoloji geliştiriyoruz. Yaptığımız işte iyiyiz ve arkasındayız.”

23 Ekim 2023 Pazartesi