Yatırım bankası Goldman Sachs’ın raporuna göre, yapay zeka önümüzdeki süreçte 300 milyon tam zamanlı işin yerini alabilir.


Bilim insanları, düşünürler, siyasetçiler, teknoloji sektörü yöneticileri de yapay zekanın potansiyel tehlikelerine karşı bir açık mektup yayınladı ve “Tüm yapay zeka laboratuvarlarını, GPT-4’ten daha güçlü yapay zeka sistemlerinin geliştirilmesine en az 6 ay ara vermeye çağırıyoruz” dedi. 

 

HABER: AYŞE BAŞAK

 

Yapay zeka, günlük hayatta kullandığımız pek çok cihaza ve uygulamaya entegre edilmiş durumda. Yapay zeka bize özel içerik sunuyor, bir kullanıcı olarak davranışlarımızı inceliyor, şirketler için beklentilerimizi belirlemeye yardımcı oluyor. İhtiyaçlarımızı karşılamak için bize özel kişiselleştirilmiş teklifler oluşturuyor. Yapay zeka öğrendikçe, geliştikçe, verimliliği arttıkça yapay zeka tabanlı uygulamalar, web siteleri, araçlar ve cihazlar da günden güne artıyor. Buna bağlı olarak kullanıcı deneyimlerinde büyük farklılıklar yaşanıyor. 

 

Yapay zeka işletme maliyetlerini azaltmak, hizmet kullanılabilirliğini ve performansını iyileştirmek, riskleri azaltmak ve dijital dönüşüm girişimlerini hızlandırmak için de kullanılıyor. Performansı yükseldikçe ve yapabildikleri arttıkça insanların yerini alma, insanların işlerini yapma olasılığı da artıyor. 

 

300 MİLYON İŞ POZİSYONU

 

Yatırım bankası Goldman Sachs’ın raporu, yapay zekanın ABD ve Avrupa’daki iş pozisyonlarının dörtte birini ortadan kaldırabileceğini öngörüyor. Bu, 300 milyon iş pozisyonu demek. Yapay zekanın yerine geçeceği işlerin yüzde 46’sı yönetimsel işler, idari pozisyonlar, yüzde 44’ü yasal, yüzde 6’sı inşaat ve yüzde 4’ü bakım ve onarım sektöründen pozisyonlar olarak hesaplanmış. Rapor bununla sınırlı değil, pozitif tarafları da var: Yapay zekanın yeni iş alanları ortaya çıkarabileceği ve verimliliği yükseltebileceği düşünülüyor. Buna göre, yapay zeka sayesinde global ölçekte üretim ve hizmetler yüzde 7 oranında artış gösterebilir. 

 

GELİŞTİRMEYİ DURDURUN

 

Goldman Sachs’ın raporu tartışılırken, yapay zekanın geleceğine dönük kaygılar içeren açık mektup meseleyi daha da alevli ve görünür hale getirdi. Future of Life Enstitüsü üzerinden imzalanan mektubun imzacıları oldukça kalabalık. Apple’ın kurucu ortağı Steve Wozniak başta olmak üzere imzacı listesinde Elon Musk, Rachel Bronson, Yoshua Bengio, Stuart Russell, Yuval Noah Harari, Emad Mostaque gibi alanında başarılı isimler dikkat çekiyor. Bizzat teknoloji şirketi yönetenler dışında çok sayıda bilim insanı, siyasetçi ve düşünür, insanlığı yapay zekaya karşı dikkatli olmaya çağırıyor. İmzacılar, yapay zekanın gidişatından endişeliler ve “Tüm yapay zeka laboratuvarlarını GPT-4’ten daha güçlü yapay zeka sistemlerinin geliştirilmesine en az 6 ay ara vermeye çağırıyoruz” diyorlar. 

 

ENDİŞENİN KAYNAĞI

 

Bu endişenin müsebbibi, Open AI şirketinin ürünü yeni versiyonu piyasaya sürülen ChatGPT programı. Çünkü ChatGPT, biraz malumun ilamı gibi olsa da yapay zeka teknolojisinin ulaştığı noktayı aşikar kıldı. Çünkü ChatGPT isimli program birçok işi yapabildiğini iddia ediyor. Tercüme yapıyor, makale yazıyor, sohbet ediyor, arıyor, buluyor, aslında o bir her şey programı. Peki, ChatGPT’den -aslında yapay zekadan- ve yapabileceklerinden çekinmeli miyiz? Sıradan bir komplo teorisyeninin kaygı ve senaryoları ile Steve Wozniak’ı ‘bir anlamda’ yan yana getiren yapay zekadan gerçekten korkmalı mıyız? Açık mektup bunu sorguluyor. İnsanlarla rekabet edebilir hale gelen yapay zekaya karşı ne yapmalıyız, sorusunu soruyor ve cevaplıyor. 



TOPLUMA UYUM SAĞLAMA ŞANSI

 

Mektup, insanlığın yapay zeka ile kurulan, gelişen bir geleceğin tadını çıkarabileceğini, keyfini sürebileceğini vurguluyor. Bunun şartı olarak da güçlü yapay zeka sistemleri oluşturmayı başarmayı gösteriyor. Ancak bu başarılırsa, bu sistemleri herkesin yararı için tasarlayıp topluma uyum sağlama şansı verilirse meyvelerini topladığımız bir ‘yapay zeka yazının’ tadını çıkarabiliriz diyorlar. Uzun bir yapay zeka yazının tadını çıkarmaya, hazırlıksız şekilde sonbahara 

koşmamaya çağırıyorlar. 

 

DENETÇİ KURUMLAR OLMALI

 

“İleride bizi sayıca ve kapasitece geçecek, bizden daha zeki, yerimizi tamamen alacak yapay zihinler geliştirmeli miyiz? Ya medeniyetin kontrolünü kaybedersek, bu riski almalı mıyız? Sevdiğimiz, bizi tatmin eden, iyi yaptığımız işleri yapay zekaya, makinalara bırakmalı mıyız?” 

 

Bu ve benzeri, hayati birçok soru soran açık mektup öneriler de içeriyor. Biraz ara vermeyi, durmayı öneriyorlar. Devletlerin, hükümetlerin işin içine girmesini istiyorlar, bir güvenlik protokolü kurulmasını ve denetlenebilir olmasını öneriyorlar. Yapay zekanın yerleşik kurumlara verebileceği zararlarla başa çıkabilmek için “Denetçi kurumlar olmalı” diyorlar. İşin özeti, yapay zekanın kontrol altına alınmasını ve gizli gizli geliştirilmesinin önüne geçilmesini istiyorlar. 

10 Nisan 2023 Pazartesi