istanbul-ticaret-gazetesi
istanbul-ticaret-gazetesi

DEPREM SON DAKİKA | Muğla açıklarında 6.0'lık deprem! Uzmanlar: En korkutucu fay hattı

Muğla açıklarında meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki depremin ardından Deprem Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, sarsıntının "en korkunç fay hattı" üzerinde olduğunu belirterek, bölgede 8-8.5'e varan daha büyük depremlerin sürpriz olmayacağı uyarısında bulundu.

Giriş: 14.05.2025 - 09:17
Güncelleme: 14.05.2025 - 09:17
DEPREM SON DAKİKA | Muğla açıklarında 6.0'lık deprem! Uzmanlar: En korkutucu fay hattı

Muğla açıklarında gece yarısı meydana gelen ve AFAD tarafından 6.0, Atina Ulusal Gözlemevi Jeodinamik Enstitüsü tarafından ise 6.1 büyüklüğünde kaydedilen deprem, Türkiye'nin güney illeri başta olmak üzere Yunanistan'ın güney illeri ve Kıbrıs'ta da hissedilerek geniş bir coğrafyada endişeye yol açtı. Özellikle Girit ve Rodos'ta güçlü bir şekilde hissedilen sarsıntının ardından Yunanistan'da olası bir riske karşı önleyici tsunami uyarısı yapılırken, depremin niteliği ve potansiyel etkileri üzerine uzmanlardan önemli değerlendirmeler geldi. Bu değerlendirmeler arasında en dikkat çekeni, Deprem Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Pampal'ın, sarsıntının yaşandığı fay hattını "En korkunç fay bu" sözleriyle tanımlayarak "Daha büyüğü de olabilir!" şeklindeki çarpıcı uyarısı oldu. Yunan deprem uzmanı Efthymios Lekkas ise depremin Avrupa ve Afrika levhalarının çarpıştığı bir noktada meydana geldiğini belirtti.


'BÜYÜK DEPREM OLURSA SÜRPRİZ OLMAZ' 
Deprem Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, Muğla açıklarında meydana gelen 6 büyüklüğündeki depremi değerlendirdi.


Pampal'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle;


Bu deprem maalesef en korkutucu, en önemli fay hattı diyelim... Güneydeki hemen Girit'in Rodos'un depremin olduğu yerin yakın güneyinden geçen Afrika levhasıyla Anadolu levhacığının çarpışma hattı sınırı, dalma batma zonu, yani Afrika levhası buradan kuzeye doğru Ege'nin altlarına doğru dalıyor. Dalan kısım aşağı doğru yiyip yukarı doğru yükseliyor ve bunun sonuncunda volkanik faaliyet başlıyor. Bunun zaten bu bölgede Santorini civarında yaşadık, bütün yaz boyunca biliyorsunuz sonbaharda daha doğrusu bu konuyu konuştuk. Depremlerde, deprem fırtınası şeklinde yaşandı. MÖ. 1600'de o Santorini'nin patlaması büyük kayıplar, adaların yok olması, 1650'de yine benzer patlama. 2011'deki deprem fırtınası ve 1956'da 7'lik deprem var o bölgede, Girit'in hemen kuzeyinde bu bölge.Burası Afrika-Anadolu levhasının sınırı. Avrasya levhasıyla Afrika'nın sınırında. Bu bölgede tarihsel dönemde yani MS'yi alın 309'dan itibaren 1956'ya kadar 7 tane çok yıkıcı deprem var.


8-8.5'u bulan depremler büyüklük olarak, şiddet değil. Çok büyük... Levha sınırlarından zaten bu tür depremler beklenir. Biraz derin odaklı ama çok yıkıcı. Ancak karar sınırlarımıza mesafeli olduğu için doğrudan etkisi yani sarsmayla verdiği zarardan ziyade ikincil etkisi dediğimiz tsunami olayları ortaya çıkar. Ve başta bu yakın adalarda olmak üzere bizim sınırlarımızda, kıyılarımızda tsunami hasara yol açar. Geçmişte bunu yapmış çünkü. O bakımdan burası kıpır kıpır. Burada büyük deprem olursa bu sürpriz olmaz, buna şaşırmayız. Bu hat Yunanistan'a doğru devam eder.


Arap levhasıyla Afrika levhasının sınırını da Ölüdeniz fayı ve Doğu Anadolu fayı oluşturur. 6 Şubat'ta bu fay maalesef bu sınırda meydana gelen 7.8, 7.6'lık depremler. Böyle bir sınırda oldu. O bakımdan bu depremler metamelidir. Bu bölgede meydana gelecek depremler 6 ile 7 ile kalmayabilir. Daha yıkıcı daha büyük 8-8.5'a varıcı depremler olur. Yine ikinci etkileri de hasara yol açabilir.'LEVHALARIN ÇARPIŞTIĞI NOKTADA' 


Yunan ERT kanalına konuşan Jeoloji Profesörü ve Yunanistan Deprem Planlama ve Koruma Örgütü (OASP) Başkanı Efthymios Lekkas, şunları söyledi:


"Bu büyük sarsıntının temel özelliği, odak derinliğinin 60 kilometre olması. Bu da demektir ki, sarsıntı Kassos ve Karpathos'a, daha da az olmak üzere Girit'e zayıflamış şekilde ulaştı."


Santorini ve Türkiye’deki depremlerle olası bir bağlantı olup olmadığına ilişkin sorulara yanıt veren Lekkas, "Santorini’deki depremlerle hiçbir bağlantısı yok, tamamen farklı bir jeotektonik yapı söz konusu ve Türkiye'deki depremle de hiçbir ilgisi yok. Bu tamamen farklı bir jeodinamik ortam. Biz şu anda Yunan yayı üzerindeyiz, Santorini'deki depremler ise tamamen farklı bir ortamda, volkanik yayda gerçekleşiyor. Türkiye'deki depremler ise Anadolu fay hattı boyunca meydana geliyor" dedi.


Lekkas’a göre ikinci önemli unsur, bu derinlikteki depremlerin tek seferlik meydana gelmesi: "Yani bu tür depremler bir defalık olur. Ne büyük bir öncü sarsıntı dizisi ne de büyük bir artçı sarsıntı dizisi beklenir. Bu tür depremler yalnız başına gerçekleşir" dedi.