Uluslararası vergi, denetim ve danışmanlık şirketi KPMG’den yapılan açıklamada, Türkiye’nin deniz üstü (off-shore) rüzgar enerjisi potansiyelinin yüksek olduğu belirtilerek, “İnşa ve işletme maliyetlerine karşın off-shore alanlar, ortalama on-shore (kara üzerindeki) alanlara göre daha çok elektrik üretme potansiyeline sahip” denildi.
Açıklamada, dünyada ticari olarak 2000’li yıllarda Danimarka’da işletmeye alınan off-shore rüzgar santrallerininyakında Türkiye’de de faaliyete geçeceği kaydedildi. Türkiye’de devreye alınan rüzgar santrallerinin tamamının kara üzerindeolduğuna işaret edilen açıklamada, şunlar aktarıldı: “Denizdeyapılan rüzgar ölçümlerinde kapasite kullanım oranlarının yüzde 50 civarında olabileceği hesaplanıyor. Bu, bölgede denizde kurulacak rüzgar santrallerinin, karada kurulu olanlara göre yaklaşık yüzde 25 daha fazla elektrik üretebileceği anlamına geliyor.”
İDEAL BÖLGELER
Açıklamada, Türkiye’de rüzgar verimi yüksek karasal alanların azaldığı ve bu nedenleyatırımcıların off-shore projelere yöneleceği vurgulandı. Açıklamada, “Özellikle Marmara, Orta ve Kuzey Ege ile Doğu Akdeniz kıyıları, sanayi ve şehirleşme bölgelerine dolayısıyla elektrik tüketimi yüksek bölgelere yakınlığı ile dikkat çekiyor.Güçlü rüzgar alan bu bölgeler, projeler için ideal” denildi.