Çin merkezli Mingyang Smart Energy, deniz üstü rüzgar enerjisinde küresel ölçekte ses getirecek yeni projesini tanıttı. Şirket, 50 megavatlık (MW) kapasiteye sahip, dünyanın en büyük yüzen rüzgar türbinini piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Tasarımıyla dikkat çeken yeni sistem, iki adet 25 MW’lık motoru V şeklinde bir yapı üzerine yerleştirerek mevcut yüzer türbinlerin neredeyse iki katı güç sunuyor.
REKOR KIRAN TASARIM
Yeni türbinin, geçen yıl duyurulan 16,6 MW’lık çift rotorlu OceanX platformu temel alınarak geliştirildiği bildirildi. Yapı, her biri 290 metre uzunluğundaki iki rotor ile toplamda üç futbol sahasını aşan boyutlara ulaşıyor. Yüzer platformun V şeklindeki kulesi ve Y şeklindeki temeli, 100 metreden daha derin sularda bile dengeyi koruyacak şekilde tasarlandı. Türbinin saatte 260 kilometreye kadar çıkan rüzgar hızlarında bile çalışmaya devam edebileceği belirtiliyor.
MALİYETTE DE DEVRİM
Mingyang CEO’su Zhang Chuanwei, yeni türbinin enerji maliyetini kWh başına 1.300 ABD dolarının altına düşürmeyi hedeflediklerini açıkladı. Bu rakam, Avrupa’daki ortalamanın beşte biri ve Çin’deki geleneksel sistemlerin de oldukça altında. Zhang, 50 MW’lık bu türbinden yüzlerce üretmeyi planladıklarını ve ilk etapta Guangdong’daki fabrikada yıllık 50 adet üretileceğini, ikinci aşamada kapasitenin 150 adete çıkarılacağını belirtti.
KÜRESEL PAZARA AÇILIM
Mingyang yalnızca Asya pazarını hedeflemiyor. Şirket, yakın zamanda İskoçya’da 1,8 milyar dolarlık yatırım ile yeni bir üretim tesisi kuracağını duyurdu. Bu tesisin, Avrupa’daki yüzen rüzgar enerjisi pazarına hizmet vermesi ve eski petrol-doğalgaz işçilerine istihdam sağlaması bekleniyor. Bu yatırım, Çinli enerji devlerinin yalnızca iç pazarda değil, küresel ölçekte de yenilenebilir enerji liderliği hedeflediğini açıkça ortaya koyuyor.
ÇİN’İN YENİ HEDEFİ
Çin, rüzgar ve güneş enerjisinde dünya çapında rekor kurulumlara imza atarak 2030 için belirlenen yenilenebilir enerji hedeflerinin altı yıl önüne geçti. Mingyang’ın bu tür projeleri, ülkenin açık deniz enerji üretiminde öncülük etme kararlılığını güçlendiriyor.
Şirketin yeni türbini, yalnızca teknoloji açısından değil, verimlilik, maliyet ve dayanıklılık bakımından da küresel standartları yeniden tanımlayacak gibi görünüyor.