Cevdet Yılmaz açıkladı: Siber Güvenlik Başkanlığı kuruluyor

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Türkiye’de yeni bir kurumsal yapı oluşturacağız. Cumhurbaşkanlığımıza bağlı güçlü bir Siber Güvenlik Başkanlığı kuruyoruz" dedi.

Giriş: 13.12.2024 - 14:28
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, İletişim Başkanlığınca "İletişimde Yapay Zeka: Eğilimler, Tuzaklar ve Dönüşüm" temasıyla bu yıl dördüncüsü düzenlenen Uluslararası Stratejik İletişim Forumu'nun (Stratcom Summit 24) açılışında konuştu.


Forumun temasına dikkati çeken Yılmaz, artık geleceğin değil bugünün hatta bu anın teknolojisi olarak adlandırılan "yapay zeka" dönüşümünün irdelenmesini önemli bir adım olarak gördüğünü söyledi.


Çığır açan teknolojilerin gelişimiyle hayatın her alanında köklü bir dönüşüm süreci yaşandığını belirten Yılmaz, "Özellikle yapay zeka teknolojileri her geçen gün hızla yeni gelişmelere imza atarak, tarihteki hiçbir dönüşümle kıyaslanamayacak bir ivmeyle ilerliyor. ChatGPT, Kasım 2022'de piyasaya sürüldükten sonra sadece beş gün içinde 1 milyon kullanıcıya ulaşmıştı. Bu ay itibarıyla ise haftalık 300 milyondan fazla aktif kullanıcıya sahip ve kullanıcılar günde 1 milyardan fazla mesaj gönderiyor. Bu büyüme hızı, yapay zekanın gelecekteki potansiyel etkisinin ne kadar geniş kapsamlı olabileceğine işaret ediyor." diye konuştu.


Yılmaz, yapay zeka teknolojilerine dair uluslararası araştırmaları aktararak, bu alandaki çalışmaların küresel ekonomiye Çin ve Hindistan'ın toplam ekonomik büyüklüğünden daha fazla katkı sağlamasının beklendiğini anlattı.


Yapay zeka teknolojilerinin, veriye dayalı yapısıyla hem nitelikli veri üretimi ve paylaşımını gerektirdiğini hem de mahremiyet, siber güvenlik ve etik ilkeler konusunda zorluklar oluşturduğunu dile getiren Yılmaz, şunları kaydetti:


"Siber güvenliği çok önemli görüyoruz, bir taraftan mahremiyet, kişisel verilerin korunması, insanların fert olarak haklarının korunması diğer taraftan da ülkenin, kurumların, şirketlerin korunması söz konusu. Siber güvenlikle ilgili uzun süredir bir çalışma sürdürüyoruz ve olgunlaştırmış durumdayız. Türkiye'de yeni bir kurumsal yapı oluşturacağız. Cumhurbaşkanlığımıza bağlı güçlü bir siber güvenlik başkanlığı kuruyoruz. Bu şekilde ürünleri, şirketleri, süreçleri akredite eden, denetleyen ve doğru, emniyetli bir şekilde bu süreçlerin yönetimine katkı sağlayan kurumsal yapımızı bir adım daha ileriye taşıyacağız. Meclisimizin gündemi müsait olduğu anda bu kanunu meclisimize sunacağız. Ayrıca Cumhurbaşkanlığımızın kararnamesiyle de tamamlayıcı bir düzenleme gerçekleştireceğiz. Yapay zekanın getirdiği fırsatları en iyi şekilde değerlendirirken riskleri en aza indirmek için kapsayıcı ve çok boyutlu politikalara ihtiyaç duyulduğu bir gerçektir."


"EN İLERİ TEKNOLOJİLER KULLANILARAK HAKİKAT ÇARPITILMAYA ÇALIŞILIYOR"

Yılmaz, stratejilerinin odağında yapay zeka teknolojilerine ilişkin insan kaynağını geliştirmek, teknik altyapıyı kuvvetlendirmek ve kaliteli veriye erişimi kolaylaştırmak olduğuna işaret etti.


Bugüne kadar atılan diğer bazı adımlara da konuşmasında yer veren Yılmaz, gençleri ve girişimcileri bu alanda desteklemek için yürüttükleri çalışmalara, ulusal ve uluslararası alanda uygulanan programlara değindi.


Üretken yapay zeka ile her alanda verimliliği artırmanın temel hedefleri olduğuna vurgu yapan Yılmaz, KAMAG Kamu Yapay Zeka Ekosistemi Çağrısı ile kamu kurumlarının bu alandaki çabalarını desteklemeye devam edeceklerini dile getirdi.


Yılmaz, forumun ana teması olan "İletişimde Yapay Zeka: Eğilimler, Tuzaklar ve Dönüşüm"ün küresel bir gerçekliğe ışık tuttuğunu belirterek, şöyle devam etti:


"Özellikle konu iletişim ve medya olunca, yapay zekaya dair tartışmaların bir boyutu kaçınılmaz olarak toplumsal değerleri ve demokratik süreçlerimizi nasıl koruyup olgunlaştıracağımıza geliyor. Çünkü mesele sadece teknolojinin sunduğu imkanlar değil, bu imkanların nasıl ve ne amaçla kullanıldığıdır. Gazze'de yaşananları görüyoruz, Lübnan'da yaşananları hep birlikte gördük. Teknolojik imkanlar insanlık dışı amaçlarla soykırım amacıyla kullanıldığında en ileri teknolojiler maalesef en insanlık dışı sonuçlar üretiyorlar. Yalnız şunun da görülmesi gerekir, işin bir insana dönük tarafı var soykırım dediğimiz bir topluluğu, bir kültürü ortadan kaldırmaya dönük yapılan eylemler, bir taraftan da hakikat kırımlığı, hakikat soykırımlığı var. Gerçekliği, bilgiyi toplumdan ve tüm dünyadan gizleme veya yeniden kurgulayıp farklı bir şekilde topluma, dünyaya sunma çabası var. En ileri teknolojiler kullanılarak hakikat çarpıtılmaya, gizlenmeye, dönüştürülmeye çalışılıyor, bununla mücadele etmek durumundayız."


Bu durumla mücadele eden dini, dili, ırkı, coğrafyası ne olursa olsun her bir medya mensubuna teşekkür eden Yılmaz, "Yapay zeka sahte içeriklerin üretimini kolaylaştırmak ve bu içeriklerin daha geniş kitlelere daha hızlı bir şekilde yayılmasına neden olmak gibi riskleri de beraberinde getiriyor. Bireysel kötüye kullanımların ötesinde ekonomik ve siyasi çıkarları için bu teknolojileri kötüye kullanan güç odaklarının olduğunun da farkındayız. Bütün uluslararası krizlerde maalesef bunu hep birlikte görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.


"SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE, EGEMENLİĞİNE SONUNA KADAR SAYGILIYIZ"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Suriye'de farklı bir dönem yaşandığını belirterek, şöyle konuştu:


"Suriye'de uzun süredir devam eden otoriter bir rejim devrildi ve Suriye halkı yeni bir dönem başlattı. Bu yeni dönem bir geçiş süreciyle birlikte devam ediyor. Tabii ki birçok belirsizlikleri içeriyor, tabii ki birçok riskleri içeriyor. Ancak Suriye'nin geleceği için büyük umutlar da içerdiğini ifade etmek isterim. Türkiye Cumhuriyeti olarak bizim temennimiz bu geçiş sürecinin en sağlıklı şekilde işlemesi ve tüm Suriye halkını kapsayacak şekilde, farklı dinlerden, farklı mezheplerden, farklı etnik kimliklerden Suriye halkının tamamını kapsayan, içeren bir anlayışla devam etmesidir. Suriyeliler bunu hak ediyor. Suriye, Suriyelilerindir, dışarıdan Suriye'ye müdahale edilmesini kesinlikle doğru bulmuyoruz. Suriye halkı çok büyük acılar çekti. Suriye'de istikrarsızlığı artıracak, Suriye halkına yeni maliyetler oluşturacak dış müdahalelere kesinlikle karşı olduğumuzu buradan ifade etmek istiyorum. Suriye'nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine sonuna kadar saygılıyız."


Suriye'nin kurumlarıyla ekonomisiyle altyapısıyla yeniden inşa edilmesi, bu sürece herkesin katkı sunması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, uluslararası toplumun, komşu ülkelerin, tüm duyarlı kesimlerin, kurumların bu süreçte Suriye halkıyla dayanışma sergilemesinin ve Suriye'nin yeniden inşasına olumlu yönde katkıda bulunmasının önemli olduğunu kaydetti.


Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti olarak Suriyelilerin yayında olduklarını ve dayanışmayı devam ettireceklerini belirterek, "Bir taraftan Türkiye'ye dönük terörün tehditlerini engellerken, bununla mücadele ederken diğer taraftan Suriye'nin yeniden inşası ve ekonomisiyle siyasetiyle güven ortamında insanların yaşadığı bir coğrafyaya dönüşmesi konusunda her türlü gayreti sarf edeceğiz. Bir yandan da bu ortamda uzun zamandır Türkiye'de yaşayan Suriyeli kardeşlerimizin güvenli, onurlu bir şekilde ülkelerine geri dönüşleri noktasında da gerekli ortamın oluşacağına inanıyorum. Bu kardeşlerimizin Türkiye ile Suriye arasında gelecekte çok daha güçlü bağların oluşturulmasına, devam etmesine de büyük katkılar sunacağına yine yürekten inanıyorum. İnşallah coğrafyamız çok daha huzurlu, çok daha güvenli bir hale gelecek. Buna hep birlikte katkı sunmak durumundayız." ifadelerini kullandı.


"İNSAN ODAKLI BİR YAPAY ZEKA ANLAYIŞINI BENİMSEMEK İNSANLIK İÇİN BİR ZORUNLULUKTUR"

Uluslararası anlaşmalar ve çalışmalara değinen Yılmaz, "Türkiye olarak, yapay zekanın sosyoekonomik hayatta etik ve sorumlu kullanımını temel politikalarımızdan biri haline getirerek, bu alandaki rehber ve araçların geliştirilmesi çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz." dedi.


Etik ve sorumlu yapay zeka kullanımı için yürütülen ulusal ve uluslararası çabaların Stratcom Summit 24'ün temel misyonuyla birebir örtüştüğünü dile getiren Yılmaz, forumun bu çerçevede çok anlamlı olduğunu söyledi.


Yılmaz, "İnsan odaklı bir yapay zeka anlayışını benimsemek ve bu anlayışı etik değerlerle harmanlamak, yalnızca bir tercih değil, insanlık için bir zorunluluktur. Bugün burada gerçekleştirilen tartışmalar, bu ortak hedefe ulaşmamız için kritik bir adım olacaktır." şeklinde konuştu.