HABER: AYŞE BAŞAK
Araştırmalara göre ameliyathane kaynaklı enfeksiyonlar, operasyon sonrası yaşanan enfeksiyonlarda başı çekiyor. Bu nedenle tüm hastaların ameliyat sonrası sıkı bir şekilde takip edilmesi şart. ABD’de bulunan Wisconsin Üniversitesi’nden bilim insanları, enfeksiyon takibini yapmak, böyle durumlarda oluşan iş yükünü azaltmak ve hastalara kolaylık sağlamak amacıyla bir cep telefonu aplikasyonu geliştirdiler.
DÜZENLİ TAKİP
İnsan haliyle merak ediyor. Cep telefonu ile mikrop kapmış bir yaranın ne ilgisi var? Aslında cevap gayet basit. Ameliyat sonrası hastaların yaralarının kapanma sürecinin iyi takip edilmesi gerekiyor. Cep telefonları için geliştirilen bu aplikasyon da hastanın yarası ile ilgili doktoruna düzenli rapor vermesini sağlıyor. Doktor aplikasyon sayesinde yaranın takibini uzaktan yapıyor, ameliyat sonrası nekahet dönemindeki hastanın hastaneye gitmesi gerekmiyor.
Bu uygulama, hastaya yaranın durumu ile ilgili nasıl bilgi vereceğini adım adım gösteriyor. Hasta cep telefonu ile yarasının resmini çekmekten başka bir takım sorulara cevap veriyor. Verdiği cevaplara göre farklı sorulara yönlendiriliyor ve böylece doktora ihtiyacı olduğu tüm bilgi dijital olarak gönderiliyor.
HASTA YORULMUYOR
Hastaya ‘doktor sizi gerek görürse arayacak’ notu iletiliyor. Bu bilgiler ışığında doktor hastayı görmek isteyip istemediğine karar veriyor. Bu nasıl oluyor? ‘Nasıl olur da bir cep telefonu aplikasyonu muayenenin yerine geçebilir’ diye merak ettiniz mi? Aslında mesele bu kadar karmaşık değil. Hasta kontrole gittiğinde ne olacaksa, dijital olarak gerçekleşmiş oluyor. Doktorun dikkat ettiği şeyler, hastaya soruduğu sorular, hepsi burada. Üstüne yaranın resmini de gören doktor, fazladan bir bilgiye ihtiyaç duymayabiliyor. Elbette burada hastanın yorulmamasını, hastanelerin de iş gücünden tasarruf etmesini sağlamak önemli.
40 FARKLI HASTADA KULLANILDI
Aplikasyonun test sürecinde damar operasyonu geçirmiş 40 farklı hastada kullanılmış. Bu 40 hasta aplikasyondaki sorulara cevap verip ameliyat yaralarının fotoğrafını uygulamanın yönlendirmesi ile doktorlarına yollamışlar. İki hafta boyunca kırk hasta bu işleme devam etmiş ve hemşireler tarafından ilk değerlendirmesi yapılan yaralar bu şekilde takip edilmiş. Geçen sürede yedi adet komplikasyon tespit edilmiş. Enfeksiyon tespit edilen yedi hasta içinde sadece birine yönelik uzak mesafe tespit hatalı olmuş. Hastalar aplikasyonunun kullanımını kolay bulmuşlar ancak hemşireler mevcut yoğunlukları içinde gelen raporları takip etmekte zorlandıklarını söylemişler. Ekibin başında bulunan Dr. Rebecca Gunter, bu çalışmanın asıl maksadının komplikasyonlara zamanında müdahale etmek olduğunu, çünkü hastaların böyle durumlarda genellikle geç harekete geçtiklerini, doktora zamanında gitmediklerini belirtiyor.
SEMBOL TAKSİLER ELEKTRİKLİ OLUYOR
Londra’nın dünyaca meşhur taksileri, elektrikli mi oluyor? Şimdilik hayır! Ancak London EV firması ürettiği bir elektrikli taksi için gerekli izinleri alarak aracın trafiğe çıkmasını sağladı. TX adı verilen araç, geçtiğimiz günlerde bir taksi şoförüne teslim edildi! 46 yaşındaki David Harris, Londra’da bir taksi şoförü. Eski bir profesyonel tenisçi olan Harris, TX adlı elektrikli taksiyi kullanmak için ilk başvuranlardan biriydi. Harris bu araçla eski dizel aracına kıyasla ayda 600 sterlin tasarruf etmeyi hedefliyor.TX aracının küçük bir benzinli jeneratörü de var çünkü şoför şarj istasyonu bulmakta zorlandığında böylelikle yolda kalmaması hedeflenmiş. Elektrik gücüyle bir şarjda 130 kilometre yol alabiliyor.Londra’nın Heathrow Havaalanı’ndaki hızlı şarj eden ünitelerden faydalanmayı ve müşterilerini de bu havaalanından almayı planlayan Harris, tamamen elektrikle tüm şehirde dolaşabileceğini söylüyor. Şirket yetkilileri yüzlerce elektrikli taksinin daha sessizce devreye gireceğini ve önümüzdeki aylarda sayılarının çok daha artacağını belirtiyor.