Çare erken değil ‘en erken seçim’

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, Türkiye’nin erken seçime değil, ‘en erken seçime’ ihtiyacı olduğunu söyledi. Oda’nın ağustos ayı olağan meclis toplantısında son siyasi durumu değerlendiren Çağlar, mevcut hükümet ile erken seçime gidilmesi gerektiğini söyledi.

Çağlar, son günlerdeki terör olaylarını karanlık oyunlar olarak niteleyerek, “10 bin 765 kilometrelik kara sınırını birtakım beyzadeler masa başında cetvelle çizmedi. Bilinmelidir ki terör, içindekilerle batmaya mahkûm bir gemidir” diye konuştu.

DERDİMİZ EKONOMİ

Çağlar, konuşmasına “7 Haziran seçimlerinden bu tarafa iş dünyasıyla, kamu yönetimiyle, basınıyla tüm kamuoyu hükümet mi kurulacak, yoksa seçime mi gidilecek sorusunun cevabını arıyor” tespiti ile başladı.

İş dünyası olarak önceliklerinin ekonomi olduğunu hatırlatan Çağlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin büyümesi ekonominin gelişmesi, aşımızın, işimizin artmasıdır. Siyasi arenadaki her türlü gelişmeye de bu veçheden bakıyoruz. Derdimiz bu. Nitekim 7 Haziran’dan itibaren de koalisyon ve erken seçim eksenindeki mülahazalarım bu yönde oldu.”

BUGÜN DE SÖYLÜYORUM

Seçim sonrası yaptığı değerlendirmelerin hedefinden uzaklaştırılarak eksik ve yanlış değerlendirildiğini söyleyen Çağlar, “Dün ne dediysem, bugün de onu söylüyorum” ifadesini kullanarak şöyle devam etti: “Seçeneklerimizin öncelik sırası şu şekilde. Tek başına iktidar, ekonomik ve siyasi istikrar için ideal olan. İlk önceliğimiz bu. Ancak milletimiz bu yetkiyi hiçbir partiye vermeyince koalisyon seçeneği masaya geldi. Dolayısıyla, koalisyon ikinci önceliğimiz. O da mı olmadı? Ortak aklın işaret ettiği üçüncü öncelik devreye giriyor. Mümkün olan en kısa zamanda seçime gidilmesini isteriz. Aslında olay bu kadar basit. Bütün bu açıklamaların içinde ısrarla çelişki görmek isteyen, öncelikle kendini test etmeli, bakış açısını değiştirmeli. Elbette söylediklerimin içinden herkes kendi anlamak istediğini cımbızlayacak, bunların hepsi olacak.”

GÖRMEZDEN GELEMEM

“Benim üyem yaşanan gelişmelerden tedirgin oluyorsa, her sabah iş yerini açarken, ‘belirsizlikler, işlerimi sekteye uğratır mı’ diye düşünüyorsa, çıkıp gerekeni söylemek benim görevim” diyen Çağlar, “380 bin üyenin hakkı var hepimizin üzerinde. Ben bunu görmezden gelemem. Hele hele ülkede bir kaos iklimi oluşturmak isteyenlerin sahneye çıktığı şu günlerde bize düşen en büyük sorumluluk bu. Sağduyu ve inancımızı kaybetmeden devletimize destek vermek. Ekonomimizin rayında gitmesi için azami gayret göstermek. Hükümet kurulur ya da kurulmaz ve erken seçime gidilir. Ne telaşa, ne de paniğe lüzum var. Hepsinin üstesinden gelecek irade ve çaba bu ülkede mevcut. Önümüzü görelim. Kararlarımızı almamızı sağlayacak göstergeler olsun. Koşulları bilelim. Yolumuzda ona göre yürüyelim” şeklinde konuştu.

KARANLIK OYUNLAR

Temmuzun son haftalarından itibaren kirli ve karanlık oyunların yeniden sahnelenmeye çalışıldığına dikkat çeken Çağlar, bu yolla kanlı tuzaklar kurulmaya çalışıldığını ifade etti. “Teröre karşı verilen mücadelede milletçe canımız yanıyor” yorumunu yapan Çağlar, şöyle devam etti: “Ben öncelikle tüm şehitlerimizin önünde minnetle eğiliyor, ana babalarına, yakınlarına, emniyet güçlerimize, silahlı kuvvetlerimize ve ülkemize baş sağlığı diliyorum. 10 bin 765 kilometrelik kara sınırını birtakım beyzadeler masa başında cetvelle çizmedi. Ve bilinmelidir ki terör, içindekilerle batmaya mahkûm bir gemidir. Biz o gemiye binenleri de ondan medet umanları da dümenini elinde tutanları da çok iyi tanıyoruz. Bu noktada bizlere de büyük iş düşüyor. İş dünyası ve sivil toplum kuruluşları arasındaki yoğun işbirlikleri ile terör bataklığını kurutacağız.”

İTO MAKETİNE ÖDÜL

Bu yılki MIPIM Fuarı’nda Oda tarafından yaptırılan Yaşayan İstanbul maketinin büyük ilgi gördüğünü hatırlatan Çağlar, maketin uluslararası platformda altın ödüle layık görüldüğünü açıkladı. Çağlar, “Maketimiz 2002’den bu yana düzenlenen ve dünyanın en saygın ödüllerinden biri olan Stevie-International Business Ivords yarışmasında 3 bin 700 aday arasından birinci seçilerek altın ödüle layık görüldü. Ödül töreni Kanada-Toronto’da gerçekleşecek” açıklamasını yaptı.

KAYBEDECEK ZAMAN YOK

İbrahim Çağlar, meclis toplantısının ardından basının, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki görüşme sonrası ortaya çıkan siyasi durum ile ilgili sorularını yanıtladı. Çağlar, “Biz ilk olarak en erken seçimi istiyoruz, kaybedecek zamanımız yok. Hükümetin bir an önce kurulması gerekiyor. İkincisi mevcut hükümetle erken seçime gitmek zorundayız” dedi.

Tek başına iktidar seçeneğinin iş dünyası için en iyi şık olduğunu ifade eden Çağlar, geçmişte kurulan koalisyon hükümetlerinde sıkıntı yaşandığını anlattı. “Türkiye’nin ekonomik büyüme ve yükseliş dönemleri hep tek parti iktidarlarında oldu” diyen Çağlar, 7 Haziran’da halkın koalisyon seçeneğini işaret ettiğini ancak istenen ‘güçlü koalisyon’ ihtimalinin şu an itibarıyla ortadan kalktığını söyledi.

Çağlar, şöyle devam etti: “O zaman erken seçim seçeneği ortaya geliyor. Biz ilk olarak en erken seçimi istiyoruz. Kaybedecek zamanımız yok. Bizim hükümetle yapacağımız çok iş var. Hükümetin bir an önce kurulması gerekiyor. İkincisi mevcut hükümetle erken seçime gitmek zorundayız. Türkiye’nin selametini, menfaatlerini düşünüyorsak bunu yapmalıyız. Parlamento bununla ilgili kararlarını alsın. 2–3 aylığına kurulacak bir hükümet yapılanmasını düşünün. Oradaki sıkıntıları göz önüne getirin, buradaki ekonomik kayıpları dikkate alın. Bunlar çok büyük kayıplar. Parlamento bunları dikkate almalı.”

ÜÇ ÖNEMLİ PROJEYE START VERİLİYOR

Çağlar, konuşmasında üç önemli projenin müjdesini de verdi. Savunma Sanayi Müsteşarlığı kanalıyla Türkiye’nin harekete geçtiğini ve dünyanın en büyük uçak üreticilerinden birinin lisans hakkının satın alındığı haberini veren Çağlar, şunları söyledi: “Bu şirket üzerinden yerli uçak projesi hayırlısıyla başlayacak. Ancak projenin hayata geçmesi için en az 50 uçak sipariş alınması lazım. Bugüne kadar hem şehir hem ülke ekonomisine öncülük eden dev projelere İTO ve Meclisi Üyeleri olarak imza attık.
Formula’dan, İstanbul Dünya Ticaret Merkezi’ne (İDTM) ve Teknopark’a kadar bu ülkeye pek çok değer kazandırdık. Bugün de yine İTO ve Meclisi olarak üzerimize düşen önemli bir görev olduğuna inanıyorum. Bu 50 uçaktan 10 adedinin siparişini biz verebiliriz ve bu milli projeye çok önemli bir katkı sağlayabiliriz.”

Çağlar tink-tenk kuruluşu olarak Düşünce ve Proje Üretim Akademisi’nin (DÜPA) hayata geçirileceğini söyledi. İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin Eminönü yerleşkesinde DÜPA’ya yer tahsis edildiğini açıklayan Çağlar, böylelikle DÜPA’nın çok da merkezi bir yerde, ticaretle, iş dünyası ile iç içe çalışacağını belirtti.

Çağlar, gerek fuar gerekse de kongre organizasyonları noktasında yabancıların büyük bir ilgisinin olduğunu ve bu ilgiye cevap verebilmek için İDTM fuar alanlarını genişleteceklerini söyledi.

RÜZGAR EKEN FIRTINA BİÇER

İTO Meclis Başkanı Şekib Avdagiç, son dönemdeki terör olayları nedeniyle, bu milletin birliğini isteyen herkesin ocağına ateş düştüğünü söyledi.Yaşananların sadece münferit terör olayları olmadığını vurgulayan Avdagiç, bu olayların Türkiye’yi ve yakın bölgeyi istikrarsızlaştırma gayretlerinin parçası olduğunu vurguladı. Avdagiç, şöyle devam etti: “Şiddetle, terörle, kanla, gözyaşıyla amaçlarına ulaşmaya çalışanlar, girdikleri bu yanlış yolun bedelini er ya da geç en ağır şekilde öder. Rüzgâr eken fırtına biçer. Silahın gölgesinde siyaset yapmaya çalışanlar da bunu iyi düşünmeli. Evvelaallah bu millet kaos senaryolarına da şerbetlidir. Korkup geri çekilecek değiliz. İş dünyası da karanlık oyunlara asla ve kat’a geçit vermemiştir. Bundan sonra da geçit vermeyecektir.

26 Ağustos 1071’de Anadolu’yu ihya eden ruh da 30 Ağustos 1922’de Kurtuluş Savaşı’nı zaferle taçlandıran azim de bugün dimdik ayakta, buradadır.”

MECLİS ÜYELERİ KÜRSÜDE

İTO meclis toplantısında ilk sözü yeni göreve gelen Meclis Üyeleri aldı.
Kemal Yamankaradeniz (28 No’lu İşletme Destek Hizmetleri Komitesi), Kamil Fazıl Dede (69 No’lu Kimyevi Madde Komitesi), Serdar Keskin (25 No’lu Gümrük Müşavirliği Komitesi), Sultan Selim Şimşek (12 No’lu Ekmek, Un ve Unlu Mamuller Komitesi) ve Turgay Gül (22 No’lu Şehiriçi Yolcu Taşımacılığı Komitesi) kendisini kısaca tanıttı.

Öte yandan Takım Tezgahları ve Otomasyon Meslek Komitesi Meclis Üyesi Mehmet Akif Özyurt, Türk Akreditasyon Kurumu’nun (TÜRKAK) çalışmaları hakkında bir sunum yaptı. Meclis üyeleri kürsüde görüşlerini şöyle dile getirdi:

ÇATALCA GÜMRÜĞÜ’NE DİKKAT
SAİT KILIÇ (KARGO, POSTA VE DEPOLAMA MESLEK KOMİTESİ):

Çatalca Gümrüğü yap- işlet- devret modeli ile TOBB’a bağlı Gümrük Turizm İşletmesi Şirketi tarafından yapıldı. Söz konusu alan bugün fiziksel olarak bitmiş olduğu halde, trafik akışı yönünden kullanılabilir durumda değil. Bugün dile getireceğim bazı hususlar ülke ekonomisinin gelecekte daha fazla zarar görmemesi için önemli. Yetkililer, gerekli tedbirleri almalı. Çatalca gişeleri ve bağlantı yolları söz konusu trafiğin yoğunluğunu taşıyabilecek kapasitede değil. Bu haliyle gümrüğün hizmete geçmesi büyük bir kaosa neden olacak. Ülke ekonomisinin yüzde 50’sine hitap eden İstanbul ve bundan beslenen diğer şehirlerin ithalatı, ihracatı ve üretimi büyük kaosa girecek. Hem iş dünyası hem vatandaşlar iş ve zaman kaybı ile büyük zararlara uğrayacaklar. İTO Yönetim Kurulu acilen bu konuyu ele alarak çözüme kavuşturmalı. Çatalca gişeleri ile yapılması planlanan gişeler hem bugünkü trafiği hem de gümrüğün trafik yükünü taşıyabilecek kapasiteye getirilmeli. Çatalca gişelerinin önünde bulunan Çatalca ve Büyükçekmece’yi birbirine bağlayan ana arterdeki yolun alt yapısı da hızlı bir şekilde ele alınmalı.

TRAFİK TERÖRÜNÜ DURDURMALIYIZ
MUSTAFA YILDIRIM (YOLCU TAŞIMACILIĞI VE SEYAHAT ACENTELERİ MESLEK KOMİTESİ):

Ulaşım sorununu çözmek için İTO ve İBB müşterek çalışmalı. Trafik kazalarında ölen sayısı, terör nedeniyle ölen sayısından çok fazla. Terör duracak ama trafik terörü her geçen gün büyümeye devam edecek. Mutlaka trafik terörü ile etkin bir mücadele içinde olmalıyız.
Trafik terörü her gün büyümeye devam ediyor. Trafik kazalarını önlemede başarılı değiliz. Sürücü kurslarımız yetersiz. Trafik eğitimi açısından trafikteki herkes ilkokul mezunu. Yenilikleri ithal ediyor ama uygulamıyoruz. Bir meslek lisesine ve üniversiteye ihtiyacımız var. Üniversite kurmak için Oda’mızdan destek istiyoruz.

İstanbul’a ‘Trafik Kentler’ yaparak, çocuklarımızı hayata hazırlamalıyız. Her yıl binlerce kişi trafik kazaları nedeniyle ölüyor ya da kalıcı sakatlıklar yaşıyor. Sürücülere ileri eğitim teknikleri verebilmeliyiz. Lisans veren kurumların nitelikleri artmalı. Odamız bu konuya sahip çıkmalı.

ESKİ EMLAK TİCARETİNDE DİKKAT
KAZIM EKİNCİ (METAL ÜRÜNLER VE MUTFAK EKİPMANLARI MESLEK KOMİTESİ):

BDDK’nın yetki verdiği ekspertiz şirketlerinin yaptığı şirket değerlendirme raporları çok önemli, çünkü o raporlar üzerinden size kredi veriliyor. Konut kredisi kullanamadığınız durumlara dikkat edin. Eski binalarda imarda binanın konumu belli değilse ekspertiz sizin binanıza değer biçmiyor ve böyle olunca alım satımlarda konut kredisi kullanamıyorsunuz. Banka vasıtasıyla konut, işyeri alamıyorsunuz. Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri Derneği’ne (LİHKABDER) gidiyorsunuz, oradan aldığınız raporla belediyelerde bu belgeleri onaylatabilirseniz, tapu işlemlerinizi yapabiliyorsunuz. Bu konulara dikkat
etmenizde fayda var.

PRESTİJLİ FUARLARA HİSSEDAR OLALIM
ERHAN ERKEN (BASIM-YAYIN MESLEK KOMİTESİ):

Ülkemizde 6 binin üzerinde kitapevi, 2 bin aktif yayınevi, 120 dağıtıcı firma var. Sektör 2.5 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip. Yılda 550 milyon adet kitap üretiyor. Sektörümüzün 2023 hedefi yaklaşık 7,5 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşmak, dünyada ilk 10’a girmek. İTO’nun ve üniversitenin, sektörle birlikte çalışması gerektiğine inanıyoruz. Sektörümüz açısından, onur konuğu olduğumuz fuarlara katılımlarımızın devam etmesi çok önemli. Mesela Frankfurt Kitap Fuarı çok önemli. Buraya gittiğiniz zaman bütün dünya ile temas kurarsınız. Londra Kitap Fuarı, telifle ilgili ilişkilerin geliştirildiği ve Türkiye’nin bulunması gereken çok önemli bir fuar. En son geçen sene Çin’deki fuara gittik. Orada Uygur Türkleri ile temas kurduk. Çin hükümeti bizim bu temasımızı istedi ve biz yayıncılar olarak bunu gerçekleştirdik. Bunların karşılığında büyük paralar kazanmıyorsunuz. Ama karşılığında kültürel networklerinizi geliştiriyorsunuz. Yayıncılık alanında dünyaya açılmamızı sağlayan bu fuarlar konusunda komitemizin isteklerine biraz daha sıcak bakılmasını istirham ediyorum. İTO önemli bir kurum. Kurumumuz ülkemizin entelektüelliğine hizmet eden bu faaliyetlerde hissedar olması lazım.

18 Ağustos 2015 Salı

Etiketler : Gündem