tatil-sepeti

İngiltere’nin Brexit kararı ve 20 Ocak’ta ABD başkanlık koltuğuna oturacak Donald Trump’ın ardından AB karşıtı politikanın güçlendiği Avrupa’da en büyük endişe, ‘Euro çökecek mi?’ Korumacı Avrupa hükümetleri, çok taraflı ticaret anlaşmalarını kaldırma ve sınırlarını kapatma konusunda kararlı. Merak edilen ise Brexit’i Hollanda ve Fransa’da Nexit ve Frexit izleyecek mi?

HABER: CANAN BİLGİN

Türkiye’nin en önemli ihracat pazarları arasında yer alan Avrupa, bu yıl tarihinin dönüm noktalarından birini yaşayacak. Avrupa için 2017, seçimler, ekonomik zorluklar ve belki de kaosuyla birlikte ‘kritik’ bir yıl olacak. Hollanda, Fransa, Almanya ve muhtemelen İtalya’nın da aralarında bulunduğu Avrupa’nın birçok ülkesi, referandum, parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleri için sandığa gidecek.

Avrupa’daki bu seçim maratonu, sadece kıta ülkelerinin değil, dünya ekonomisinin ve özellikle de Avrupa Birliği’nin geleceğini şekillendirecek. İngiltere’nin Brexit kararı ve 20 Ocak’ta ABD başkanlık koltuğuna oturacak Donald Trump’ın zaferinin ardından AB karşıtı popülist politikanın güçlendiği Avrupa’da, seçimlerle birlikte yaşanacak en büyük endişe, ‘Euro çökecek mi?’

KORUMACI TİCARET

İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden The Guardian, 2017’de Avrupa için olası senaryoları gündeme getirerek, “Korumacı Avrupa hükümetleri, Donald Trump örneğini takip ederek çok taraflı ticaret anlaşmalarını kaldırma ve sınırlarını kapatma konularında kararlı. Hollanda ve Fransa’da, liderler Geert Wilders ve Marine Le Pen, Nexit ve Frexit için referanduma yöneliyor. İtalya, liret için halk oylaması çağrısı yapıyor. AB, tamamen çöküşte olmasa bile risk altında” yorumunu yaptı.

HOLLANDA İLE START

Dünya ekonomisini de yönlendirecek olan Avrupa seçimlerine Hollanda ile start verilecek. Hollandalılar, Avrupa açısından kritik önem taşıyan parlamento seçimleri için 15 Mart’ta oy kullanacak. Hollanda’yı AB’den çıkarma sözü veren Geert Wilders’ın liderliğini yaptığı Özgürlük Partisi’nin (PVV) seçimleri kazanması durumunda Hollanda’da da ‘Brexit’ benzeri bir referanduma gidilmesinden endişe ediliyor.

ŞİMDİ SIRA FRANSA’DA MI?

2017’ye damgasını vuracak seçimlerden biri de Fransa’da yapılacak. Fransızlar, 23 Nisan-7 Mayıs tarihleri arasında Cumhurbaşkanlığı, haziranda ise genel seçimler için sandığa gidecek. Cumhurbaşkanlığı yarışını Ulusal Cephe Partisi lideri Marine Le Pen’in kazanması, ‘Fransa’da güçlü bir Euro karşıtı hükümet, Avrupa’da tam anlamıyla bir kriz demek’ şeklinde yorumlanıyor. İngiltere’nin Brexit kararını sevinçle karşılayan Le Pen, sıranın Fransa’da olduğunu dile getiriyor.

MERKEL’İN ŞANSI

Dünyanın gözünü çevireceği diğer bir seçim ise Almanya’da yapılacak. Eylül ayındaki federal parlamento seçimleri için dördüncü kez aday olan Başbakan Angela Merkel, göçmen politikalarıyla eleştirilse de anketler lideri olduğu Hıristiyan Demokrat Parti’nin seçimden zaferle çıkma ihtimalinin yüksek olduğuna işaret ediyor.

İtalya’nın da bu yıl erken seçime gitmesi bekleniyor.

AB’NİN SONUNU GETİREBİLİR

İngiliz Daily Express, bu yıl Avrupa’da yapılacak seçimlerin Avrupa Birliği’nin sonunu getirebileceğini ileri sürdü. Fransa, Almanya ve Hollanda’daki seçimlerin AB’nin geleceğinde kilit rol oynadığına işaret edilen gazetede, “Yeni yılda Avrupa çapında yapılacak seçimler ve referandumlar dizisi, kıtayı popülizm dalgasına, AB’yi de kaosa sürükleyebilir. Brexit oyları ve Trump’ın zaferi, AB karşıtı düşünce dalgasına yol açtı. Fransa’nın Marine Le Pen ve Hollanda’nın Geert Wilders gibi politikacıları önümüzdeki aylarda iktidar kazanma şansı buldular.

Le Pen’in Ulusal Cephe Partisi ve Almanya İçin Alternatif (AfD) gibi partilerin zaferleri, AB’nin sonu anlamına gelebilecek Brexit tarzı referandumların kıtada fitilini ateşleyebilir” yorumu yapıldı.

Daily Express, bu partilerin on yıllardır süren liberal bir dünya düzeni sonrasında Avrupa’da çok kültürlülüğe ve göçe de son verebileceğini yazdı.

ÜÇ NEDENLE KİLİT BİR YIL

ABD’nin en prestijli dergilerinden Fortune, 2017’nin, üç nedenle AB için kilit bir yıl olacağını belirterek bunları, “Avrupa bankalarının takipteki kredileri, AB’nin büyüme performansı ve büyük bir seçim yılı” şeklinde sıraladı. Fortune, şu değerlendirmede bulundu: “2017, Hollanda, Fransa, Almanya ve İtalya seçimleriyle değerlendirilecek. AB’yi ana hedeflerinden biri olarak nitelendiren ‘popülist’ partilerin, nüfuz ve temsil artışını bu dört üye ülkede görmesi bekleniyor. AB’nin geçmişi, ortak para birimi reformlarının öncelikle Fransa ile Almanya arasında uzlaşma gerektirdiğini gösteriyor. Şimdi gözler, yeni seçilen liderlerin AB’yi siyasi olgunlukla uzlaştırma becerisine çevrilmeli.”

ÖNCELİK EKONOMİK İYİLEŞME VE REFAH ALGISI

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, AB’nin, göçmen krizi, terör tehdidi ve düşük büyüme ile karşı karşıya kalan Avrupalıların ihtiyaçlarına ve korkularına yönelik daha verimli sonuçlar ortaya koyması gerektiğini söyledi. Analistler de AB’nin önceliğini, refah algısının tekrar yerleşmesi olarak açıklıyor.

SİYASİ BİRLİKTEN TİCARİ BİRLİĞE DÖNÜŞEBİLİR

Avrupa ilerleyecek mi, parçalanacak mı? The Guardian, “Önümüzdeki aylar ve yıllar kritik olacak. Bazıları tamamen parçalanacağını düşünüyor. Ancak birliğin hırsları küçülebilir. 60 yıllık bir siyasi projeden ziyade ticari bir birliktelik haline gelebilir. Ortak üyeleriyle birlikte, eninde sonunda bir Euro bölgesi topluluğu ortaya çıkabilir” diye yazdı.

TRUMP’A KARŞI DAHA GÜÇLÜ BİR AB OLMALI

Avrupa Birliği Dış İlişkiler Konseyi’nden Mark Leonard, “Avrupa’nın Trump benzeri liderleri bile kendi ulusal çıkarlarını korumak için tek başlarına hareket etmekte zorlanacaklar. Trump’ın dünyasında hayatta kalmak için Avrupa’yı yeniden güçlü ve muazzam haline getirmeye çalışmalılar” dedi.

11 Ocak 2017 Çarşamba

Etiketler : Dünya