Boğaziçi Lüferi’ne hepimiz sahip çıkalım

İstanbul Ticaret Odası adına coğrafi işaret tescili alınan Boğaziçi Lüferi’nin korunması ve markalaşması için çalışmalar sürüyor. Balıkçılık ve restoran sektörünün paydaşları, Boğaziçi Lüferi’nin gastronomide hak ettiği yeri kazanması için toplumun her kesimini duyarlı olmaya çağırdı.

Giriş: 07.11.2025 - 09:23
Güncelleme: 07.11.2025 - 11:36
Boğaziçi Lüferi’ne hepimiz sahip çıkalım

İstanbul Ticaret Odası adına coğrafi işaret tescili alınan Boğaziçi Lüferi’nin korunması, markalaşması ve gelecek nesillere aktarılması için ortak hareket çağrısı yapıldı. Boğaziçi Lüferi’nin tanıtım toplantısı, İTO Başkan Yardımcısı Ahmet Özer başkanlığında İTO Eminönü Merkez Bina’da gerçekleştirildi. Toplantıya, İTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Yakup Köç, İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Suat Parıldar ve İstanbul İl Ticaret Müdürü İsmail Menteşe katıldı. Toplantıda, Meclis ve Komite üyelerinin yanı sıra restoran sektöründen temsilciler de yer aldı.


Boğaziçi Lüferi’ne hepimiz sahip çıkalım


HERKES DESTEK OLMALI
 İTO Başkan Yardımcısı Ahmet Özer, toplantıda yaptığı konuşmada, İstanbul’un binlerce yıllık bir şehir olmasına rağmen kente özgü bir yemeğin hâlâ öne çıkarılamadığına dikkat çekti. Özer, şöyle konuştu: “Hatay’a gittiğinizde ne yenileceğini herkes bilir. Afyon’a gittiğinizde de öyle. Ama sadece İstanbul’a özel bir lezzeti söyleyemiyoruz. Lüfer, dünyanın başka hiçbir yerinde bulunmayan bir balık. Amacımız, sadece Boğaziçi’nde yaşayan bu lezzeti İstanbul’la özdeşleştirmek. Ayrıca 18 santimetreden küçük balığın tutulmaması, satılmaması ve yenilmemesi gerekiyor. Lüferin neslini korumak, büyümesini sağlamak ve yeniden halkın sofralarına kazandırmak istiyoruz. Bu konuda toplumun tüm kesimlerinin desteğine ihtiyacımız var.” İTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Yakup Köç de toplantıya katılan tüm paydaşlara teşekkür ederek, “Biz tüketici tarafındayız ama burada bulunan herkes İstanbul için çok kıymetli. Toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.


 ASIL İŞİMİZ ŞİMDİ BAŞLIYOR
 İstanbul İl Ticaret Müdürü İsmail Menteşe de Boğaziçi Lüferi’nin coğrafi işaret tescilinin önemli bir adım olduğunu, ancak esas sürecin şimdi başladığını belirtti. Sürdürülebilirlik ve markalaşmanın uzun ve yorucu bir süreç olduğunu dile getiren Menteşe, “Bu noktada değerli paydaşlarımıza büyük görev düşüyor. Lüferin hak ettiği değere kavuşması için birlikte çalışmamız gerekiyor” dedi. 


YERELDEN GLOBALE
İstanbul İl Tarım Müdürü Suat Parıldar ise İstanbul’un sadece kültürün değil, tarımın, hayvancılığın ve su ürünlerinin de önemli merkezlerinden biri olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: “Ününü Osmanlı’dan günümüze taşıyan Boğaziçi Lüferi bu mirasın bir parçası. İstanbul’da 2 bini aşkın kayıtlı balıkçı gemisi, 48 balıkçı barınağı ve 18 bini aşkın kayıtlı balıkçımız var. Çok ciddi manada denetim mekanizması işliyor. Sadece geçtiğimiz hafta 15 bini aşkın denetim gerçekleştirdik.” Coğrafi işaretin yerelden globale bir imza anlamı taşıdığını söyleyen Parıldar, “İstanbul’da daha fazla coğrafi işaretli ürün görmek istiyoruz. Bu, hem kentin kimliğine hem de ekonomisine değer katacak” dedi.


RESTORANLAR VE TÜKETİCİ SEÇİCİ OLMALI
Lüferin İstanbul mutfağı için büyük bir değer olduğunu vurgulayan İTO Restoran ve Yiyecek İçecek Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı ve Meclis Üyesi N.Ö. Ebru Koralı, balık restoranlarının lüferin boyutuna özen göstereceğine inandığını söyledi. Koralı, av yasaklarına ve gıda perakendesine dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Tüketici olarak hepimizin de daha bilinçli ve seçici davranması şart. Ayrıca İstanbul mutfağı zengin. Lakerda, sütlü tatlılar ve kompostolar gibi pek çok değerli lezzetimiz var. Bunlar da İstanbul’a çok yakışıyor” dedi.

Boğaziçi Lüferi’ne hepimiz sahip çıkalım


COĞRAFİ İŞARETLER RESTORANLARDA KULLANILMALI
İTO Restoran ve Yiyecek İçecek Hizmetleri Meslek Komitesi Meclis Üyesi Rouzben Gergeri, coğrafi işaretin sadece alınmasının değil, ürünlerin doğru yerde kullanılmasının da önemli olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti: “İtalyanlar restoranlarında sadece kendi ülkelerinden gelen ürünleri kullanıyor. Biz neden coğrafi işaretli ürünlerimizi yurt dışındaki restoranlarımızda kullanmayalım? Lüfer, Karadeniz’den Marmara’ya göç ederken avlanıyor. Bu da sayısının azalmasına neden oluyor. Bu konuda önlem alınmalı.”

Boğaziçi Lüferi’ne hepimiz sahip çıkalım


BALIK TÜKETİMİNİ ARTIRALIM
İTO Hayvansal Gıda Ürünleri Meslek Komitesi Üyesi Zafer Sağdıç, Türkiye’nin balık üretiminde Avrupa’nın önde gelen ülkelerinden biri olmasına rağmen tüketimde geride kaldığını belirtti. Türkiye’de kişi başı balık tüketiminin 8-10 kilogram civarında olduğunu aktaran Sağdıç, “Avrupa’da bu oran çok daha yüksek. Oysa Avrupa’da tüketilen levrek ve çupranın çoğu Türkiye’de üretiliyor” dedi.

Boğaziçi Lüferi’ne hepimiz sahip çıkalım


TÜKETİCİYİ YÖNLENDİREN BİZİZ
Bebek Balıkçısı Yönetici Şef Zeynep Petek Dursun, satın alımlardan sunuma kadar her aşamada lüferi korumaya özen gösterdiklerini belirtti. Dursun, “Balıkçılarla sürekli temas halindeyim. Müşteri ne isterse onu yer ama biz yönlendirdiğimizde bilinç oluşuyor. Lüferi korumak bizim elimizde” dedi.

Boğaziçi Lüferi’ne hepimiz sahip çıkalım

TORUNLARIMIZA MİRAS BIRAKALIM
Florya Balık İşletmecisi Demir Ali Ereke, lüferin korunmasını işletme politikası haline getirdiklerini söyledi. Ereke, “Balıkev döneminden bu yana ‘Torunlarımıza miras bırakmak için’ sloganıyla hareket ediyoruz. Hiçbir zaman çinekop satmadık, lüferin değerini korumak için bu kararlılığımızı sürdüreceğiz” mesajını verdi. 

Boğaziçi Lüferi’ne hepimiz sahip çıkalım